Yeni Akit yazarından ilginç iddia! Fethullah Gülen ne zaman ölecek?
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Gülen Cemaati içinde Fethullah Gülen'in 120 yaşına kadar yaşayacağına inanıldığını iddia etti.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Cemaat içinde
Fethullah Gülen'in 120 yaşına kadar yaşayacağına inanıldığını
yazdı: Gülen 120 yaşına kadar yaşayacakmış.. Yani cemaat içinde
şimdilik bir liderlik kavgası yok.. Gülen 120 yaşına kadar
yaşayacağına ve 1938’de doğduğuna göre 2058’e kadar hayat garantisi
söz konusu...
Cemaat'in önemli isimlerinin kendi aralarında özeleştiriye
başladıklarını belirten Abdurrahman Dilipak, "Cemaatte para veren
işadamları artık bu işlerden rahatsız.. Mesela 'siyasetle ne işimiz
vardı' diyor önemli bir kısmı. Zaman gazetesinin siyasi kavga
üslubundan rahatsız olanlar çoğunlukta.. Hatta kışkırtıcı yayın
yaptığını düşünenler var" diye yazdı.
Abdurrahman Dilipak'ın sosyal medyada gündemi değiştiren
“Paralellerden haberler var” başlıklı dünkü yazısı şöyle:
CEMAAT ERDOĞAN'IN ÖLMESİ İÇİN DUA EDİYOR
Gülen 120 yaşına kadar yaşayacakmış.. Yani cemaat içinde şimdilik
bir liderlik kavgası yok.. Birileri levhi mahfuzun şifresini kırmış
gibi konuşuyor sanki!? Erdoğan’ın kaçacağı, hapse tıkılacağı,
aklını kaybedeceği yok. Şimdi iki yıla kadar ölmesi için cemaat
dualarını sürdürüyor.. Bu defa daha uzun bir tarih verdiler..
Beklenti o yönde. Bana göre keramet değil, kehanet.. Kahinler de
yalan söyler. Yine de siz bunlara inanmayın. Gülen sonrası için
kulisler, lobiler tam gaz.
GÜLEN 2058'E KADAR YAŞAR
Gülen 120 yaşına kadar yaşayacağına ve 1938’de doğduğuna göre
2058’e kadar hayat garantisi söz konusu.. Gülen’in kendi ile ilgili
uydurulan hikayelerden haberi var mı bilmiyorum ama birileri
cemaati bu hikayelerle uyutmaya çalışıyor..
Gülen Amerika’dan ayrılırsa nereye gidecek? Hani Erdoğan sınırdışı
edilmesini istiyor ya.. Kimine göre Güney Afrika, kimine göre
Avustralya ya da Yeni Zellanda. Kimine göre Pekin, kimine göre
Uganda..
CEMAAT'İN SÖZCÜ DIŞINDA OKUYACAĞI GAZETE:
MİLLET
Cemaatin önemli isimleri kendi aralarında özeleştiriye de
başladılar. Gülerce bu konuda tek değil, ama bunu açık açık
konuşmuyorlar.. Cemaatte para veren işadamları artık bu işlerden
rahatsız.. Mesela “siyasetle ne işimiz vardı” diyor önemli bir
kısmı. Zaman gazetesinin siyasi kavga üslubundan rahatsız olanlar
çoğunlukta.. Hatta kışkırtıcı yayın yaptığını düşünenler var. Zaten
Zaman gazetesi de bu yayınları kendi değil, 25 kuruşluk bir gazete
üzerinden yapmak istiyor artık sanki.. Millet gazetesi 25 kuruş
olacak, böylece Zaman’ın tiraj kaybını bu şekilde daha ucuz yoldan
karşılayacaklar.. Sözcü’nün dışında cemaatin okuyabileceği yeni bir
gazete bu işin cemaate mali yükünü azaltacak..
17 Aralık’ın cemaate sızan ajanlar tarafından maniple edildiğini
düşünenlerin sayısı artıyor.. Herkesle diyalog derken, çok fazla
içe kapanıldığından, diğer Müslüman topluluklarla temasın
kesilmesinden şikayet edenler de var.. Dini yorumlarda, geleceğe
ilişkin istihraçlar konusunda; abi ve hocaefendiye bağlılıkta
aşırıya gidildiğini düşünenler de var..
Birtakım abilerin siyasete çok hırslı bir dalış yaptıklarından
şikayetçi birçok kişi..
CEMAAT'İN EN ÇOK RAHATSIZ OLDUĞU KONULAR
CHP’ye oy istemeyi bir intihar gibi görenler çoğunlukta.. Hatta
niye AK Parti ile bu kadar içli dışlı olduk, MİT’le orduyla,
polisle işimiz ne.. Bürokraside bu kadar rol almak doğru mu idi
diye soran birçok kişi var.. Siyasallaşmak yerine siyasilerle kol
kola girmek yerine dirsek teması kurulabilirdi düşüncesi hakim..
“Balyoz ve Ergenekon davası ile neden bu kadar iç içe girdik, taraf
olduk, niye bu işin Ankara, dış ülkeler, Media, Mafia, Sermaye,
Bürokrasi ayağı ile ilgilenmedik” diye sorunlar az değil.. Mesela
cemaatin İHH ve MİT operasyonundaki Gezi’deki rolü, iktidara karşı
olan herkesle yan yana gelmesi, Cumhurbaşkanlığı seçimindeki
tutumu, yerel seçimlerdeki tutumu da eleştiri konuları
arasında..
Diyalog ve hoşgörüde ipin ucunun kaçtığını düşünenler de var,
hareketin tarikata dönüştüğünü düşünen de.. Geleceğe ve gaybe
ilişkin konulara fazla dalındığını düşünenlerin sayısı da az
değil.. Özellikle de gerçekleşmeyen geleceğe ilişkin haberlerin
işin ciddiyetini sulandırdığını düşünenler bu eleştirilerini artık
açık açık dile getiriyorlar..
Cemaat çevresinde, reddedilmeyen, cemaat tarafından korunan bazı
isimlerin yargı sürecinde siyasilerle polemiğe girdiklerinde
kontrol dışı, kabul edilemeyecek bir üslub ve dille konuştukları,
hatta işin hakaret ve tehdide vardığından şikayet eden birçok kişi
var.. Sosyal mediadaki performans ve arkası arkasına açılan
davaların geri teptiği, keskin sirke politikasının küpüne zarar
vermeye başladığı zaten genel bir kanaat...