Yeni Şafak yazarı Sevda Türküsev: Adam beni dini nikahla kafalayıp sevişmek istiyor!
Yeni Şafak yazarı Sevda Türküsev'in İslami kesimin erkekleriyle ilgili " Muhafazakár Çapkınlar" kitabını yazdığı ortaya çıktı.
Yeni Şafak yazarı Sevda Türküsev son dönemde attığı taciz tweetiyle
gündeme gelirken, Türküsev'in muhafazakar camiadaki çapkınlıkları
konu alan kitabı olduğu ortaya çıktı.
İnfial yaratan Özgecan Aslan cinayeti sonrasında kadınlar,
başlarına gelen taciz olaylarını #sendeanlat başlığıyla sosyal
medyadan paylaşmıştı. Sosyal medyadan uğradığı taciz ile ilgili
yaşadıklarını anlatan kadınlara tepki gösteren Sevda Türküsev,
"Dizilerdeki gibi kahraman mı olacaksınız?" diyerek şöyle dedi:
"Uğradığı tacizi doktora değilde sosyal medyada yazan kadınlara: Bi
kendinize gelin, dizlerdeki gibi kahraman mı olacaksınız
sanıyorsunuz?"
Uğradıkları tacizleri anlatan kadınlara tepki gösteren Sevda
Türküsev, 11 yıl önce yazdığı ‘Muhafazakár Çapkınlar’ kitabında ise
bakın neler yazmış!
DİNİ NİKAH KIYIP BENİMLE SEVİŞMEK İSTİYOR
O dönemde İslami kesime yakın Kombassan Grubu’nun genel
müdürlerinden Sevda Türküsev'in, 2004 yılında yayına çıkan
‘Muhafazakár Çapkınlar’ kitabında, muhafazar erkeklerin ve
kadınların birbirlerini nasıl aldattıklarını, tacizlerini,
fantezilerini anlattı. 2004 yılında Hürriyet gazetesinden Şermin
Sarıbaş'a mülakat veren Türküsev, ilginç açıklamalar yaptı.
Türküsev, muhafazakar insanların evleri ve işleri arasında çok iyi
rol yaptıklarını söyleyerek, "Onları görünce, var ya hani ‘Oha
falan oluyorum’" şeklinde yanıt verdi. Türküsev röportajda bugün
kızdığı kadınlar gibi uğradığı tacizi de paylaştı.
Türküsev mülakatın devamında evli ve muhafazakar bir kişinin
kendisine imam nikahı kıyacağını söyleyerek cinsel ilişkiye girmek
istediğini şöyle anlattı:
"Komşu Ahmet Bey telefon ediyor. ‘Ben... Ben... Sadece sizden çok
hoşlanıyorum. Günlerdir aklımdasınız ve sizi düşündükçe vücudumun
kimyası bozuluyor’ diyor. Sinirleniyorum... ‘Beni yanlış anladınız
Sevda Hanım... Ben sizden haram bir şey istemiyorum ki! Dini nikáh
kıyarak günahı ortadan kaldırırız.’"
KLASİK SEVİŞME YETMİYOR, FANTEZİLERİ...
Muhafazakarların da zina yaptıklarını belirten Sevda Türküsev,
açıklamalarının devamında muhafazakar kadınlarında kocalarını
aldattığını belirtti. Türküsev sözlerinin devamında sofuların zina
yapmaktan çekinmediğini belirterek bunu yapmakta da "haklı"
olduklarını şöyle anlatıyor:
" ‘Sofular’ bugün zina yapmaktan çekinmiyorlar. Çünkü eşleri ile
artık doğru düzgün bir cinsellik yaşayamıyorlar. Eşlerinin bu
konuda kendilerini memnun edememesi ve bu konuda büyük sıkıntı
çekmeleri yaptıkları sohbetin nirengi noktasını oluşturur. Halbuki
onlar artık klasik sevişmelerin dışında, fantezilerini de yaşamak
istiyorlar. Bence haklılar..."
İşte Sevda Türküsev'in bomba açıklamaları...
BENİ SEN YE DEĞİL Mİ!
Siz de muhafazakar çapkınların ağına düşme tehlikesiyle
karşılaştınız mı?
- Her kesimden çalışan kadına bu tür teklifler gelmiştir. Gelmedi
diyen yalan söylüyordur. Erkeklerin kadınları aptal yerine
koymaları komiğime gidiyor. Adam kalkmış bana, ‘hayat bitecek,
mezarda seni böcekler yiyecek, yazık olacak’ diyor. Oldu, bırakayım
da sen ye değil mi?
Peki onlardan kurtulmak için stratejileriniz
ne?
