YENİ ŞAFAK YAZARI AYŞE BÖHÜRLER: AK PARTİ'DE KÜRT MESELESİ DUVARINA ÇARPTIM!
AK Parti kurucusu ve eski MKYK üyesi Ayşe Böhürler susma orucunu ve AK Parti MKYK'dan ayrılma sürecini anlattı
TVNET ekranlarında yayınlanan Son Baskı programında konuk olan AK
Parti eski MKYK üyesi ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Ayşe Böhürler,
Veyis Ateş’e MKYK dan neden ayrıldığını, susma orucu eylemiyle neyi
hedeflediğini ve amacına ulaşıp ulaşamadığını anlattı.
Böhürler, AK Parti’de "Kürt Meselesi’ne çarptığını" söyledi.
ERDOĞAN İLE ANLAŞAMADI MI?
Veyis Ateş: Erdoğan’la anlaşamadınız mı?
A. Böhürler: Öyle bir şey yok. Sayın Başbakan’ın arayıp
biz sizi Afyon’da kurucu olarak görmek istiyoruz dediği günden beri
hem Abdullah Gül hem Sayın Erdoğan’la çalışmamız oldu. O günden
beri ben farkı fikirleri, farklı kesimlerin sesleri ve kendi dünya
görüşümüzden göremediğimizi açıları, hep partinin ve
siyasetin gündemine getirmeye çalıştım.
Veyis Ateş: Bunları siz gündeme taşırken başbakanı
kızdırıyor muydunuz?
Ayşe Böhürler: Zaman zaman katılmadığı, hayır
yanlış düşünüyorsunuz dediği noktalar oluyordu. Ama dördüncü
dönemde 11 yıllık MKYK üyeliğim boyunca ben hep farklı fikirleri
gündeme getirdim. Başbakan da ’Ayşe Hanım bu farkı fikirleri
gündeme getiriyor diye onu bu kurullara almayalım’ yaklaşımı
olmamıştır.
SUSMA ORUCU NEYDİ?
Veyis Ateş: Susma orucu neydi?
Ayşe Böhürler: O biraz daha başka bir şeydi. Belki
Türkiye’nin geldiği yerle ilgili... Biraz da tabi benim partinin
gidişatı ve yolu ile ilgili, partinin kurucusu olarak, benim
duygularımla ilgili mevzuydu. Susma orucumu tutuyorum.
Veyis Ateş: Neyle peki, neyle başladınız da bu noktaya
geldiniz?
Ayşe Böhürler: Gazetelere yansıdığı gibi de
değil olay. Bazen sözünüzün bir etki yaratmadığını, bir karşılık
bulmadığını görüyorsunuz. Bu kurullar fikirlerin tartışılması için
kuruldu. Hem fikren hem program yazımı, kurulların oluşumu
süreçlerinde bulundum ben. Ve bir tartışma mekânı olduğu sürece
anlamlı ve manalı bu kurullar. Şimdiye kadar AK Parti MKYK böyle
oldu. Evet, konuşmayanlar var, susanlar var ama konuşanlar da var.
Bir çok insan var firkini söyleyen, Siz yanlış düşünüyorsunuz
diyenler de var bir Başbakana. Bunu söyleyenler var ve kolay bir
şey değil Türkiye’nin yüzde 50’sinin oyunu alan bir Başbakan’a
böyle demek. Bunları katmıyorum ama biz kurulları oluştururken
Türkiye’nin farklı kesimlerinin sesleri de yansısın istemiştik.
Elbette partinin ortak ilke ve değerlerine hepimiz sahibiz ve
koruyoruz. Ama farklı sesleri düşünce ve duyguları oraya
yansıtamazsak Türkiye’yi yöneten bir partinin merkezindeki bakışın
eksik kalacağını düşündük.
AK PARTİ’DE KÜRT MESELESİ DUVARINA ÇARPTIM
Veyis Ateş: Susma duvarına nerde çarptınız?
Ayşe Böhürler: Tam da burada çarpıtım. Kürt meselesi
sanırım etkin oldu. Bazı şeyleri görmek istemiyoruz. Bazı resimleri
görmesek daha iyi olur.
Veyis Ateş: Mesela?
Ayşe Böhürler: Örnek veremeyeceğim. Bu iç
mesele. Görmek istemediğimiz resimleri fark ettiğim an susmanız
gerekiyor. Ben başbakanla helalleşerek ayrıldım. Son toplantı da
helalleştik. MKYK’da 11 yıl bize çok emek verdi. Hepimizi siyasette
destekledi, arkamızda durdu. Bir kadın olarak kadınların siyasette
bulunmasına çok destek verdi. Şahsen bu desteğe o kadar çok
tanıklığım var ki. Ama elbette bazı konularda da fikir ayrılığımız
var. Bunu O da ben de ifade diyoruz. Fikrilerin ifade edilebildiği
yer olmasında kendisinin katkısı var. Zaten ayrılma isteğim
olduğunu ben ifade ettim.
Veyis Ateş: Kalsaydınız denildi mi?
Ayşe Böhürler: O aşamada olmazdı. Olmamasını da
ben istedim zaten.
KIRIKLIK VAR MI?
Veyis Ateş: Kırıklık ve burukluk var mı?
Ayşe Böhürler: Kendi adıma bir burukluk
görmüyorum. 11 yıl siyaset için uzun bir süre ben yeterli düzeyde
katkı sağladığımı düşünüyorum. Söylemek isteyip de söyleyemediğim
hiçbir şey olmadığını düşünüyorum