Yeni Şafak yazarı Erasmus'a yeni isim buldu: Orgasmus projesi!
Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, Erasmus Projesi'nin eğitim projesi değil, yozlaşma, cinselliği putlaştırma, cinsellik peşinde koşturan 'ahmaklar sürüsü' yetiştirme projesidir olduğunu öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a daha önce ODTÜ, Boğaziçi ve Bilkent
üniversitelerinin yıkılması önerisinde bulunan Yeni Şafak gazetesi
yazarı Yusuf Kaplan, geçtiğimiz günlerde Twitter'da ülkeler arası
öğrenci değişim programı Erasmus ile 1 milyon gayrimeşru çocuk
doğduğunu iddia ederek, öğrencileri "ahmaklar sürüsü" olarak
tanımlamıştı.
Kaplan, bugünkü yazısında benzer ifadeleri kullanarak, "Erasmus'a
bazı Avrupalı öğrenciler Orgasmus adı verirler. Durum bu kadar
vahim yani! Erasmus projesi, eğitim projesi değil, yozlaşma,
cinselliği putlaştırma, cinsellik peşinde koşturan 'ahmaklar
sürüsü' yetiştirme projesidir! Evet, 'Erasmus kardeşliği'
geliyor!
Ülkelerin kremasını, elit kadrolarını yetiştiren, yersiz, yurtsuz,
ruhsuz, ülkesiz, melez ama tektipleşmiş, tek kutsalı cinsellik olan
insanaltı yaratıklar icat eden bu pagan proje, bütün dünyanın
parlak çocuklarını yutuyor, uyutuyor ve uyuşturuyor! Özetle...
Erasmus projesi, bir eğitim projesi değil, soysuz, yoz, ahmaklaşmış
küresel pagan bir kuşak yetiştirme projesidir" dedi.
Yusuf Kaplan 'Erasmus değil, 'orgasmus' projesi!' başlıklı yazısı
şöyle:
Çağımızın cins düşünürlerinden Deleuze, postmodern durumun 'insan
coğrafyası'nı çok güzel resmeden bir tanımlamada bulunmuştu: Artık
bütün sınırlar ortadan kalktı: Herkes 'nomad'laştı /
göçebeleşti.
ONTOLOJİK EVSİZLİK'TEN KÜRESEL YERSİZ'LİĞE
Postmodern zamanların en belirgin antropolojisi, bildik antropoloji
paradigmasını yerle bir etmeye yetti: İnsan, küreselleşmeyle,
dolayısıyla sınırların ortadan kalkmasıyla birlikte, yersizleşti:
Yeryüzü, insanlık coğrafyası artık!
Sınırların ortadan kalkması, insanın varoluş coğrafyasının bütün
bir küre sathına yayılması, ne kadar muazzam bir şey olurdu, değil
mi?
Görünüşte, insan, sadece tek bir coğrafyanın, yerküre coğrafyasının
çocuğu. Ama gerçekte, böyle bir şey yok. Yok; çünkü 'coğrafya' veya
'yer' ya da ülke-bağımlılığından kurtulması, çağdaş insanın
yaşadığı ontolojik evsizlik sorununu örtbas etmeye yarıyor
yalnızca!
Biraz daha anlaşılır bir dille söylemek gerekirse, küreselleşmeyle
birlikte insanın hareket ve hayat alanı bütün bir yeryüzü
coğrafyasına yayıldı ama sınırların ortadan kalkması, hiç
beklenmedik bir ontolojik felâketin eşiğine fırlattı çağdaş
insanı.
YENİ-PAGANİZM ÇAĞI: HEDONİZM, NİHİLİZM VE
İZÂFÎLEŞME
Küresel ölçüde ölçek büyüdü ama insanın ufku daraldı. Hem de hiç
olmadığı kadar darlaştı, sığlaştı insanın ufku ve algılama
yetileri: Çağdaş insan, yalnızca hızın ve hazın, ayartının ve
cinsel saplantılarının peşinde koşturuyor: Hedonizm, nihilizm ve
izâfileşme, çağın insanının peşinde koşturduğu hızın, hazın,
fetişlerinin, cinsel saplantılarının kölesi olmasına yol açıyor
sadece: Yeni-paganizm çağı bu.
İnsanın ufkunu açan, zihnini geliştiren, varoluş yolculuğunu
zenginleştiren bir çağ'dan değil, insanı kıskacına alarak yutan,
uyutan ve uyuşturan bir ağ'dan sözediyorum: Algı kapılarının
kapanması olarak tarif ettiğim 'pornografi'nin ayartısından,
ayartarak insanı insanlığından uzaklaştırmasından, düşünme
melekelerini yerle bir etmesinden, insanın yere düşmesinden, her
şeyi yerinden etmesinden...
