YAZ KOMEDİLERİNİN ŞAMPİYONU BELLİ OLDU!

Dün akşam iki yeni yaz dizisi yayınlanmaya başladı. Hümeyra’yı çok sevmemin hatırına önce Annem Uyurken’i izlerken reklam arasında soluğu Star’ın İbreti Ailem’inde aldım. Bir takılınca da bırakmak mümkün olmadı!

Annem Uyurken iyi dizi, iyi bir başlangıç… Hümeyra ile birlikte Büşra Pekin diziyi sırtlamış ancak buradan ne kadar komedi malzemesi çıkar orası muamma… Diziyi daha ilk bölümden biraz yorgun gördüm. Eğer devam şansı olursa Süper Baba gibi komediden, drama evirilmesi bile olası.

Gelelim İbreti Ailem’e… Uzun zamandır böyle keyifli bir dizi bölümü izlememiştim. Bunun içine bu sezon yayınlanan tüm Leyla ile Mecnun ve Yalan Dünya’ları da katıyorum.

Muhteşem bir başlangıç, maestro Müjdat Gezen’in önderliğinde ilk bölümden rollerine girmiş oyuncular ve hınzır senaryonun da katkısıyla roket gibi yükseliyor dizi… Harika bir enerjisi ve ancak bu enerjinin devam bölümlerine yetmeyeceğiyle ilgili şüphelerim de çok maalesef.

Ekmek Teknesi, Geniş Aile, Canım Ailem… Bunlar hep harika başlayıp sonrasında anlamsız bir Hamster çemberinde dönen diziler… Bu “atarlı” komedi dizisi kaç bölüm daha bu kadar hızlı koşabilir? İzleyip göreceğiz. Bu arada dizinin yönetmeni Ömer Uğur aynı zamanda Geniş Aile’nin yönetmeni ama hikaye tükenirse o ne yapsın?

Eğer her şey yolunda giderse harika bir yaz dizisi izleyeceğiz ve bu eğlence kışa da taşacak gibi görünüyor. İddialı olacak ama İbreti Ailem’de eser miktarda Kaygısızlar aroması var. Hatta yarattığı kaotik ortamla biraz da Ayrılsak da Beraberiz’i anımsattı. Bunlar çalıp, çırpma halleri değil tabi ki ama duygusal olarak o dizilere götürüyor.

Hiç biri ideal olmayan, çıkarcı, delişmen ama masum tipler… Bizim gibi insanlar hepsi sadece abartı tezgahından geçirilmiş ve hepsi de aşkından, para hırsından delirmiş halde… Onların yarattığı bu durum komedisi yüzünden ilk bölüm ekrandan gözümü alamadım. Kurtlar Vadisi, Muhteşem Yüzyıl gibi dizilere yaptıkları göndermeler de eğlenceli.

Ne diyelim, böyle devam etsin, ömrü uzun olsun. Hepimizin biraz delirmeye, gülmeye ihtiyacı var.

Belgeseller Üvey Evlat!

Biraz da sinemadan bahsedelim.

Kısa filmin kurmacası deniz kenarında kumla oynarken belgesel aldı başını gitti. Malatya İnönü Üni. Kısa Film Festivali jürisi olarak kurmacaları, deneyselleri izlerken ne kadar sıkıldıysak, iyi bir film bulmak için ne kadar zorlandıysak iş belgeselleri izlemeye gelince tam tersini yaşadık. Bu defa bu kadar başarılı işini içinden kime ödül versek sıkıntısını yaşadık.

Türkiye’de çok iyi belgeseller çekiliyor artık. Özellikle kısalar müthiş… Ajitasyonun dozunu biraz da düşürebilirlerse her şey çok güzel olacak ancak bu emeğin karşılığı yok. Belgeseller, belgeselciler neredeyse tüm film, kısa film festivallerinde üvey evlat.

Kurmacanın peşine bu kadar takılmanın, sadece o çabayı görmenin alemi yok. Dışarıda da, hikaye sineması tükenirken belgesel yükseliyor. Biz de farkında olalım!

Murat Tolga Şen / [email protected]