23 Ağu 2017 12:21 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:40

Yemen'de darbeciler arasında oluşan "derin çatlak"

- Yemen'de darbenin mimarı olan Husiler ile eski Cumhurbaşkanı Salih arasında son bir haftadır yapılan karşılıklı sert açıklamalar, 2014'ten bu yana aralarında devam eden ittifakta derin çatlak oluşturdu - Liderliğini yaptığı GPC'nin 35'inci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri nedeniyle halkı 24...

SANA (AA) - RAMAZAN TURGUT - Yemen'de Eylül 2014'ten bu yana devam eden darbenin iki aktörü Husiler ile eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih arasındaki ittifak liderlerden yapılan karşılıklı sert açıklamaların ardından yıkılmaya doğru gidiyor.

Uzun süredir siyasi istikrarın sağlanamadığı Yemen'de, Husi örgütü ile eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in ittifak etmesi ile Eylül 2014 tarihinde Husi milisler ile Cumhuriyet Muhafızları ülkede siyasi iradeye karşı darbe yaparak kontrolü ele aldı.

Aradan geçen 3 yıllık ittifak döneminde ülkede yaşanan binlerce ölüm vakası, açlık, kolera ve benzeri salgın hastalıklar ile 28 milyon insanın zorlu hayat mücadelesine rağmen taraflar, aralarındaki ittifaka devam ederek darbe yönetimini devam ettirmeye çalıştı.

Salih ile Husiler arasında birkaç aydan bu yana "gelirlerin paylaşılması, üst düzey devlet dairelerine atama yapılması, bakanlıkların paylaşımı" gibi bir dizi konuda anlaşmazlıkların yaşandığı iddia edilmesine rağmen taraflardan herhangi bir olumsuz açıklama yapılmamıştı.

Başkent Sana'da taraflar arasında 2014 yılında olduğu gibi bir darbe ihtimali olabileceği ve bu darbe sonucunda eski Cumhurbaşkanı Salih'in Husileri siyasi arenadan kaldırıp, yönetimi tek başına sürdürebileceği iddiası son zamanlarda yerel ve uluslararası medyada sıkça dillendiriliyor.

- Krizin ilk kıvılcımları

Eski Cumhurbaşkanı Salih'in, temmuz ayında meclis aracılığıyla yürütülmesini teklif ettiği, "Yemenli tarafların Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde ön koşulsuz siyasi diyaloğa başlamaları, Yemen limanlarının ve ve milli gelirlerinin BM gözetiminde merkez bankasına konularak ülkenin temel ihtiyaçlarının karşılanması" gibi maddeleri içeren barış koşullarından sonra Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi ülke onurunu koruyan adil barışa hazır olduklarını belirtmişti.

Husi, Salih'in, savaşın durmasına karşılık barış sürecine girilmesi yönündeki tek taraflı girişimine atfen ise "Çözüm girişimleri bir sonuç getirmez. Bazıları teslim olmak istiyorsa da herkesin seçeneği bu değil." diyerek karşı çıkmıştı.

Açıklamalar sonrasında gerginleşen ilişkilerin ardından darbe sürecinde önemli operasyonları yürüten Ebu Ali lakaplı meşhur komutan Abdullah Yahya Hakim merkezi Sana'da olan Askeri İstihbarat Biriminin başına getirildi.

Bu kritik atama sonrasında sert açıklamalar ve Sana'da iki tarafın silahlı güçleri arasında askeri hareketliliğin yaşandığı ve iki tarafın da birçok önemli komutan ve birliğini Sana'ya çağırdığı iddia edildi.

Konumunu güçlendirmek ve üzerindeki uluslararası baskıları hafifletmek isteyen eski Cumhurbaşkanı Salih'in, ayrıca meclise sunduğu diyalog talebini aracılar vasıtası ile Körfez ülkelerine ilettiği bu konuda da bazı ülkelerden destek aldığı öne sürülüyor.

- GPC'nin 35'inci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri

Husi liderin karşıt açıklamalarından sonra Salih, "anlaşmazlıkların devam etmesi halinde aralarındaki iş birliğine son vermeye hazır olduğunu" belirterek, halkı 24 Ağustos tarihinde Genel Halk Kongresi'nin (GPC) 35'inci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri için Sana'nın Sebin Meydanı'na davet etti.

Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi de Salih'in toplanma çağrısının ardından bildiri yayımlayarak Salih ve partisini "Husilere ihanet etmekle" suçladı.

GPC'nin 35'inci kuruluş yıl dönümü münasebetiyle perşembe günü düzenlenecek töreni "gerginliği tırmandırıcı" bir eylem olarak nitelendiren Husi lider yandaşlarını 24 Ağustos'ta başkent Sana'nın 4 noktasında gösteri düzenlemeye çağırdı.

