Yayın yasağına sığınan anlı şanlı haber kanalı! Grand Kartal yangınında kafasını kuma gömdü!

Grand Kartal Oteli’nde meydana gelen ve 79 vatandaşımızın ölümüne neden olan yangın, tüm dünyada yankı buldu. Önde gelen haber ajansları ve televizyon kanalları halkımızı derin üzüntüye boğan bu feci haberi kendi izleyicilerine ulaştırmak için birbiriyle yarıştı.

Ne ilginçtir ki dünyadaki önemli medya kuruluşlarının bu hassasiyetini, Türkiye’de yayıncılık yapan bazı kanallarda göremedik.

İktidar yanlısı bu kanallar haberi birkaç cümlelik bir metin eşliğinde verip, kendi gündemlerindeki diğer konulara dönmeyi tercih etti.

DEVEKUŞU CNN TÜRK!

Bu kanalların başında da iktidarın kayıtsız şartsız destekçisine dönüşen Demirören Grubu’na bağlı CNN Türk geliyor.

Yangından bir gün önce Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın gözaltına alınması haberini görmeyen ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yemin törenine kilitlenen CNN Türk, yangın olduktan sonra da bu haberi görmemek için elinden geleni yaptı.

Haber bültenlerinde birkaç cümlelik haberle yetinen CNN Türk getirilen “yayın yasağı”nı bahane ederek, yayınlanması serbest olan resmi açıklamaları bile izleyicisine ulaştırmadı.
Yayın yasağının kaldırılmasından sonra ise genellikle iktidar temsilcilerinin, sorumluluğu CHP’li Bolu Belediyesi’ne attıkları demeçlerine yer vermeyi tercih etti.

‘BİZİM KIZ’ NEREDE?

Kanalın bu tutumu X başta olmak üzere sosyal medyada da büyük tepki gördü.
X kullanıcıları, Cumhurbaşkanı’nın en sevdiği gazetecilerden biri olan, “Bu bizim kız… Ben bunu aday yapacaktım” diye övgüler düzüp, “Biraz daha fazla çalış” diye talimat verdiği CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk’ün yangın yerinden yayın yapmamasını şöyle değerlendirdi:

“Yangının sorumluluğu Bolu Belediyesi’nde olsaydı, Fulya Öztürk şimdiye kadar helikopterle otelin çatısından içeri girmiş ve ‘Ay, dumandan zehirlendim’ diyerek çoktan ayran içmeye başlamıştı… CNN Türk ve Fulya Öztürk bu haberden kaçtığına göre sorumluluk Turizm Bakanlığı’nda!”

GERİ ÖDEME BÖYLE Mİ?

Hep diyorum ya; bir medya kuruluşunun özgürce yayın yapması için, bağımsız olması gerekir.
İktidar desteğiyle bir kamu bankası olan Ziraat Bankası’ndan kredi alarak Türkiye’nin en önemli gazetelerini, televizyonlarını ve internet sitelerini bünyesine katan Demirören Grubu, geri ödemeyi “parayla” değil, “iktidara hizmet ederek” yapıyor.
Ülkenin gündemindeki en önemli konuları iktidarın gözlüğüyle okurlarına ya da izleyicilerine ulaştırıyor.
Bunu yapamayacağı durumlarda ise CNN Türk örneğinde olduğu gibi başını kuma gömmeyi tercih ediyor.

DİLLERE DÜŞME NEDENİ!

Fulya Öztürk’e gelince…
Kızım yaşındaşınız… Hatta daha bile küçüksünüz!
O yüzden yazacaklarımı 44 yıllık bir “meslek büyüğünüzün tavsiyeleri” olarak değerlendirmenizi dilerim.
Gazeteci, siyasetçilerden övgü almaz…
Eğer ülkenin bir numaralı siyasetçisi, “Bu bizim kız… Ben bunu aday yapacaktım” diyorsa bu sözler o gazeteci için övgü değil, mesleki yetersizliğini kanıtlayan delil sayılır.
“Gazeteci hiç mi iyi haber yapmaz?” diye soracağını biliyorum.
Yapmaz…
İktidarın yaptığı bin kilometrelik bir otoyolda bir tane çukur varsa, gazeteci bunu haber yapar. İktidar da o haberden durumu öğrenir ve gider çukuru kapatır. O çukur yüzünden kaza olması insanların ölmesi önlenmiş olur.
Bin kilometrelik yoldaki çukuru halktan saklama işi halkla ilişkilercilerin…
O yolu övme işi ise reklamcıların görevidir.
Yani sen bazen “halkla ilişkilercilik” bazen de “reklamcılık” yapıyorsun!
Ama asla “gazetecilik” yapmıyorsun!
İşte; bu yüzden de sosyal medyada alay konusu oluyorsun.