YEDİĞİNİZ İÇTİĞİNİZ SİZİN OLSUN HALKA NE VERİYORSUNUZ?
Hürriyet ve Akşam'ın reklamcı yazarı arasında döner fiyatı polemiği başladı.Birinin ucuz diyerek reklamını yaptığı lokantaya diğeri pahalı diyor.Kimse de çıkıp bu köşeler babanızın malı mı,işinizi yapın demiyor...
Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu Akşam'ın reklamcı yazarı Ali Saydam'ın Kanyon'da bir lokantada yediği yemeğin fiyatının çok ucuz olduğunu yazarak reklam yapmasına itiraz etti. Daha önce yediği döner fiyatını pahalı bularak buraya bir daha gitmediğini söyleyen Cengiz Semercioğlu reklamcı yazardan ne yediğinin dökümünü istedi. Göstermelik meslek kuruluşu haline gelen Gazeteciler Cemiyeti,Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Basın Konseyi de bu tür polemikleri izliyor.Anlaşılan ne genel yayın yönetmenleri ne de patronlar bu yazarların köşelerini iş yoğunluklarından dolayı okumuyor. Doğal olarak kimse de ortaya çıkıp ne yapıyorsunuz. Bu köşeler sizin babalarınızın malı mı? Yazacak reklam içerikli olmayan yazı yok mu diyemiyor. Ne diyelim. Yolunuz açık olsun!..
Cengiz Semercioğlu'nun Hürriyet'de yayınlanan yazısı
Saydam, Konyalı´da ne yedi?
Kanyon´daki Konyalı´nın fiyatlarının çok pahalı olduğunu iki ay önce yazmıştım.
Bir tabak dönere 28 lira ödemiştik.
Bu süre içinde bir daha hiç gitmediğimden fiyat politikalarını değiştirdiler mi bilmiyorum.
Ali Saydam, Akşam´da diyor ki; "Konyalı´dan adam başına yaklaşık 30-40 liraya çıkmak mümkün".
Onlar 5 kişi 215 lira ödemişler.
Adam başı 43 lira!
Bizim bir tabak yemeğe 28 lira ödediğimiz yerden insanlar karnını doyurarak 30 liraya nasıl çıkacak merak ettim.
Ali Saydam, Konyalı´da ne yediğini yazar mı acaba...
Konyalı´nın fiyat politikası mı değişti Saydam mı rejimde öğrenmiş oluruz.
Ali Saydam'ın 10 Eylül tarihinde Akşam gazetesinde yayınlanan reklam içerikli yazısı;
Konyalı'da her şey var bir şey eksik
Cuma akşamları önce yemek sonra sinema programına bayağı ısındık. Bu kez Kanyon'un içindeki Konyalı'ya gittik yemeğe. Yemek öncesi nefis bir gösteri izledik. Nerede? Kanyon'un ortasındaki açık 'pist'te... Arjantin tangoları eşliğinde onlarca genç çift dans ediyordu. Hepsi şık, hepsi iyi eğitimli, hepsi belli ki bir süre tango dersi almışlar.. Kanyon yönetiminin yerinde olsam bu tango organizasyonunu örneğin her cuma yapar, bu etkinliği de adam gibi duyururdum. Üst katlardaki balkonlarda ve zemindeki kafelerde oturan binlerce insanın bu müthiş ziyafetten etkilenmemesi mümkün değildi. Nitekim bütün Kanyon alkış ve tezahürattan inledi...
Biraz da bu ziyafetin etkisiyle Konyalı'nın Türk ve Osmanlı seçeneklerinden oluşan ömre bedel mutfağı ile kendimizi şımarttık. Gelelim tavsiyelere: 1. Öncelikle korkmayın. Restoranın havası birinci sınıf olmasına rağmen, eğer içki içmezseniz, adam başına yaklaşık 30 - 40 YTL arasında çıkmak mümkün. Biz 5 kişi 215 YTL ödedik. Mutlaka cam kenarında oturmaya çalışın. Her zaman deniz manzarası olmaz. Kendinizi uygarlığın ortasında hissetmek, başka bir zenginlik olabilir. 2. Her şey mükemmel de, oradan etli kurufasulye yemeden çıkanın -Aydın Boysan'ın tabiriyle- katli vaciptir... Oysa domatesli pilavdan bir iki puan düştüm. Çünkü lezzeti mükemmel olmasına rağmen kısmen kırılmıştı. 3. Aydın Boysan ağabeyin yine kulakları çınlasın imtihan sorusu tabii ki cacık'tı.. Tam puanı verdik cacığa. Koyuluğu, sarımsak miktarı, zeytinyağı, nane ve dereotu miktarı, salatalığın doğranma inceliği 'benchmark' gibiydi. 4. Şerbetlerden tatmadan çıkarsanız, o günü boşa geçirmiş sayın kendinizi 5. Tam puan alan diğer yemekler arasında pazı dolması, imambayıldı, yoğurtlu 'döğme' çorbası, iç pilav, süt tatlıları, portakal rahiyalı baklava vard