26 Nis 2014 10:39
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:07
Yeni Şafak yazarı Haşim Kılıç'ı defterden sildi! Yeni mahalleniz hayırlı olsun!
Anayasa Mahkemesi'nin 52'inci kuruluş yıldönümünde sert bir konuşma yapan Haşim Kılıç tepki çekmeye devam ediyor.
Yenişafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Haşim Kılıç'ı defterden sildi. Haşim Kılıç'ın yaptığı konuşmanın şık olmadığını belirten Abdülkadir Selvi, Kılıç'ı muhalefet diliyle konuşmakla suçladı.
Kılıç'ın sömürge valisi edasıyla konuştuğunu savunan Selvi, gömlek değiştirmenin normal olduğunu ama cüppe değiştirmenin kabul edilemeyeceğini söyledi ve Haşim Kılıç'a yeni mahallesinde başarılar dileyerek veda etti.
İşte Abdülkadir Selvi'nin ilgili yazısı...
SÖMÜRGE VALİSİ EDASIYLA KONUŞMA
Yakışmadı Haşim Bey.
Ayıp oldu.
Sömürge valisi edasıyla yaptığınız konuşma, sizin müktesebatınıza yakışmadı.
Siz ki rejimin bekçiliğini yapan, zaman zaman demokrasiye ayar veren Anayasa Mahkemesi profilinden rahatsızdınız.
Asker vesayetine karşı olduğunuz kadar yargı vesayetini de doğru bulmuyordunuz.
Doğru bulmadıklarınızı şimdi siz yapıyorsunuz.
SİYASİ POLEMİK YAPIYORSUNUZ
Yargıç cüppesini giyip, Anayasa Mahkemesi kürsüsünde siyasete ayar veriyorsunuz.
Sadece ayar vermekle yetinmiyorsunuz.
Siyasi polemik yapıyorsunuz.
Yetinmiyorsunuz.
Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatıyla siyasete meydan okuyorsunuz.
Meclis'te her hafta Salı günü partilerin grup toplantısı yapılıyor.
Muhalefet liderleri kürsüye çıkıp polemik yapıyor.
Dün Cuma günüydü.
Anayasa Mahkemesi Genel Başkanı Haşim Kılıç kürsüye çıktı ve siyaset yaptı.
Haşim bey konuşurken kürsüde Yekta Güngör Özden mi var diye düşündüm.
KENDİMİ ÇİMDİKLEME GEREĞİ HİSSETTİM
Ama yok. Kürsüdeki bizim, 'Demokrasinin teminatı' olarak gördüğümüz Haşim Kılık vardı.
Evine buyur ettiği misafirlerine, bayramlık ağzını açan ev sahibi edasıyla konuşuyordu.
Başbakan'ın yüzüne karşı 'Sığ yaklaşım' diyor, Kılıçdaroğlu diline sarılıp, 'Gömlek değiştirmekten' söz ediyordu.
Bir an kendimi çimdikleme gereği hissettim.
Ben mi yanlış görüyorum yoksa, kürsüde gerçekten de Haşim Kılıç mı var diye düşündüm.
Evet ben yanlış görmüyordum kürsüde Haşim Bey vardı.
Ve Başbakan'la gömlek değiştirme polemiği yapan kişi bizim Haşim Kılıç'tı.
Haşim Bey, insanlar siyasi hareketler doğal gelişimler içinde gömlek değiştirirler.
Örneğin Demokrat Parti, CHP gömleğini değiştiren 4 isim tarafından kurulmuştu.
ASIL TEHLİKELİ OLAN CÜPPE DEĞİŞTİRMEKTİR
Gömlek değiştirmek daha büyük kitlelere açılmak için gerekebilir. Ama asıl tehlikeli olan cüppe değiştirmektir.
Siz dikkat ettiniz mi? Üstünüzdeki cüppe size mi aitti.
Bana biraz yekta Güngör Özden'in, Ahmet Necdet Sezer'in cüppesi gibi gözüktü.
Aslında Anayasa Mahkemesi'ndeki program ne kadar güzel başlamıştı.
Daha önce katılmayacağı bilinen Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül'ün isteği üzerine programını değiştirdi. Önce yazılı bir açıklama ile gününüzü kutladı. Anayasa Mahkemesine bakanlarıyla birlikte katılıp sizi onore etti. CHP lideriyle tokalaşarak programınıza bir gölge düşmesine izin vermedi.
Haşim Bey, onore olsun diye Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan düzeyinde yüksek bir katılım sağlandı.
Ama ne olduysa Haşim Bey'in kürsüye çıkmasıyla oldu.