Başkent Sana'nın 4 ana girişine Husiler tarafından kurulan kontrol noktasında etkinlik için kente gelmeye başlayan Salih yanlıları durdurulup kontrolden geçirilmeye başlandı. Sıkı bir şekilde devam eden kontrollerde Husilere ait askerler tarafından kente girmesine izin verilmeyen GPC orta kademe liderlerinden Salih Lutf Şeyban dün kontrol noktasında vurularak öldürüldü.

Olayın ardından destekçilerine, "şiddete sürükleyecek girişimlerden uzak durmaları" çağrısı yapan Salih, anlaşmazlıkların devam etmesi halinde Husilerle aralarındaki iş birliğine son vermeye hazır olduğunu ifade ederek "Ne zarar görelim ne de zarar verelim ilkesi ile kanun ve yasalar çerçevesinde ülkenin idaresini birlikte yürütmemizi isterseniz bunu memnuniyetle karşılarız. Yönetimde tek başınıza olmak isterseniz de bizi haberdar edin, parti olarak çekiliriz. Böylece anlaşmazlık olmaz." ifadelerini kullandı.

- Husilerin, Sana korkusu

GPC'nin kuruluş yıl dönümü etkinlikleri konusunda tedirginlik yaşayan Husiler, Salih'in destekçilerini, etkinlik düzenleme adı altında başkentte toplayıp sessiz bir darbe yapmasından endişe ediyor. Daha önce 2014 tarihinde artan petrol fiyatlarını protesto etmek için başkente gelen Husiler, Ali Abdullah Salih ile ittifak ederek ülke yönetimine darbe yapmıştı. Benzer bir senaryo ile yönetimden uzaklaşmak istemeyen Husiler Sana'nın girişlerine koydukları kontrol noktalarında insanların kente girişini engellemeye çalışıyor.

Son olarak, gece saatlerinde Husilere bağlı Siyasi Konseyden yapılan yazılı açıklamada, Salih'in liderliğini yaptığı GPC'nin Sana'daki faaliyetleri ve bireysel olarak sunduğu barış girişimlerine işaret edilerek, "Salih, kargaşa çıkarmayı ve düşmana hizmeti hedefleyen şüpheli anlaşmaları kabul etti." denildi.

- "Her türlü seçeneğe hazırız"

Husilerin silahlı kanadı Halk Komitelerinden yapılan açıklamada, "Husilere bağlı Halk Komiteleri, Salih yanlısı ordunun yanında düşmana karşı savaşırken milis olarak nitelendirilerek sırtından vuruldu." denildi.

Husilerin askerlerini "milis" olarak tanımladığı için Salih'in "kırmızı çizgiyi aştığı" ifade edilen açıklamada bu eylemin bir ihanet olduğu kaydedildi. Ayrıca ilk defa Husilerin açıklamasında Salih için 'devrik Cumhurbaşkanı' ifadesi kullanıldı.

Yemen'deki GPC partisi Genel Sekreter Yardımcısı Yasir el-Avvadi, Husilerin silahlı kanadı Halk Komitelerinin açıklamasına cevaben; "Her türlü seçeneğe hazırız. Kimse bizi tehdit edemez." dedi.

Husilere bağlı "Siyasi Konsey" üyesi Hüseyin el-İzzi de sosyal medya hesabından, taraflar arasında artan gerilimin ortaya çıkarabileceği tehlikeli sonuçlar konusunda uyarıda bulundu.

- Husi- Salih ittifakının 3 yıllık Yemen karnesi

BM verilerine göre, Husi örgütü ve Salih ittifakı ile gerçekleşen darbe sonrasında Yemen nüfusunun yüzde 80'i insani yardıma muhtaç duruma geldi. Dünya Gıda Programı verilerine göre ise 6,8 milyonu "ciddi açlık tehlikesiyle" karşı karşıya olan ülkede 17 milyon kişi yeterli beslenemiyor.

Siyasi yönetimin saf dışı kaldığı Eylül 2014 darbesinden sonraki süreçte yaşanan çatışmalardan dolayı 3 milyon 100 bin kişinin yerlerinden edildiği Yemen'de, çatışmalar sebebiyle 11 bin 255 kişi hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, çatışmaların başlamasından bu yana ülkede bin 650 çocuk hayatını kaybetti, 2 bine yakın çocuk ise sakat kaldı.

Yoğun çatışmalardan dolayı ülkedeki sağlık sistemi de neredeyse tamamen harap oldu.

Altyapının çatışmalardan dolayı ciddi zarar gördüğü ve bunu sonucunda 14 milyon kişiye temiz suyun sağlanamadığı ülkede, yeterli içme suyu kaynaklarına ulaşılamaması ve atıkların toplanamaması sonucu başta kolera olmak üzere birçok salgın hastalık yayıldı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 27 Nisan'dan bugüne kadar 23 vilayetin 19'unda yayılan salgın nedeniyle yaklaşık 300'ü çocuk olmak üzere koleradan yaşamını yitirenlerin sayısının iki bine yaklaştığını duyurdu. Ayrıca ülkede 500 binden fazla şüpheli vaka tespit edildi.