Yeni Şafak yazarından bomba iddia! Cemaat bitti ama yeni yapı geliyor!
14 Aralık operasyonu Cemaat medya-yayın grubu için verilen gözaltı kararları gündemde hala sıcaklığını koruyor.
Yeni Şafak yazarı Markar Esayan, bugünkü yazısında 14 Aralık
operasyon sonrasında çözülen Cemaat ardından geleceğini ileri
süredüğü yeni bir yapılanma olan Gladyo C'nin yeniden ülkeyi
karıştıracağını iddia etti.
'2. Dünya Savaşı’ndan sonra NATO ile kurulmuş olan A tipi
GLADYO'nun, Türkiye ekonomik zayıflığı nedeniyle Menderes’in ilk
bağımsızlık hamlesinden sonra teslim alındığını' ifade eden Esayan,
B tipi Gladyo'nun ise 'A Tipi Gladyo'nun işlevsiz kalması üzerine
dini görünümlü bir paralel yapı üzerinden kurulduğunu, hükümet
dahil neredeyse çoğumuzun bu senaryoyu yuttuğunu' dile getirdi.
A TİPİ GLADYO VE B TİPİ GLADYO NASIL
ŞEKİLLENDİ?
Esayan'a göre 28 Şubat B tipi Gladyo üzerinde çok ciddi bir yıkıma
neden olmuş olsa da 'değil bin yıl, on yıl bile sürecek bir
formatlama yapmakta cuntacılar başarılı olamadı, testten
geçemediler ve vesayet mültezimliği ellerinden alındı, paralel
yapıya verildi' (Mültezim: Osmanlı’da toprak sisteminde açık
arttırma usulüyle, belirli eyaletleri kiraya vermeye iltizam,
iltizam sahibi olan kişiye de mültezim denirdi.)
ÖCALAN'IN TÜRKİYE'YE, GÜLEN'İN ABD'YE, ERDOĞAN'IN HAPSE
GİRMESİNİN B TİPİ GLADYO İLE İLGİSİ
Hatta Esayan'a göre, '1999 yılında Öcalan’ın Türkiye’ye, Gülen’in
ABD’ye, Sayın Erdoğan’ın da hapse gönderilmesi bu bağlamda çok
anlaşılır.'
TÜRKİYE'Yİ BEKLEYEN YENİ TEHLİKE: C TİPİ
GLADYO
Esayan, yazısında son olarak, şuanda Türkiye için bir tehdit teşkil
ettiğini iddia ettiği C tipi Gladyo'yla ilgili olarak 'bir şekilde
paralel yapı üzerinden inşa edilmeye çalışılan B tipi GLADYO
oyununun bozulması; deşifre olmasıyla artık kullanılamaz hale
geldiğini, dolayısıyla bu yapıyla mücadelenin belki yıllar
süreceğini; ama Türkiye’yi kaybetmek istemeyenlerin yeni
mültezimler yaratmaya şimdiden girişmiş olduklarını, yani
Türkiye'yi bekleyen yeni bir C tipi GLADYO'nun yolda olduğunu'
ifade etti.
GLADYO'NUN RUSYA'YLA İLGİSİ OLABİLİR Mİ?
Esayan daha önce “Yabancı bir cisim geliyor” diye yazdığı C
tipi Gladyo'yla ilgili olarak, 'ekonomi üzerinden, ya da içeride
başka bir partner yaratılarak Türkiye'yi karıştıracaklarını' ileri
sürerek, yazısının sonunda çok çarpıcı bir iddiaya daha yer
vererek "Rusya’ya yapılan operasyona da azami dikkat etmekte fayda
var." ifadesiyle dikkat çekti.
GLADYO NEDİR?
II. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa'da gelecekte olması
beklenen bir Varşova Paktı işgaline cephe gerisinde bir direniş
başlatmak amacıyla İtalya'da NATO tarafından gizli olarak
örgütlenen kontrgerilla (stay-behind) operasyonunun kod adı.
Gladyo, özel olarak NATO cephe gerisi direniş organizasyonun
İtalyan kolunu belirtse de bazen "Gladyo operasyonu" NATO'nun bütün
cephe gerisi (stay-behind) operasyonlarının gayriresmî adı olarak
kullanılır ve bazen "Süper NATO" adıyla da anılır.
LATİNCE'DE GLADYO: KILIÇ
Latince'de kılıç anlamına gelen Gladio sözcüğünü ad olarak kullanan
örgüt, Amerikan ve İngiliz kontrgerilla örgütlenmesi olan Stay
Behind tarafından 1952 yılında kuruldu. CIA tarafından yönetilen ve
finanse edilen örgüt, 1956 yılında ABD ile işbirliği içinde,
casusluk ve gerilla savaşı yapmak üzere örgütlendi. Sardunya'da
örgütün ilk eğitim kampı kuruldu ve Kuzey İtalya'da 139 yerde silah
ve mühimmat depoları oluşturuldu. Resmi adı Müttefik Koordinasyon
Komitesi (Allied Coordination Committee) idi.
Star yazarı Ardan Zentürk de yazmıştı :C tipi
Gladyo
Zentürk, 14 Aralık operasyonu'ndan 48 saat önce kaleme aldığı,
operaysondan 1 gün sonra yayınladığı yazısında, GLADYO C'yi şöyle
kaleme almıştı:
O zaman, bizim, bütün dikkatimizi GLADIO-B ile mücadeleye
odakladığımız bir dönemde GLADIO-C bir yerlerde devreye giriyor
demektir.
Dışişleri ve ekonomi bürokrasisine dikkat...
Erdoğan’ı, Putin gibi bir “otokrat” ilan eden dış-iç medya
kampanyasının kaynağının İsrail ve onun Washington-Londra
hattındaki güçlü lobisi olduğunu biliyoruz. Eğer, dışişleri
bürokrasisi, bu kampanyanın sonlanması için “İsrail ile Mavi
Marmara anlaşmasını” dile getiriyorsa, bu, Erdoğan için
“kaybet-kaybet formülünün” başlangıcı anlamına gelir. 1- Erdoğanbu
tür bir anlaşmayla “Arap sokağındaki” tüm etkinliğini yitirecek, 2-
Türk ekonomisi açısından hayati önemdeki Arap sermayesi kaynaklı
para akışının kesilmesi için yeni bir algı kampanyası ile karşı
karşıya kalacaktır.
Cumhurbaşkanı’nın her fırsatta, ekonomi bürokrasisinin direndiği
“yüksek faiz” politikasına karşı çıkması ise, ülke açısından
yükselen yeni riskin kaynağını yakaladığını göstermektedir.
GLADIO-C’nin hedefi ne olabilir?
Yanıtı nettir: “Sözde” değil, “gerçek” yalnızlık ve ekonomi...