Yeni Şafak yazarı kaleme aldı: Erdoğan'ın karizması bu kitapta!
Yeni Şafak Yazarı ve Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay’ın Karizma Zamanları isimli kitabı Arapça’ya çevrildi.
Türkçesi 2011 yılında Timaş Yayınları tarafından daha sonraki
baskıları da tezkire yayınları tarafından defalarca basılan ve 28
Şubat’tan 27 Nisan’a Türk Siyasetine ve demokrasi sürecine Karizma
Sosyolojisi açısından bir yaklaşımda bulunan kitap Dar el Verd
tarafından çevrilip basıldı.
Kitapta Türk siyasi hayatının son yirmi 30 yılına damgasını vurmuş
olan siyasi figürlerin ve olayların karizma kavramı ekseninde bir
çözümlemesi sosyolojik bir dille yapılıyor. Bu dönem aslında
Türkiye’de ciddi bir siyasi krizin neredeyse sürekli hale
gelmişken, özellikle Turgut Özal’ın liderliğinin kendini
hissettirdiği dönemler dışında ciddi bir liderlik eksikliğinin de
yaşandığı bir dönem. Kriz ile karizma arasında ciddi bir bağlantı
var ve Türkiye’nin siyasi krizleri yavaş yavaş kendi çözümünü
taşıyabilecek bir liderin ortaya çıkmasına da zemin hazırladı.
Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Türk siyasi ve toplumsal hayatında
son otuz yılın çok öncesine de götürülebilecek bir krize toplumun
bulduğu anlamlı ve uyumlu bir çözüm olarak temayüz etti. Bu çözüm
karizmayı da şekillendirdi. Krizin sürekliliği, karizmaya duyulan
ihtiyacı da süreklileştirirken karizmanın kendi performansını
ortaya koyabilmesine ve yükselmesine de daha iyi bir fırsat verdi.
Bu fırsatların değerlendirilmesinde de bir süreklilik oluştuğu için
Erdoğan karizması emsallerine göre sürekli yükselişte oldu. Her
dönem ve siyasi kriz kavşağında kendini tazelemeyi-yenilemeyi
bildi.
Aktay’ın kitabında karizma aynı zamanda siyasi hareketlerin
popülerleşmesini veya yükseliş-ve düşüşlerinin dinamikleri de
“karizmanın rutinleşmesi” başlıkları altında değerlendiriliyor.
Karizma bahsinin sadece müjdeleyici veya varolan bir liderin övgüsü
olarak anlaşılması yerine karizmanın rutinleşmesi bahsiyle kurucu
değerlerden, heyecan ve asabiyeden uzaklaşma ihtimaline de işaret
eden “uyarıcı bir bahis” olarak anlaşılmasını teklif ediyor Aktay.
Bu noktada Max Weber’in karizma ve rutinleşme bahsiyle İbn
Haldun’un asabiye ve bedevi-hadari diyalektiği arasında daha önce
hiç denenmemiş bir karşılaştırmayı deniyor. Ciddi bir asabiye
enerjisinin-heyecanının AK Parti hareketinin kaynağında kurucu bir
rol oynadığına dikkat çeken Aktay, bu yanıyla asabiyenin,
karizmanın ürettiği türden bir sosyal motivasyon ürettiğini de
anlatıyor. Bu sosyal motivasyon aynı zamanda ciddi bir sosyal
sermaye rezervi de oluşturur. Karizmanın en büyük sosyal sermaye
değerlerinden biri olduğunun altını çizen Aktay, somut olarak güçlü
bir liderin toplumda ortaya çıkardığı siyasal beden bütünlüğünün
gelişme ve kalkınmadaki avantajlarına dikkat çekiyor.
Kitapta, Recep tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki karizma unsuru
derinlemesine analiz edilirken, yine karizma sosyolojisi açısından
Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Kenan Evren, Çevik
Bir, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Turgut Özal, Tansu
Çiller, Mesut Yılmaz, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah
Gül ve Ahmet Davutoğlu değerlendiriliyor. Aynı zamanda ellili
yıllardan sora yaşanan çevre-merkez ilişkileri ile bu süreçte
yükselen sosyalist hareket, milliyetçi hareket ve İslamcı ve
muhafazakar hareketler em karizma sosyolojisi açısından hem de İbn
Haldun’un asabiye teorisi açısından masaya yatırılıyor.
Aktay’ın 17-25 Aralık FETÖ Yargı darbesi teşebbüsünün de
anlatıldığı “Neye Himmet Neye Hizmet” isimli kitabı da Arapça’ya
çevrilmiş durumda ve yakında yayınlanacağı öğrenildi.