Başbakan'ı hedef alan, norm seviyesi düşük, siyasi polemik dozu yüksek bir konuşma yaptı.
Muharrem İnce de kürsüye her çıktığında gömlek değiştirmekten söz ediyor.
Haşim Bey de o çizgiye indi.
Sadece Başbakan'ı değil, Cumhurbaşkanı Gül'ü hedef alan, inciten sözleri de vardı.
AK Parti gömlek değiştirdiyse, bunlardan biri de Cumhurbaşkanı Gül değil mi?
BAŞBAKAN KONUŞMADAN ORAYI TERKETTİ
Haşim Bey konuştukça salonda buz gibi bir hava esti.
Haşim Bey, içinden çıktığı eski mahallesini rencide edecek, karşı mahalleyi sevindirecek ne varsa söyledi.
Sonra geldi Cumhurbaşkanı'nın yanına oturdu. Daha önceki konuşmalarında Başbakan da tebrik ederdi. Bu kez sadece Cumhurbaşkanı yarım yamalak elini uzattı.
Sonra tören bitti.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın salondan bir çıkışı vardı.
Soğuk, kırgın ve kızgın...
Haşim Bey, her zamanki gibi makam katındaki kokteyle davet etti.
Katılmayacaklarını söylediler. Sessiz bir protesto yaşandı. Başbakan konuşmadı bile. Cumhurbaşkanı'nın aracı beklendi. Cumhurbaşkanı ile Haşim Kılıç birkaç nezaket cümlesi kullandılar. Başbakan ise Cemil Çiçek'le konuşmayı tercih etti.
Cumhurbaşkanı ayrıldı, Başbakan, Haşim Bey'le konuşmadan orayı terk etti.
BİZDEN ELVEDA...
Değdi mi Haşim Bey...
40 yıllık dostların Cumhurbaşkanı Gül, Meclis Başkanı Çiçek ve Başbakan Erdoğan yoktu resepsiyonda. Siz yeni mahallenizin sakinleri olarak Kılıçdaroğlu ile birlikte kutladınız kuruluş yıldönümünüzü.
Erdoğan'a hakaret ettiniz ya sizi alkışlayacaklar Haşim Bey.
Yılın hukuk adamı seçip, yere göğe sığdıramayacaklar.
Belki Cumhurbaşkanı adayı olarak isminizi dolaştıracaklar.
İşin gerçeği, sizin sırtınızdan AK Parti'ye savaş açıp, Erdoğan'la hesaplaşacaklar.
Sonra... Sonra sizi bir kenara buruşturup atacaklar.
Bizden elveda.
Yeni mahalleniz size hayırlı olsun Haşim Bey.
Kılıç'ın sömürge valisi edasıyla konuştuğunu savunan Selvi, gömlek değiştirmenin normal olduğunu ama cüppe değiştirmenin kabul edilemeyeceğini söyledi ve Haşim Kılıç'a yeni mahallesinde başarılar dileyerek veda etti.
İşte Abdülkadir Selvi'nin ilgili yazısı...
SÖMÜRGE VALİSİ EDASIYLA KONUŞMA
Yakışmadı Haşim Bey.
Ayıp oldu.
Sömürge valisi edasıyla yaptığınız konuşma, sizin müktesebatınıza yakışmadı.
Siz ki rejimin bekçiliğini yapan, zaman zaman demokrasiye ayar veren Anayasa Mahkemesi profilinden rahatsızdınız.
Asker vesayetine karşı olduğunuz kadar yargı vesayetini de doğru bulmuyordunuz.
Doğru bulmadıklarınızı şimdi siz yapıyorsunuz.
SİYASİ POLEMİK YAPIYORSUNUZ
Yargıç cüppesini giyip, Anayasa Mahkemesi kürsüsünde siyasete ayar veriyorsunuz.
Sadece ayar vermekle yetinmiyorsunuz.
Siyasi polemik yapıyorsunuz.
Yetinmiyorsunuz.
Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatıyla siyasete meydan okuyorsunuz.
Meclis'te her hafta Salı günü partilerin grup toplantısı yapılıyor.
Muhalefet liderleri kürsüye çıkıp polemik yapıyor.
Dün Cuma günüydü.
Anayasa Mahkemesi Genel Başkanı Haşim Kılıç kürsüye çıktı ve siyaset yaptı.
Haşim bey konuşurken kürsüde Yekta Güngör Özden mi var diye düşündüm.
KENDİMİ ÇİMDİKLEME GEREĞİ HİSSETTİM
Ama yok. Kürsüdeki bizim, 'Demokrasinin teminatı' olarak gördüğümüz Haşim Kılık vardı.
