24 Nis 2009 10:23
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:39
"YENİ AŞKIM UZAY GEMİSİ TASARIMCISI!.." GÜNDEMDEN SIKILAN AYŞE ARMAN YENİ AŞKINI YAZDI!..
Ergenekon, cemaatler, kazılar derken Ayşe sıkıldı. "En iyisi biraz gevşemek" dedi. Bakın neler yazdı?
Yeni aşkım uzay gemisi tasarımcısı: BURT RUTAN
BEN size bir şey söyleyeyim mi?
Ergenekon´dur, türbandır, AKP´dir, Fethullah Gülen´dir, cemaatlerdir, muhafazakárlıktır...
Saplandık, kaldık.
İçimizi kararttılar.
Hayatımızı kuruttular.
Bu ne ya?!
*
Oysa, müthiş yenilikler ve trendler var dünyada.
Birkaç dakikalığına, sizi sizden ödünç alıyorum.
Ve bambaşka bir yere götürüyorum.
(Memleket meselesi üzerine kafa patlatmaya 30 saniye ara verin olur mu?!)
İşte karşınızda Burt Rutan!
Son zamanların en etkileyici adamlarından biri.
Benim için yani.
Geçen hafta tanıştım.
O zamandan beri de kendime gelemiyorum.
Hayır, o bir Hollywood starı değil.
Oyuncu değil, yönetmen değil.
Yazar-mazar hiç değil.
O bir "girişimci-mühendis".
Şöyle ki, Burt Rutan bir uçak mühendisi. Kendi alanının "dáhi"lerinden biri olarak kabul ediliyor. İstese gidip NASA´da "memurluk" yapabilir ama yapmıyor, bilgiye tapıyor ama üniversitelerde az paraya dirsek çürütmüyor, anlayacağınız akademik bir hayatı da tercih etmiyor, çünkü o çok daha fazlasını istiyor.
Hem keşif ruhunu tatmin etmek hem de para kazanmak.
Ve başarıyor.
Adını, sivil havacılık tarihine altın harflerle yazdırıyor.
*
Son yıllarda kafayı, uzay turizmine takmış.
Hayatı boyunca uçak tasarlamış, şimdi uzay araçları tasarlıyor.
Ve bizi turist olarak uzaya göndermeyi planlıyor.
Bunun için en az kendisi kadar deli ve yaratıcı bir adam olan Virgine´in patronu Richard Bronson´la da ortak olmayı ihmal etmiyor.
Bundan daha heyecan verici ne olabilir?
"Ne iş yaparsınız?"
"Uzay aracı tasarlarım! 2004´te tasarladığım araç, ´yılın icadı´ seçildi ve Time Dergisi´nin 10 milyon dolarlık ödülünü kazandı. O parayı da bu işe soktum. Deli gibi çalışıyoruz. Yeni tasarladığım araç eli kulağında, bitti bitecek. Sonra listede adı olanlar, birer birer uzaya gidecek..."
Vay ki ne vay!
Burt Rutan bu arada bir "tatlı su balığı" değil.
NASA´ya sürekli verip veriştiriyor.
"1969´da Ay´a gittiler tamam da, sonra ne yaptılar?" diyor.
Onları çapsızlıkla, vizyonsuzlukla ve risk almamakla suçluyor.
Keşif duygusunu öldürdüklerini söylüyor.
NASA gibi kurumlar yüzünden yeni neslin artık uzayı değil, cep telefonların bir üst modelini merak ettiğini belirtiyor.
*
Peki hakkında bir sürü belgesel çekilmiş, Amerika Birleşik Devletleri´nin neredeyse bütün prestijli dergilerini kapak olmuş, bütün ödülleri toplamış bu sarkastik ve provokatif adam Türkiye´de ne arıyordu?
Hem söyleyeyim:
Özyeğin Üniversitesi´nin eylülde açacağı mühendislik fakültesinin tanıtım toplantısı için gelmişti.
"Girişimci mühendis" yetiştirme iddiasında olan bu yeni üniversitenin, konuk seçimini tebrik ediyorum.
Yeryüzündeki tek özel uzay aracını bu adam tasarladı.
Daha ne olsun!
Özyeğin Üniversitesi´nin dekanı Reha Civanlar ve rektörü Erhan Erkut´a da teşekkürü borç biliyorum.
