"YAYIN YÖNETMENLERİ O NUMARATÖRLERİ BİR AÇSALAR DA GÖRSENİZ TASFİYEYİ!.."
İnternette bir yazarı günde 200-300 bin okunan dev gazetelerin ancak 100-200 kişi tarafından okunan yazarları var! Atılgan Bayar okumaktan keyif aldığı yazarları yazdı.İşte o sözler...
İlericiliği yaşlıların temsil ettiği bir medya düzeni
Şunu fark ettim: Yazılarını atlamadan okumaya gayret ettiğim köşe yazarları arasında, yeni yazmaya başlayanlar, eskileri egale edip hayli geniş bir yer kaplamaya başladı.
Akşam'da yazmaya başlayan Cemalettin Taşcı örneğin. Bir mühendislik zekası ile siyasi danışmanlığın deneyimlerini birleştiriyor. Oldukça keyifli bir üslupla gündelik siyasete 'yukarıdan', bütünsel değerlendirmeler yapıyor.
Star'da uzun zaman yayın danışmanlığı yaptıktan sonra yazmaya başlayan İbrahim Kiras örneğin. Siyasi tarihten edebiyata, geniş bir yelpazedeki birikimini bugünü anlamak için kullanıyor. Nefis bir Türkçe ile okuyoruz.
Haydar Ergülen var sonra. Radikal'de yerini yadırgıyordu sanki. Şimdi Star'da. Türkiye'nin bu önemli şairinin, bu içli Alevi şairin Neşet Ertaş yazısı bence bir kez daha yayınlanmalı. İstek şarkısı gibi...
Sabah'ta Sevilay Yükselir var örneğin. Hırçın, polemikçi ve sapına kadar haberci. Yazmadığı günler gazete içinde eksikliğini hissediyorsunuz.
Yine Star'da Nasuhi Güngör; Ankara'nın sofistike atmosferini sadeleştirerek anlatmayı başarabiliyor.
Sabah'ta derin siyasal analizler yapan İbrahim Kalın'ı kaçırmamaya gayret ediyorum.
Milliyet'in eski Yayın Yönetmeni Sedat Ergin'i de ekleyebilir miyim acaba bu listeye? O da yeni köşe yazarı sayılır. Hürriyet'te yazmaya başladığı yazılar, bu gazeteye sit-com mantığı dışında bir içerik de kazandırmaya başladı.
İşte bu yazarlar, kısa zaman içinde geldiler, benim gündelik okuma antolojim içinde Fehmi Koru, Enis Berberoğlu, Cengiz Çandar, Ertuğrul Özkök gibi isimlerin yanında yerlerini aldılar.
İnternet yayıncılığı ile de ilgilendiğim için rakamlarıyla biliyorum ki, benim her yazılarını okumaya gayret ettiğim bu yazarlar internet üzerinde de çok okunuyorlar.
Yazılarını alıntılayan internet sitelerinin numaratörleri, onların gazetelerinin eski yazarlarından daha çok okunduklarını gösteriyor.
Bir itiraf zamanı da geldi artık galiba.
Köşe yazarları üzerine düşünmeye başladığımda fark ettim ki, ben uzun, çok uzun yıllardır; ta Sabah zamanından beri Çetin Altan okumamışım hiç. Keza Hasan Pulur da öyle. Oktay Ekşi'yi de okuduğumu hiç hatırlamıyorum.
Acaba bu yazarları kim okuyor? Acaba gazetelerinin internet sitelerinin numaratörleri ne kadar okunduklarını gösteriyor? Yayın yönetmenleri bu numaratörleri bağımsız internet sitelerinin numaratörleri gibi okura açık tutsalar nasıl bir manzara ile karşılaşırız dersiniz?
Hadi bir soru daha sorayım:
Acaba internette bir yazarı günde 200-300 bin okunan dev gazetelerin, ancak 100-200 kişi tarafından okunan ''büyük yazar''ları var mı?
Bana kalırsa var. Ve işte ''medyada tasfiye' denilen o büyük dalganın gelişini de bu rakamlar yönetimlere gösteriyor.
Sit-com yazarlarının çoğu (çevirgenler dışında) eğlence kabilinden okunuyor. Gündem belirleyebilen, tutum geliştirebilen, tesiri yüksek yazarlar kategorisinde ise eskilerin büyük çoğunluğu okurlar tarafından çoktan emekli edilmiş durumda.
İşte gazetelerin internet sitelerindeki yazar sıralaması 'ayar'ları, bazı yazarların içeriği hiç de ilginç olmayan yazılarının ısrarla manşetlerden gösterilmesinin altında da bu gerçek var.
Çok önemli bir başka nokta ise, solun ve Kemalist geleneğin uzun zamandır, çok okunur, tesiri yüksek, innovasyon kabiliyeti olan yeni yazarlar çıkartamaması...
Yok mu yetenekli ve donanımlı gençler? Var ama maalesef kadrolar dolu...
Bu yüzden Türk medyasında muhafazakarlığı gençler, ilerlemeciliği yaşlılar temsil ediyor.
Atılgan Bayar/AKŞAM