YENİ ÖZTÜRK SERENGİL'İ TAKDİMİMDİR!
Murat Tolga Şen, Öztürk Serengil'in komedi mirasını ileri taşıyabilecek tek oyuncuyu buldu: İşler Güçler'den Ahmet Kural!
Yeşilçam’da bazı isimlerin yerine hiç kimseyi koyamazsınız. Onlar
gerçekten de ‘eşsiz’ oyunculardır. Şimdiki gibi hepsi aynı tornadan
çıkma sentetiklerin aksine arasından geldikleri halkın kodlarını
taşırlar… Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen, İlyas Salman, Halit
Akçatepe ve dahasını sayabileceğim pek çok oyuncuyu, yıllardır
film çekmeseler ya da çoktan aramızdan ayrılmış olsalar bile bu
yüzden kıymetlendirmeye devam ederiz.
Ancak bir isim var ki, komik olmanın yanı sıra onun kadar hafifini
de görmemiştir Yeşilçam… Öztürk Serengil’den
bahsediyorum. kaşı-gözü ayrı oynayan, kendine has fonetiğiyle
kameraya sırtı dönükken bile güldüren harika bir oyuncudur o...
Kilisli bir memur ailesinin oğlu olarak Artvin’de doğan ve
lise 2. sınıftan sonra “okuyup da ne olacağım “ deyip kendisi gibi
düşünen iki arkadaşıyla ki bunlardan biri meşhur Banker Kastelli
diğeri ise ünlü ressamlarımızdan Cemal Akyıldız’dır, İstanbul’a
gelen ve ressamlıktan, tiyatro oyunculuğuna oradan da tam 142 film
devam edecek ciddi “kötü adam” rolleriyle Yeşilçam’a geçen, 300
filmde oynayan Öztürk Serengil, nam-ı diğer: Adanalı Tayfur!
Öztürk Serengil deyip geçmeyin (geçemezsiniz ya lafın gelişi)
filmleriyle, plaklarıyla, 60’ların, 70’lerin argosunu/sokak ağzını
yönlendiren adamdır. "Yeşşe", "kelaj" gibi yeni deyişleri Türk
argosuna o soktu. Bu "yeşşe" kelimesi o kadar meşhur olmuştu
ki İsmet İnönü bile bir olay karşısında kendini tutamayıp "yeşşe"
deyivermişti. Uzun lafın kısası kahvedeki adamdan, Reis-i Cumhur’a
kadar herkesin kalbinde olan adamdı, oyuncuydu, kıymetliydi.
Modern zaman komiklerinden hiç biri ne yetenek ne de karizma olarak
Öztürk Serengil’in yanından bile geçemez/di. Ne zamana kadar? İşler
Güçler ile Ahmet Kural hayatımıza girene kadar… Yakışıklı gözükmeyi
umursamayan o mimik ve jestleriyle öyle nefis bir oyun çıkarıyor ki
haftalardır… Münir Özkul’un, Dümbüllü’den alıp Ferhan Şensoy’a
devrettiği kavuktan bir tane de Öztürk Serengil’de olsaydı şimdi
ailesi onu Ahmet’e devrederdi!
Sanki Öztürk Serengil ölmeden önce bir vakit “Allahım, bir kez
daha dünyaya geleyim ama bu sefer cidden yakışıklı olayım, saçım da
bol olsun” demiş de Ahmet Kural’da onun reenkarnesi olarak aramıza
katılmış!
Ahmet Kural için Jim Carrey benzetmesi yapıyor ama ortada
Beyonce özentisi Hadise benzeri bir durum yok... İlle de
benzetecekseniz, bir sonraki İşler Güçler bölümünü daha dikkatli
izleyin. Büyük usta Öztürk Serengil ve genç ustanın
performans benzerliğini ve göründükleri her sahneyi
değiştirme kabiliyetlerini gözlemleyin, yazdıklarıma hak
vereceksiniz.
Ahmet Kural (Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz yazıları da gelecek)
sürüden fena halde ayrılmış izlemesi gerçekten keyifli bir oyuncu…
Son bölümdeki elin-kolun uyuşması sahnesindeki performansı 10
yıldır izlediğim komedi filmlerinin hiç birinde görmüş değilim! O
kadar dizideki 3 bölüm görmesek unutacağımız bir sürü adam/kadın
gibi rol kesmiyor, adam bildiğin döktürüyor beyler-bayanlar!
[email protected]