01 Eyl 2012 20:55 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:05

YENİ ÖZTÜRK SERENGİL'İ TAKDİMİMDİR!

Murat Tolga Şen, Öztürk Serengil'in komedi mirasını ileri taşıyabilecek tek oyuncuyu buldu: İşler Güçler'den Ahmet Kural!

Yeşilçam’da bazı isimlerin yerine hiç kimseyi koyamazsınız. Onlar gerçekten de ‘eşsiz’ oyunculardır. Şimdiki gibi hepsi aynı tornadan çıkma sentetiklerin aksine arasından geldikleri halkın kodlarını taşırlar… Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen, İlyas Salman, Halit Akçatepe ve dahasını sayabileceğim pek çok oyuncuyu, yıllardır film çekmeseler ya da çoktan aramızdan ayrılmış olsalar bile bu yüzden kıymetlendirmeye devam ederiz.

Ancak bir isim var ki, komik olmanın yanı sıra onun kadar hafifini de görmemiştir Yeşilçam… Öztürk Serengil’den bahsediyorum. kaşı-gözü ayrı oynayan, kendine has fonetiğiyle kameraya sırtı dönükken bile güldüren harika bir oyuncudur o...

Kilisli bir memur ailesinin oğlu olarak Artvin’de doğan ve lise 2. sınıftan sonra “okuyup da ne olacağım “ deyip kendisi gibi düşünen iki arkadaşıyla ki bunlardan biri meşhur Banker Kastelli diğeri ise ünlü ressamlarımızdan Cemal Akyıldız’dır, İstanbul’a gelen ve ressamlıktan, tiyatro oyunculuğuna oradan da tam 142 film devam edecek ciddi “kötü adam” rolleriyle Yeşilçam’a geçen, 300 filmde oynayan Öztürk Serengil, nam-ı diğer: Adanalı Tayfur!

Öztürk Serengil deyip geçmeyin (geçemezsiniz ya lafın gelişi) filmleriyle, plaklarıyla, 60’ların, 70’lerin argosunu/sokak ağzını yönlendiren adamdır. "Yeşşe", "kelaj" gibi yeni deyişleri Türk argosuna o soktu. Bu "yeşşe" kelimesi o kadar meşhur olmuştu ki İsmet İnönü bile bir olay karşısında kendini tutamayıp "yeşşe" deyivermişti. Uzun lafın kısası kahvedeki adamdan, Reis-i Cumhur’a kadar herkesin kalbinde olan adamdı, oyuncuydu, kıymetliydi.

Modern zaman komiklerinden hiç biri ne yetenek ne de karizma olarak Öztürk Serengil’in yanından bile geçemez/di. Ne zamana kadar? İşler Güçler ile Ahmet Kural hayatımıza girene kadar… Yakışıklı gözükmeyi umursamayan o mimik ve jestleriyle öyle nefis bir oyun çıkarıyor ki haftalardır… Münir Özkul’un, Dümbüllü’den alıp Ferhan Şensoy’a devrettiği kavuktan bir tane de Öztürk Serengil’de olsaydı şimdi ailesi onu Ahmet’e devrederdi!

Sanki Öztürk Serengil ölmeden önce bir vakit “Allahım, bir kez daha dünyaya geleyim ama bu sefer cidden yakışıklı olayım, saçım da bol olsun” demiş de Ahmet Kural’da onun reenkarnesi olarak aramıza katılmış!

Ahmet Kural için Jim Carrey benzetmesi yapıyor ama ortada Beyonce özentisi Hadise benzeri bir durum yok... İlle de benzetecekseniz, bir sonraki İşler Güçler bölümünü daha dikkatli izleyin. Büyük usta Öztürk Serengil ve genç ustanın performans benzerliğini ve göründükleri her sahneyi değiştirme kabiliyetlerini gözlemleyin, yazdıklarıma hak vereceksiniz.

Ahmet Kural (Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz yazıları da gelecek) sürüden fena halde ayrılmış izlemesi gerçekten keyifli bir oyuncu… Son bölümdeki elin-kolun uyuşması sahnesindeki performansı 10 yıldır izlediğim komedi filmlerinin hiç birinde görmüş değilim! O kadar dizideki 3 bölüm görmesek unutacağımız bir sürü adam/kadın gibi rol kesmiyor, adam bildiğin döktürüyor beyler-bayanlar!

[email protected]