Tanrı fikrinin, hakikat fikrinin yitirilmesiyle birlikte, insanın
ontolojik evsizleşme çıkmazına sürüklenmesinden, ardından
yersiz'leşmesinden, biricik bir ülkenin, özgün bir kültürün çocuğu
olma imkânını yitirmesinden, bütün farklı kültürlerin,
tektipleştirici, bütün kültürleri silindir gibi ezerek düzleştirici
postmodern saldırıyla ontolojik bir yokoluş felâketinin eşiğine
sürüklenmesinden sözediyorum.
POSTMODERN KABİLELER ZAMANI...
Geldiğimiz nokta, insanlığın geleceğinin tehlike sinyalleri vermeye
başladığı, Maffesolli'nin deyişiyle 'yeni kabileler zamanı'.
Sayısız 'postmodern kabile', yerküre üzerinde oradan oraya göçedip
duruyor. Niçin? Tek bir şey için: Hızın, hazın ve ayartının izini
sürebilmek için.
Daha fazla hız, daha fazla adrenalin demek; daha fazla adrenalin,
daha fazla haz demek; daha fazla haz, daha fazla kaçış demek
çünkü...
Ağ'daş insan, artık hayattan kaçarak hayata tutunmaya çalışıyor:
Kendinden benine ve bencilliklerine, gerçeklerden hayâlî ve
ayartıcı hazlara, fantazyalara ve algı kapılarını kapatan
'pornografi'nin kucağına kaçıyor!
Bu, hayat değil: Hayatın çölleşmesi, insanın tükenmesi, dünyanın
ruhsuzklaşması bu: Yeni-paganizm işte bu!
KÖLELİĞİ ÖZGÜRLÜK SANMAK!
Bildiğimiz klasik sömürgecilik dönemi çoktan tarih oldu. Ülkeler
öncelikle zihnen işgal ediliyor artık!
Eğitimi, medyası, kültürü bozuluyor; çocukları yabancılaştırılıyor;
ruhkökleri kurutuluyor; özgüvenleri yok ediliyor! Böylelikle, fiîlî
işgalden önce zihnî işgâlle ülkeler dolaylı yollarla teslim
alınıyor!
Çağımızın insanı hızın, hazın ve cinselliğin kölesi olmayı özgürlük
sanıyor!
Oysa köleleşmeyi özgürlük sanmak kölelerin işi olabilir ancak!
ERASMUS SKANDALI!
Buradan geleceğim nokta, insanlığın geleceği açısından son derece
kritik, hayatî bir nokta: Adına Erasmus projesi denen, uluslararası
öğrenci değişim projesinin, özellikle de toplumların kremasını
oluşturan parlak genç kuşaklarının entelektüel yetilerini
geliştirmek yerine, hedonizmin, nihilizmin ve bütün değerleri
değersizleştiren izâfîleşmenin kölelerine dönüştürdüğü
gerçeği...
Erasmus, 'rezalet' bir iş demiştim, bir zamanlar. Erasmus bursu
alan öğrenciler arasındaki gayr-ı meşrû ilişkiden bir milyon (!)
çocuk doğmuş!
Skandal bu!
Rakam'ın bir milyon olması bir yerden sonra o kadar önemli değil.
Projenin kendisi rezalet bir şey çünkü! 100 bin de olsa rezalettir
bu proje!
ERASMUS MU, 'ORGASMUS' MU!
'Erasmus kuşağı' geliyor! Ülkesine, insanına, ruhköklerine
yabanlaşmış, mankurtlaşmış ve 'ahmaklaştırılan' bir kuşak bu!
Erasmus'a bazı Avrupalı öğrenciler Orgasmus adı verirler.
Durum bu kadar vahim yani!
Erasmus projesi, eğitim projesi değil, yozlaşma, cinselliği
putlaştırma, cinsellik peşinde koşturan 'ahmaklar sürüsü'
yetiştirme projesidir!
Evet, 'Erasmus kardeşliği' geliyor! Ülkelerin kremasını, elit
kadrolarını yetiştiren, yersiz, yurtsuz, ruhsuz, ülkesiz, melez ama
tektipleşmiş, tek kutsalı cinsellik olan insanaltı yaratıklar icat
eden bu pagan proje, bütün dünyanın parlak çocuklarını yutuyor,
uyutuyor ve uyuşturuyor!
Özetle... Erasmus projesi, bir eğitim projesi değil, soysuz, yoz,
ahmaklaşmış küresel pagan bir kuşak yetiştirme projesidir. O
yüzden, bu proje üzerinde ikinci kez düşünelim, diyorum.