18 Ağu 2011 06:46
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:41
YAVUZ DONAT BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETTİ!
Sabah yazarı Yavuz Donat Somali yardımlarını öyle bir değerlendirdi ki işin hayrı bereketi kaçtı.
MEDYARADAR - Sabah yazarı Yavuz Donat Somali’deki sefaleti ve Türkiye tarafından Somali’ye yapılan yardım kampanyalarını çok farklı bir açıdan değerlendirdi. Donat’a göre, oradaki insanların karnını doyurunca Somali Türkiye’nin arka bahçesi olacak. Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu bu ülkeye giderken, TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, TÜRK İŞ, HALK İŞ, DİSK gibi kuruluşlar da gitmeli.
Şöyle diyor Yavuz Donat:
"Türkiye, Afrika’ya girecekse "Güney’den" giremez... O "kapı" ABD’nin, İngiltere’nin, Hollanda’nın kontrolünde. "Kuzey’den" giremez.
O kapıda Fransa var, İngiltere var... Savaş var.
"Kongo üzerinden" giremez... Kapıyı Belçika çoktan tutmuş.
Gireceksek "Somali üzerinden" girebiliriz.
"Bunu akıl etmekte" geç bile kaldık."
Peki neden? Nedeni basit. Somali varlık içinde yokluk çekiyor. Toprakları verimli bir ülke, dünyanın kültür merkezlerinden biri. Somali’ye başka ülkeler değil, Türkiye girmeli. Somali’nin nimetlerinden Türkiye faydalanmalı.
Şimdi Somali’nin karnını doyurmak gerek. Bir Türk atasözü der ki; kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez!
Yavuz Donat gibi bir gazeteci böyle bir yazıyı neden yazdı? Türkiye kamuoyu tam da Somali’ye karşılıksız yardım duygularıyla yanıp tutuşurken. Herkes iyice duygusallaşmışken... Acaba "Türkiye’de onca yoksul insan var önce onları abad edelim" şeklindeki muhalif çıkışlara karşı Somali yardımlarına kılıf uydurmaya çalışması mı neden oldu Donat’ın bu tezine.
Sabah yazarının tespitleri doğru olabilir. Bu iş gerçekten Türkiye’nin hayrına olabilir. Ancak bu duygu yoğunluğu hengamesinde böyle materyalist bir çıkışın ne gereği vardı? Zaten su yolunu bulmayacak mıydı?
İşte Sabah yazarı Yavuz Donat’ın o "tamamen duygusal" yazısı...
Recep Tayyip Erdoğan yarın Somali’de... Kemal Kılıçdaroğlu da gitmeli... Devlet Bahçeli de... Sadece onlar mı?
TOBB’un, TÜSİAD’ın, MÜSİAD’ın başkanları da gitmeliler.
Türk-İş’in, Hak-İş’in, DİSK’in başkanları da.
Sadece onlar mı? Üniversite rektörleri de gitmeliler.
En başta da YÖK Başkanı.
Türkiye’nin "Somali açılımı" doğru politikadır.
Dünyaya açılan Türkiye "Somali’ye çok daha önceleri girmeliydi."
"Somali çıkarmamız" sadece açlıkla savaşan çocuklara ekmek götürmek değil, aynı zamanda "geleceğe de yatırım yapmamız" demek.
Somalili bizi seviyor.
Pakistanlı bizi ne kadar çok seviyorsa, Somalili de o kadar çok seviyor.
Bu "sevginin" kıymetini bilelim.
Ve Somali’yi, Türkiye’nin "arka bahçesi" diye görelim.
Dost "böyle gün için" lazım.
Türkiye "dostluğunu" gösteriyor.
Göstermeye de devam etmeli.
Türkiye’nin Somali politikasına, Başbakan’ın Somali seferine "siyaset penceresinden" bakmayalım.
Yarın "diğer siyasiler de" giderler.
Onların gidişlerini de "siyasi yatırım" diye görmeyelim.
Böyle konular "seçim siyasetinin üstündedir."
