19 Eyl 2009 10:06
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:52
"YAZILARIMA ARA VERİYORUM,BAŞBAKAN'IN GÖZÜ AYDIN OLSUN!...
Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz,köşe yazılarına ara verdiğini belirtti ve "Başbakan'ın da gözü aydın olsun" diyerek,ilginç bir göndermede bulundu. İşte Yılmaz'ın yazılarına ara verme nedeni ve o ilginç göndermesi...
Mahkemede serbest gazetede yasak
Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar, Ergenekon Davası sanıklarından gazeteci Güler Kömürcü ile Tuğrul Türkeş arasında geçen bir telefon görüşmesini yayımladığı için "Haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek" suçundan mahkûm oldu.
Davanın detaylarına baktığınızda şaşırmamak mümkün değil.
Mahkûm olan gazeteci, Ergenekon Davası dosyasına dava ve iddia edilen suçla hiç ilgisi olmadığı halde konulmuş ve bu nedenle de alenileşmiş bir telefon görüşmesini yayınlamış.
Yani "özel hayatı ve gizliliği ihlal eden" birileri varsa, onlar Ergenekon Davası dosyasını hazırlayan savcılardan başkası değil.
Ama biliyorsunuz, söz konusu savcılar halen görevlerinin başındalar ve aynı işlemleri ısrarla tekrarlamaya devam ediyorlar.
Oysa kanun çok açık: Mahkemenin izninden sonra dinlenilen konuşmalar, takip edilen suç ile ilgili değilse kayıtlarının imha edilmesi, durumun ilgiliye bir yazı ile bildirilmesi gerekiyor.
Bu savcılar, bu tür konuşmaları imha etmedikleri gibi, bir de getirip dava dosyasına koyarak alenileştiriyorlar.
Amaçları, bu davada yargılanan kişilere karşı kamuoyunda olumsuz bir algı yaratmak!
Kanunu çiğniyor olmalarının nedeni bu. Büyük bir ihtimalle şöyle düşünüyorlar: "Biz bu kadar sanığı bu davada, bu deliller ile mahkûm ettiremeyiz. Ama öyle şeyler yapalım ki kimse suçsuzluklarına inanmasın."
Şamil Tayyar hakkındaki mahkûmiyet kararı, Ergenekon Davası´ndaki bazı hukuk dışı uygulamaların, bu davanın sonucunu ne kadar sakatlayacağını gösteren bir örnek oluşturuyor.
Türkiye´nin geçmişindeki bazı karanlıkları aydınlatacağı ümit edilen bir davanın, bu hale getirilmesinin nedeni ise davayı siyasal bir gösteriye dönüştürme çabasıdır.
Hukuk tarihi hiç kuşku yok ki bu ağır suçu affetmeyecek.
.....
Bayramınız kutlu olsun
İSTEYENİN Şeker, dileyenin Ramazan Bayramı kutlu olsun.
Bayram süresince yazılarıma ara veriyorum, Başbakan´ın da gözü aydın olsun!
Mehmet Yılmaz/HÜRRİYET
Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar, Ergenekon Davası sanıklarından gazeteci Güler Kömürcü ile Tuğrul Türkeş arasında geçen bir telefon görüşmesini yayımladığı için "Haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek" suçundan mahkûm oldu.
Davanın detaylarına baktığınızda şaşırmamak mümkün değil.
Mahkûm olan gazeteci, Ergenekon Davası dosyasına dava ve iddia edilen suçla hiç ilgisi olmadığı halde konulmuş ve bu nedenle de alenileşmiş bir telefon görüşmesini yayınlamış.
Yani "özel hayatı ve gizliliği ihlal eden" birileri varsa, onlar Ergenekon Davası dosyasını hazırlayan savcılardan başkası değil.
Ama biliyorsunuz, söz konusu savcılar halen görevlerinin başındalar ve aynı işlemleri ısrarla tekrarlamaya devam ediyorlar.
Oysa kanun çok açık: Mahkemenin izninden sonra dinlenilen konuşmalar, takip edilen suç ile ilgili değilse kayıtlarının imha edilmesi, durumun ilgiliye bir yazı ile bildirilmesi gerekiyor.
Bu savcılar, bu tür konuşmaları imha etmedikleri gibi, bir de getirip dava dosyasına koyarak alenileştiriyorlar.
Amaçları, bu davada yargılanan kişilere karşı kamuoyunda olumsuz bir algı yaratmak!
Kanunu çiğniyor olmalarının nedeni bu. Büyük bir ihtimalle şöyle düşünüyorlar: "Biz bu kadar sanığı bu davada, bu deliller ile mahkûm ettiremeyiz. Ama öyle şeyler yapalım ki kimse suçsuzluklarına inanmasın."
Şamil Tayyar hakkındaki mahkûmiyet kararı, Ergenekon Davası´ndaki bazı hukuk dışı uygulamaların, bu davanın sonucunu ne kadar sakatlayacağını gösteren bir örnek oluşturuyor.
Türkiye´nin geçmişindeki bazı karanlıkları aydınlatacağı ümit edilen bir davanın, bu hale getirilmesinin nedeni ise davayı siyasal bir gösteriye dönüştürme çabasıdır.
Hukuk tarihi hiç kuşku yok ki bu ağır suçu affetmeyecek.
.....
Bayramınız kutlu olsun
İSTEYENİN Şeker, dileyenin Ramazan Bayramı kutlu olsun.
Bayram süresince yazılarıma ara veriyorum, Başbakan´ın da gözü aydın olsun!
Mehmet Yılmaz/HÜRRİYET