Sayelerinde, Spaceshipone´ın tasarımcısı Burt Rutan, kendi girişimcilik tecrübesini yüzlerce öğrenciyle paylaşmadan önce benim sorularıma yanıt verdi.
Yarın Hürriyet´in Cumartesi ilavesinde...
Ayşe Arman/Hürriyet
BEN size bir şey söyleyeyim mi?
Ergenekon´dur, türbandır, AKP´dir, Fethullah Gülen´dir, cemaatlerdir, muhafazakárlıktır...
Saplandık, kaldık.
İçimizi kararttılar.
Hayatımızı kuruttular.
Bu ne ya?!
*
Oysa, müthiş yenilikler ve trendler var dünyada.
Birkaç dakikalığına, sizi sizden ödünç alıyorum.
Ve bambaşka bir yere götürüyorum.
(Memleket meselesi üzerine kafa patlatmaya 30 saniye ara verin olur mu?!)
İşte karşınızda Burt Rutan!
Son zamanların en etkileyici adamlarından biri.
Benim için yani.
Geçen hafta tanıştım.
O zamandan beri de kendime gelemiyorum.
Hayır, o bir Hollywood starı değil.
Oyuncu değil, yönetmen değil.
Yazar-mazar hiç değil.
O bir "girişimci-mühendis".
Şöyle ki, Burt Rutan bir uçak mühendisi. Kendi alanının "dáhi"lerinden biri olarak kabul ediliyor. İstese gidip NASA´da "memurluk" yapabilir ama yapmıyor, bilgiye tapıyor ama üniversitelerde az paraya dirsek çürütmüyor, anlayacağınız akademik bir hayatı da tercih etmiyor, çünkü o çok daha fazlasını istiyor.
Hem keşif ruhunu tatmin etmek hem de para kazanmak.
Ve başarıyor.
Adını, sivil havacılık tarihine altın harflerle yazdırıyor.
*
Son yıllarda kafayı, uzay turizmine takmış.
Hayatı boyunca uçak tasarlamış, şimdi uzay araçları tasarlıyor.
Ve bizi turist olarak uzaya göndermeyi planlıyor.
Bunun için en az kendisi kadar deli ve yaratıcı bir adam olan Virgine´in patronu Richard Bronson´la da ortak olmayı ihmal etmiyor.
Bundan daha heyecan verici ne olabilir?
"Ne iş yaparsınız?"
"Uzay aracı tasarlarım! 2004´te tasarladığım araç, ´yılın icadı´ seçildi ve Time Dergisi´nin 10 milyon dolarlık ödülünü kazandı. O parayı da bu işe soktum. Deli gibi çalışıyoruz. Yeni tasarladığım araç eli kulağında, bitti bitecek. Sonra listede adı olanlar, birer birer uzaya gidecek..."
Vay ki ne vay!
Burt Rutan bu arada bir "tatlı su balığı" değil.
NASA´ya sürekli verip veriştiriyor.
"1969´da Ay´a gittiler tamam da, sonra ne yaptılar?" diyor.
Onları çapsızlıkla, vizyonsuzlukla ve risk almamakla suçluyor.
Keşif duygusunu öldürdüklerini söylüyor.
NASA gibi kurumlar yüzünden yeni neslin artık uzayı değil, cep telefonların bir üst modelini merak ettiğini belirtiyor.
*
Peki hakkında bir sürü belgesel çekilmiş, Amerika Birleşik Devletleri´nin neredeyse bütün prestijli dergilerini kapak olmuş, bütün ödülleri toplamış bu sarkastik ve provokatif adam Türkiye´de ne arıyordu?
Hem söyleyeyim:
Özyeğin Üniversitesi´nin eylülde açacağı mühendislik fakültesinin tanıtım toplantısı için gelmişti.
"Girişimci mühendis" yetiştirme iddiasında olan bu yeni üniversitenin, konuk seçimini tebrik ediyorum.
Yeryüzündeki tek özel uzay aracını bu adam tasarladı.
Daha ne olsun!
Özyeğin Üniversitesi´nin dekanı Reha Civanlar ve rektörü Erhan Erkut´a da teşekkürü borç biliyorum.
Sayelerinde, Spaceshipone´ın tasarımcısı Burt Rutan, kendi girişimcilik tecrübesini yüzlerce öğrenciyle paylaşmadan önce benim sorularıma yanıt verdi.
Yarın Hürriyet´in Cumartesi ilavesinde...
Ayşe Arman/Hürriyet