YENİ ŞAFAK TARAF YAZARI KÜTAHYALI'YI HEDEF OLARAK GÖSTERİYOR!.. PEKİ AMA NASIL?
Yeni Şafak, Alperen Ocakları İstanbul şube başkanının saldırısına uğrayan Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'yı hedef mi gösterdi? İşte ilginç iddia...
İhsan Dağı, Taraf yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'nın Alperen Ocakları İstanbul şube başkanı Mustafa Kayatuzu, tarafından Kanal 7 binasında saldırıya uğramasının BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldürülmüş olduğu ihtimalini akla getirdiğini yazdı.
Zaman gazetesi yazarı Dağı, "Kütahyalı, liberal bir yazar. Darbecilerle mücadele eden, dindarların ve muhafazakârların üzerindeki baskı ve şiddet politikalarına karşı gelen birisi. Böyle bir yazarı susturma girişimi ancak darbeci/Ergenekoncu kesimlerin istediği bir şey olabilir." yorumunu yaparak saldırı olayının arkasında başka şeyler olabileceğini belirtti.
Yeni Şafak'ın Garip Tutumu!
Dağı, olayı haberleştiren Yeni Şafak'la ilgili olarak da şu yorumu yaptı:
Kütahyalı'ya yönelik saldırıda medyanın da kötü bir sınav verdiğini söylemek lazım. Bir kısım medya, bir gazetecinin görüşlerini açıklamasından dolayı saldırıya uğramasına adeta seyirci kaldı. Ama Yeni Şafak gazetesini görünce, 'keşke onlar da seyirci kalsaydı' dedim. Bir gazeteciye, dindarların temel hak ve özgürlüklerine son derece duyarlı bir gazeteciye yapılan bir saldırı, adeta mağduru 'hak etmiş' göstererek haberleştirildi bu gazetede. Bu, Yeni Şafak'a hiç yakışmadı. Hele 'Kütahya'lıdan biz özür bekliyorduk' haberini saldırganın ağzından yapması Kütahyalı'yı hâlâ hedef gösterir nitelikte. Yeni Şafak'ın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bu duyarsızlığı ve hatta teşviki açıklaması şart. Samimiyetle söyleyeyim, bunu Yeni Şafak'tan beklemezdim. Yeni Şafak, saldırganı 'yumruk olayının KAHRAMANI' olarak tanıtıyor. Yakında bayrak önünde manşetten bir fotoğrafını basarlarsa şaşırmam artık.Düşüncelerini açıklayan insanlarız; yazmayalım mı? Konuşmayalım mı? Tartışmayalım mı? Bugün Alperen Ocağı İstanbul başkanının bir yazara saldırısına sessiz kalan, yarın doğrudan Ergenekon bağlantılı gençlik örgütlerinin stüdyo veya gazete basmasına da çanak tutmuş olur. Yazık...