Büyük devletler "büyük düşünür."
Başbakan Somali’den "boş dönmemeli." Somali’den "öğrenci" getirmeli... En az 2 bin öğrenci.
Türkiye’de 2 bin Somalili’yi "üniversitelerde okutacak potansiyel" var.
Dün Antalya-Akdeniz Üniversitesi’nin "Euromaster programını" yöneten Prof.Dr. Harun Gümrükçü ile konuşuyorduk... Dedi ki:
- Somalili 2 öğrenci gelsin, bizde master yapsın... Türkçe, İngilizce, Almanca "master programımıza" kabul edelim.
Bugün Türk üniversitelerinde "okuyacak... Master doktora yapacak" Somalililer, 10 yıl sonra "Somali’de önemli yerlere gelecekler."
Ey TOBB Üniversitesi!..
Kaç Somalili öğrenciye "kucak açabilirsin?"
Ey TÜSİAD!.. MÜSİAD!..
Kaç Somalili’ye "burs verebilirsin?"
"Bu işler" çok zor değil... Yeter ki "vizyon sergilensin... Düşünülsün."
Türkiye "zamanında" Asya’ya açılmasaydı, bugün "Türk Cumhuriyetleri" diye büyük bir pazarımız olabilir miydi?
Somali de " büyük bir pazar."
Bu pazarın önemi "Somali’nin iç sorunları sona erince" anlaşılacak.
Eğer yarın bu pazardan "pay" almak istiyorsak, Somali’ye "bugünden girmeliyiz."
Giriyoruz da.
Yaptığımız "doğru... Çok doğru."
Sabah gazetesi, Türk Kızılay’ı ve TİKA "büyük bir yardım kampanyası" yürütüyor.
Binlerce kişinin açlık sınırında olduğu Somali’ye "İyilik Gemisi" ile yardım yollanıyor.
SMS yoluyla "Sabah" yaz, "2868’e mesaj" at, Somali’ye "5 TL yardım" yap.
5 TL, 5 kişilik bir ailenin "bir öğünü." "Hayırsever Türkiye" Somali’ye yardım yağdırıyor.
Ne kadar güzel... Ama sadece "acımak, yardım etmek" yetmiyor.
Somalili’ye "balık tutmayı öğretmemiz" de gerekiyor.
Onun içindir ki...
"Somali açılımı" sürmeli... İş dünyamız "yarını düşünerek" bugünden Somali’ye girmeli.
Türkiye, Afrika’ya girecekse "Güney’den" giremez... O "kapı" ABD’nin, İngiltere’nin, Hollanda’nın kontrolünde.
"Kuzey’den" giremez.
O kapıda Fransa var, İngiltere var... Savaş var.
"Kongo üzerinden" giremez... Kapıyı Belçika çoktan tutmuş.
Gireceksek "Somali üzerinden" girebiliriz.
"Bunu akıl etmekte" geç bile kaldık.
Somali bugün açlıkla savaşıyorsa "kaynaklarının kıtlığından" değil...
"İç savaştan... Birbirleriyle boğuşmaktan... Siyasi nedenlerden."
Türkiye, Somali’ye "yardımın" yanı sıra "barış da götürmeyi" gündemine almalı.
Çatışan tarafların "uzlaşabilmeleri için" girişimlerde bulunmalı.
Somali... Dünyanın kültür merkezlerinden biri... Afrika’nın boynuzu... Verimli topraklara sahip.
Ama... İç savaşın gözü kör olsun.
Yavuz Donat / Sabah
Şöyle diyor Yavuz Donat:
"Türkiye, Afrika’ya girecekse "Güney’den" giremez... O "kapı" ABD’nin, İngiltere’nin, Hollanda’nın kontrolünde. "Kuzey’den" giremez.
O kapıda Fransa var, İngiltere var... Savaş var.
"Kongo üzerinden" giremez... Kapıyı Belçika çoktan tutmuş.
Gireceksek "Somali üzerinden" girebiliriz.
"Bunu akıl etmekte" geç bile kaldık."