- Adamda hafif bir kayma başladığı zaman hemen, ‘Dünya çok kötü,
Allah razı olsun sizin gibi abilerimiz var, sizin yanınızda kendimi
çok rahat hissediyorum’ deyip önlerini keserim. Acemi çapkınlara
denk gelirsem de aptalı oynarım.
Muhafazakár çapkınların iş-ev hayatları ile zamparalık
hayatları arasında çok iyi rol yaptıklarını
söylüyorsunuz...
- Onları görünce, var ya hani ‘Oha falan oluyorum’. Hepsi birer
jön. Ama bunları görerek öğreniyorlar. Hepsinin yanında birer
hocaları var. O hocalar da muhafazakár olmayan kesimden.
Kadın ‘avlama’ için stratejileri ne?
- Aslında ava çıkmıyorlar. Düzenin içinde karşısına çıkan, hoş
sohbet, sarı ışık yakan, sonra yeşile dönen kadınları seçerler. İş
muhabbetiyle girer, önce öğle yemeğine, sonra akşam yemeğine davet
eder. Aslında strateji hepsinde aynı.
Bu tür çapkınlar, ne tür kadınları seçerler?
- Akıllı kadınları seçerler, çünkü akıllı kadın olay çıkartmaz.
Çünkü akıllı kadınlar bazen çok da saf olur. Kadın hayatta öyle
mücadelelerle gelmiştir ki bir yere, karşısındaki kişi samimiyetle
yanaşırsa ona inanır. Hani arabada dikiz aynasında bir kör nokta
vardır ya işte akıllı kadınların da öyle bir kör noktası vardır.
Hoş sohbet ve güzel kadınları, kapalı değil açık kadınları
seçerler. Çünkü görüldüler mi, bankanın müdürü, bizim
pazarlamacının kız kardeşiymiş arabaya aldım, gibi mazeretleri daha
fazla olur.
ZİNA SUÇ DEĞİL HARAM...
Zina suç değil haramdır. İslamiyet’te zinanın karşılığı, evli veya
bekar bir erkek ve kadının cinsel ilişkiye girmesidir. Zinayı ne
yasallaştırabilir, ne yasaklayabilirsiniz. Haram olan şey günahtır.
Günah da, Allah ile kulun arasında olan bir şeydir. Kimse
karışamaz.
ZANNEDERDİM Kİ DİNDAR OLMAYANLAR ZİNA YAPAR
Evde otururken hep zannederdim ki sadece dindarlıkla ilgisi
olmayan, namaza-niyaza yaklaşmayan, yani bayramdan bayrama,
cenazeden cenazeye namaz kılan erkekler zina yapar. Yani bunlar
muhafazakar olmadıkları için zinaya daha yatkın ve yakındılar.
Fakat o da ne! Bir de gördüm ki hemen her kesimden insanlar bu işi
yapıyor. Ben yine hep zannederdim ki aldatmak sadece erkeklere
mahsustur. Ama bu bilgi de yanlışmış... Evli kadınlar da kocalarını
aldatıyorlar.
FANTEZİLERİNİ DE YAŞAMAK İSTEYEN SOFULAR
‘Sofular’ bugün zina yapmaktan çekinmiyorlar. Çünkü eşleri ile
artık doğru düzgün bir cinsellik yaşayamıyorlar. Eşlerinin bu
konuda kendilerini memnun edememesi ve bu konuda büyük sıkıntı
çekmeleri yaptıkları sohbetin nirengi noktasını oluşturur. Halbuki
onlar artık klasik sevişmelerin dışında, fantezilerini de yaşamak
istiyorlar. Bence haklılar...
ÜSTÜNE ATLAYABİLİRLER
Bunların gözü daha yeni açılmıştır. Hayatta tanıdıkları ilk kadın
karıları olduğu için gördüğüne saldırırlar. Bunlarla biraz sohbet
ettiğinde ertesi gün üstüne atlayabilirler. Çünkü acemi hiç
görmemişlerdir.
ÖRNEK MUHAFAZAKARLAR
Bunlara pek çapkın denemez. Birine aşıktırlar, eğer medeni hali
aşkını açıklamaya elvermiyorsa bunu yıllar boyu içten içe yaşarlar.
Aşık olduğu kişiye yamukları da olmaz.
PROFESYONEL ÇAPKINLAR
Çapkınlığı ölçüsüyle yaparlar, oturaklıdırlar. Kadınlarını alálade
değil, özenle seçerler.
MEDYATİK ÇAPKINLAR
Bunlar entel çapkınlardır. Ailesini hiç ortaya çıkarmaz. Sadece
kendisi ortadadır. Etrafta saygındırlar. Bunlar ekmek arası
götürürler. Oldu, oldu; olmadı, üstüne gitmez. Ama geçerken bir
daha yolunun üstüne çıkarsa, şansını bir daha dener.
