07 Ağu 2012 15:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:00

YENİ ŞAFAK YAZARI FARKLI DÜŞÜNÜYOR; NTV SPİKERİNE KIZMAYIN!

NTV spikeri Nur Tuğba Algül'ün şehit haberi yayındayken, arkadan şarkı söylemesine Yeni Şafak yazarından farklı bir tepki geldi.

Kızmayın NTV spikerine...

Dün internet ortamında en çok tıklanan ve en ilgi gören haber konusunda ben epey farklı düşünüyorum.

Konu malum...

NTV spikeri canlı yayında haberi sunarken, araya Hakkari’de 8 şehit verdiğimiz haberin bandı girdiğinde arka planda şarkı mırıldandığı duyulmuş.

Yazıyı kaleme aldığım saatlerde sosyal medyada eleştirilerin ardı arkası kesilmiyordu.

Düştüğü bu zor durum nedeniyle spikere yüklenmek ve şehit haberleri konusunda toplumca sanki aşırı duyarlıymışız gibi rol kesmek çok ciddi samimiyetsizlik göstergesi olur.

5-10 damacana şişesinde sular kalitesiz çıktı diye ortalığı ayağa kaldıran toplum ve medya, 8-10 bin şehidin kanı yere dökülürken o ölçüde yeri göğü inletmedi.

Dökülen şehit kanları için artık içi burkulmaz hale gelen toplum, aylar evvel içtiği su markası bozuk çıktı diye, o zaman geçirmediği mide bulantısını şimdi geçirme derdine düştü.

Sakat çıkan damacana markaları ifşa edilsin diye haftalardır sabırsızca bekleyen kamuoyu, kötü sevk ve idare ile Mehmetçiğin şehit olmasına neden olan komutanların isimlerini merak etmiyor bile.

Sakat çıkan su markasını zihnine kazıyan toplum, vatan için sakatlanan, şehit düşen Mehmetçiğin adını, sayısını artık aklında tutamıyor bile...

Acı gerçek şu: Bu ülkede şehit haberleri, trafik kazası haberleri gibi rutine dönüştü...

Türkiye’nin en büyük şehirlerinin ilçelerini, tarihi ve turistik yerlerini bilmeyen toplum, her birinde verdiğimiz şehitler nedeniyle G. Doğu’daki ilçelerin, kırsalların ve karakolların isimlerine aşinalık kazanır hale geldi.

Evladını askere gönderen aileler, en değerli varlıklarını komutanlarına emanet etmiş oluyorlar. Bu emanete nice zamandır layıkınca sahip çıkılmadığı gibi bir his var içimizde. Şehitlerin cenaze törenindeki kusursuz düzeni, askeri operasyonların planlanmasında ve en az kayıpla sonuçlanmasında göremiyoruz.

Çok şehit verdik.

Yetiversin artık...

Hakkari’deki Geçitli karakoluna saldırıp 6 asker ve 2 köy korucusunu şehit eden PKK’lıların canlı kalkan yaptığı Adem Demir ve Osman Sağırlı adındaki gazeteciler, teröristlerin karakola kadar girdiğini söylemişler.

Hatta, Geçimli Karakolu’nun üs bölgesinde konuşlandırılmış Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait zırhlı araç mühimmatı bittiği için, teröristler içine el bombası atarak bir uzman ve iki eri şehit ettiğini iddia etmişler.

Ben Mehmetçiğin planlamadaki ihmaller nedeniyle bu kadar kolaylıkla hayatını kaybetmesine razı olamam. Bu kayıpların muhakkak hesabı sorulmalı.

Koca ordunun 1 defa değil, 2 defa değil, her defasında karakollarına baskın yemesini ve ülkeyi koruması beklenen Mehmetçiğini bile koruyamaz hale gelmesini artık anlayamıyor toplum.

5 Bin civarında olduğu söylenen teröristin kökünü kazıyamayan 700 Bin kişilik ordunun muhakkak toplumu ikna edecek makul gerekçeleri olmalı...

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarındaki terfi listelerine Silivri ekseninde göz atan çevreler, ihmal nedeniyle emri altındaki askerlerin ölümüne neden olan komutanların durumuna göz atma ihtiyacı hissetmiyor bile.

Sakarya’da tren raydan çıktı diye 3-4 yıl bürokrat kellesi almak için ortalığı ayağa kaldıran medya, G. Doğu’da raydan çıkan işlerin hesabını sorma derdinde olmuyor.

Parola olarak ’Adi Başbakan’ yazan subay terfi etmiş mi etmemiş diye göz atan medya, şehit cenazelerinin artık adiyattan (sıradan) olmasının derdine düşmüyor. Kimse verilen şehitlerin hesabını sorma çabasında olmuyor. Sorumlu aramıyor.

Bu ülke mazeretlerin arkasına sığınmamalı...

Ülkenin giderek bölgede caydırıcılığını kaybettiği gibi bir endişe taşıyorum.

Önüne gelen çakıyor, omuz atıyor ve sopa gösteriyor.

Kimse kıvırmasın ve rol kesmesin...

Nice zamandır bu ülkede ateş, sadece düştüğü yeri yakar hale geldi.

NTV spikeri haberi okuduktan sonra şarkı mırıldanır oldu da, kamuoyu eğlencesinden, keyfinden, dizisinden, şamatasından, denizinden geri mi kaldı?

Kaç kişinin dün akşam şehit haberlerini izlerken iştahı kaçtı? Kaç kişinin lokmaları boğazında düğümlendi? Gözleri yaşlı, masasından ve sofrasından kalktı. Şehit ailelerinin acısını sanki bir ok saplanmış gibi göğsünde hissetti.

Bu ülkenin kaç sivil ve asker yöneticisi dün akşam, ’şu güzelim ülkede terör durmadıkça gülmek bana haram olsun’ diye ahdetti.

Üzgünüm, epey zaman daha şehit haberlerinin ardı arkası kesilmeyecek bu ülkede.

Dün bir gazete internet sayfasında, ’kim ne dedi?’ başlığı altında, terörün başladığı 1984 yılından bu yana üst düzey devlet adamlarının terör olaylarının ardından ne söylediği konusunda foto-galeri açmış. Sözün kısası hep aynı nakarat.

Biz de bu konuyu geçen yıllar içinde defalarca köşemize taşıdık ve ’bu konuşma tam 30 Bin kez yapıldı’ dedik.

Kızmayın NTV spikerine...

Durumu, toplumun şu an ki durumunu çok andırıyor çünkü...

Hak ettiğimiz kaderi yaşıyoruz.

Osman Özsoy/Yeni Şafak

NTV EKRANLARINDA BÜYÜK AYIP! ŞEHİT HABERİNİ SUNARKEN ÖYLE BİR ŞEY YAPTI Kİ!