Evine buyur ettiği misafirlerine, bayramlık ağzını açan ev sahibi edasıyla konuşuyordu.
Başbakan'ın yüzüne karşı 'Sığ yaklaşım' diyor, Kılıçdaroğlu diline sarılıp, 'Gömlek değiştirmekten' söz ediyordu.
Bir an kendimi çimdikleme gereği hissettim.
Ben mi yanlış görüyorum yoksa, kürsüde gerçekten de Haşim Kılıç mı var diye düşündüm.
Evet ben yanlış görmüyordum kürsüde Haşim Bey vardı.
Ve Başbakan'la gömlek değiştirme polemiği yapan kişi bizim Haşim Kılıç'tı.
Haşim Bey, insanlar siyasi hareketler doğal gelişimler içinde gömlek değiştirirler.
Örneğin Demokrat Parti, CHP gömleğini değiştiren 4 isim tarafından kurulmuştu.
ASIL TEHLİKELİ OLAN CÜPPE DEĞİŞTİRMEKTİR
Gömlek değiştirmek daha büyük kitlelere açılmak için gerekebilir. Ama asıl tehlikeli olan cüppe değiştirmektir.
Siz dikkat ettiniz mi? Üstünüzdeki cüppe size mi aitti.
Bana biraz yekta Güngör Özden'in, Ahmet Necdet Sezer'in cüppesi gibi gözüktü.
Aslında Anayasa Mahkemesi'ndeki program ne kadar güzel başlamıştı.
Daha önce katılmayacağı bilinen Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül'ün isteği üzerine programını değiştirdi. Önce yazılı bir açıklama ile gününüzü kutladı. Anayasa Mahkemesine bakanlarıyla birlikte katılıp sizi onore etti. CHP lideriyle tokalaşarak programınıza bir gölge düşmesine izin vermedi.
Haşim Bey, onore olsun diye Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan düzeyinde yüksek bir katılım sağlandı.
Ama ne olduysa Haşim Bey'in kürsüye çıkmasıyla oldu.
Başbakan'ı hedef alan, norm seviyesi düşük, siyasi polemik dozu yüksek bir konuşma yaptı.
Muharrem İnce de kürsüye her çıktığında gömlek değiştirmekten söz ediyor.
Haşim Bey de o çizgiye indi.
Sadece Başbakan'ı değil, Cumhurbaşkanı Gül'ü hedef alan, inciten sözleri de vardı.
AK Parti gömlek değiştirdiyse, bunlardan biri de Cumhurbaşkanı Gül değil mi?
BAŞBAKAN KONUŞMADAN ORAYI TERKETTİ
Haşim Bey konuştukça salonda buz gibi bir hava esti.
Haşim Bey, içinden çıktığı eski mahallesini rencide edecek, karşı mahalleyi sevindirecek ne varsa söyledi.
Sonra geldi Cumhurbaşkanı'nın yanına oturdu. Daha önceki konuşmalarında Başbakan da tebrik ederdi. Bu kez sadece Cumhurbaşkanı yarım yamalak elini uzattı.
Sonra tören bitti.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın salondan bir çıkışı vardı.
Soğuk, kırgın ve kızgın...
Haşim Bey, her zamanki gibi makam katındaki kokteyle davet etti.
Katılmayacaklarını söylediler. Sessiz bir protesto yaşandı. Başbakan konuşmadı bile. Cumhurbaşkanı'nın aracı beklendi. Cumhurbaşkanı ile Haşim Kılıç birkaç nezaket cümlesi kullandılar. Başbakan ise Cemil Çiçek'le konuşmayı tercih etti.
Cumhurbaşkanı ayrıldı, Başbakan, Haşim Bey'le konuşmadan orayı terk etti.
BİZDEN ELVEDA...
Değdi mi Haşim Bey...
40 yıllık dostların Cumhurbaşkanı Gül, Meclis Başkanı Çiçek ve Başbakan Erdoğan yoktu resepsiyonda. Siz yeni mahallenizin sakinleri olarak Kılıçdaroğlu ile birlikte kutladınız kuruluş yıldönümünüzü.
Erdoğan'a hakaret ettiniz ya sizi alkışlayacaklar Haşim Bey.
Yılın hukuk adamı seçip, yere göğe sığdıramayacaklar.
Belki Cumhurbaşkanı adayı olarak isminizi dolaştıracaklar.
İşin gerçeği, sizin sırtınızdan AK Parti'ye savaş açıp, Erdoğan'la hesaplaşacaklar.
Sonra... Sonra sizi bir kenara buruşturup atacaklar.
Bizden elveda.
Yeni mahalleniz size hayırlı olsun Haşim Bey.