ÇEŞİDİ SEVERLER
Bunlar aynı lokantadaki ara sıcakları tadar gibi çapkınlık
yaparlar. Bir ondan, bir ondan oburdurlar. Çeşidi severler.
ADAM BENİ DİNİ NİKAHLA KAFALAYIP SEVİŞMEK
İSTİYOR
Komşu Ahmet Bey telefon ediyor. ‘Ben... Ben... Sadece sizden çok
hoşlanıyorum. Günlerdir aklımdasınız ve sizi düşündükçe vücudumun
kimyası bozuluyor’ diyor. Sinirleniyorum... ‘Beni yanlış anladınız
Sevda Hanım... Ben sizden haram bir şey istemiyorum ki! Dini nikáh
kıyarak günahı ortadan kaldırırız.’
Dün yanıma gelen, bana dostlukla yaklaşan, benimle dertleşme
ihtiyacı hisseden adam bana dini nikáhın arkasına saklanarak cinsel
ilişki teklif ediyor. Çünkü adamın tek derdi bu. Rabbim, bunun
başka bir açıklaması olabilir mi? Dini alet ederek cinsellik...
Yani abi, adam beni dini nikáhla kafalayıp resmen sevişmek
istiyor!
EKSİĞİ VAR FAZLASI YOK
Dindar erkeklerin, iş ve aile hayatında çizmiş oldukları
muhafazakár tablonun arkasında yaşadıkları yanlışları ve nasıl bir
vicdana sahip olduklarını ortaya koyuyorum. Kimse kızmasın,
darılmasın; asla ve asla üstüne alınmasın. Sizi temin ederim ki bu
kitaptaki her satır doğrudur. Eksiği vardır fakat fazlası
yoktur.
ÇEŞİT YAPIYORLAR
Benim size anlatacağım tipler, genellikle hali-vakti yerinde,
zengin muhafazakár çapkınlar... Hani, eskiler söyler ya: ‘Türk
erkekleri zengin olunca önce arabalarını sonra karılarını
değiştirir’miş. Ama şimdi karılarını değiştirmiyorlar, onlara
rağmen yedekte başka kadınları tutuyorlar. Yani ‘çeşit’
yapıyorlar.
İMAMSIZ İMAM NİKAHI
Aslı benim en samimi arkadaşım. İmam nikáhlı olduğu adam, güvenerek
birlikte olduğu kerli ferli, ehl-i takva, iş ve özel yaşantısında
insanlığı, dürüstlüğü ile örnek bir muhafazakár olarak saygı
duyulan biri. Hiçbir hakkı hukuku gözetmeden, arkasına bile
bakmadan kızcağızı perişan bir halde yüzüstü bırakarak gitti.
Aslı anlatıyor: ‘Açıkçası ben de ondan hoşlanıyor ve beni telefonla
aramasını heyecanla bekliyordum. Aramızdaki gerçek anlamda ilk
yakınlaşma bir sonbahar sonu oldu (...) Yemekler geldi. Hem yiyor,
hem sohbet ediyorduk. Bir ara bana, ‘Ben lafı fazla dolandırmayı
sevmem. Sen varsan ben de varım. Ne dersin?’ diye sordu.
Benimle resmi yollardan evlenemeyeceğini bildiğim için tek çare
dini nikáh kıymaktı. Bunu açıkça söylemişti. Arabada küçük
sevişmelerimiz oluyordu ama nikáh kıymadığımız için fazla ileri
gitmiyordu.
Uzun uzun birbirimizi sevdik, kokladık... Bunların sonunda her ne
kadar birlikte olamadıysak da Cemal her seferinde rahatlıyordu. Bir
türlü fırsat bulup dini nikáh yaptıramamıştık.
Bir gün ‘Aslında biliyor musun, iki kişinin nikahlanması için illa
bir imama gerek yok. Kadın ve erkek birbirlerine sözlü olarak
karı-koca olduklarını söylerlerse nikáh olmuş oluyor’ dedi.
Aslında ben de bunu bir yerlerden duymuştum. ‘O halde ben seni
dünyada ve ahirette eşim olarak kabul ettim...’ ‘Ben de seni kocam
olarak kabul ediyorum...’ Bu nikáh olmuş muydu, bilmiyorum. Buna
ancak din alimleri bir fetva verebilir.
Aylar sonra Cemal ‘Aslı çok şey yaşandı. Belki ileride tekrar bir
şeyler olabilir ama ben bu nikáhın sorumluluğunu taşımak
istemiyorum. İleride her şey düzelir, herkese söyleyebiliriz. Bu
yüzden ben ayrılmak istiyorum’ diyor.’
Aslı’nın gözlerine bakarak ‘Boş ol! Boş ol! Boş ol!’ diyebiliyor."