Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan'dan fonlanan gazetecilere: Entelektüel Fahişeler
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, “Amerika ve Avrupa tarafından fonlanan derneklerin, kurumların Türkiye şubesi gibi çalışan asalak tipler var: Entelektüel fahişeler!” dedi.
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, isim vermeden, Türkiye’deki gazetecilerin, entelektüellerin ve akademisyenlerin küresel hâdiseleri derinlikli bir perspektifle okuma becerilerinden yoksun olduklarını öne sürerek “Amerika ve Avrupa tarafından fonlanan derneklerin, kurumların Türkiye şubesi gibi çalışan asalak tipler var: Entelektüel fahişeler!” dedi.
Zihinlerin çağdaş hurafeler çöplüğüne döndüğünü ifade eden Kaplan, “Hâdiselere bırakın derinlemesine bakabilmeyi, enlemesine ve boylamasına uzun soluklu, kalıcı, köklü okumalara yapabilmeyi, doğru bakmayı, eli ayağı tutar okumalar yapabilmeyi bile beceremiyoruz” diye yazdı.
‘Gazetecilerin, entelektüellerin ve akademisyenlerin bile küresel hâdiseleri derinlikli bir perspektifle okuma becerilerinden yoksun’ olduğunu ve ‘Çin’in gelişi’ni yanlış okuduklarını öne süren Kaplan, şöyle devam etti:
“Çin’in Amerikan hegemonyasını kıracağını düşünüyor, en iyi okumalar!
Amerikan hegemonyasının spesifik olarak kapitalist, genelde ise Batılı kodlar, zihin setleri, hegemonya kurma biçimleri üzerinden kırıldığını söylemek, sığlıktır, entelektüel / akademik sefalettir oysa!
En iyimser hâliyle, böyle manzara, maalesef!
Bir de Amerikan borazanı, Amerika ve Avrupa tarafından fonlanan derneklerin, kurumların Türkiye şubesi gibi çalışan asalak tipler var: Entelektüel fahişeler!
Bu ülkenin çocuğu bunlar ama örtük veya açık şekilde Amerika’ya çalışıyorlar, Amerika’nın, küresel Yahudi vakıflarının, kartellerinin çıkarlarını korumak için koşturup duruyorlar! Kim kimi laf olsun diye fonlar ki!
Beyinlerini parayla başka ülkelere ve şebekelere satmış bu insanların özgür ve tarafsız yorumlar yapmalarını bekleyebilir misiniz?
Fikrin fahişesi, küresel güçlerin paralı maşaları bunlar! Açık veya gizli ajandaları var; “sahibinin sesi” olarak onları adım adım hayata geçiriyorlar…”