Peki neden? Nedeni basit. Somali varlık içinde yokluk çekiyor. Toprakları verimli bir ülke, dünyanın kültür merkezlerinden biri. Somali’ye başka ülkeler değil, Türkiye girmeli. Somali’nin nimetlerinden Türkiye faydalanmalı.
Şimdi Somali’nin karnını doyurmak gerek. Bir Türk atasözü der ki; kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez!
Yavuz Donat gibi bir gazeteci böyle bir yazıyı neden yazdı? Türkiye kamuoyu tam da Somali’ye karşılıksız yardım duygularıyla yanıp tutuşurken. Herkes iyice duygusallaşmışken... Acaba "Türkiye’de onca yoksul insan var önce onları abad edelim" şeklindeki muhalif çıkışlara karşı Somali yardımlarına kılıf uydurmaya çalışması mı neden oldu Donat’ın bu tezine.
Sabah yazarının tespitleri doğru olabilir. Bu iş gerçekten Türkiye’nin hayrına olabilir. Ancak bu duygu yoğunluğu hengamesinde böyle materyalist bir çıkışın ne gereği vardı? Zaten su yolunu bulmayacak mıydı?
İşte Sabah yazarı Yavuz Donat’ın o "tamamen duygusal" yazısı...
Recep Tayyip Erdoğan yarın Somali’de... Kemal Kılıçdaroğlu da gitmeli... Devlet Bahçeli de... Sadece onlar mı?
TOBB’un, TÜSİAD’ın, MÜSİAD’ın başkanları da gitmeliler.
Türk-İş’in, Hak-İş’in, DİSK’in başkanları da.
Sadece onlar mı? Üniversite rektörleri de gitmeliler.
En başta da YÖK Başkanı.
Türkiye’nin "Somali açılımı" doğru politikadır.
Dünyaya açılan Türkiye "Somali’ye çok daha önceleri girmeliydi."
"Somali çıkarmamız" sadece açlıkla savaşan çocuklara ekmek götürmek değil, aynı zamanda "geleceğe de yatırım yapmamız" demek.
Somalili bizi seviyor.
Pakistanlı bizi ne kadar çok seviyorsa, Somalili de o kadar çok seviyor.
Bu "sevginin" kıymetini bilelim.
Ve Somali’yi, Türkiye’nin "arka bahçesi" diye görelim.
Dost "böyle gün için" lazım.
Türkiye "dostluğunu" gösteriyor.
Göstermeye de devam etmeli.
Türkiye’nin Somali politikasına, Başbakan’ın Somali seferine "siyaset penceresinden" bakmayalım.
Yarın "diğer siyasiler de" giderler.
Onların gidişlerini de "siyasi yatırım" diye görmeyelim.
Böyle konular "seçim siyasetinin üstündedir."
Büyük devletler "büyük düşünür."
Başbakan Somali’den "boş dönmemeli." Somali’den "öğrenci" getirmeli... En az 2 bin öğrenci.
Türkiye’de 2 bin Somalili’yi "üniversitelerde okutacak potansiyel" var.
Dün Antalya-Akdeniz Üniversitesi’nin "Euromaster programını" yöneten Prof.Dr. Harun Gümrükçü ile konuşuyorduk... Dedi ki:
- Somalili 2 öğrenci gelsin, bizde master yapsın... Türkçe, İngilizce, Almanca "master programımıza" kabul edelim.
Bugün Türk üniversitelerinde "okuyacak... Master doktora yapacak" Somalililer, 10 yıl sonra "Somali’de önemli yerlere gelecekler."
Ey TOBB Üniversitesi!..
Kaç Somalili öğrenciye "kucak açabilirsin?"
Ey TÜSİAD!.. MÜSİAD!..
Kaç Somalili’ye "burs verebilirsin?"
"Bu işler" çok zor değil... Yeter ki "vizyon sergilensin... Düşünülsün."
Türkiye "zamanında" Asya’ya açılmasaydı, bugün "Türk Cumhuriyetleri" diye büyük bir pazarımız olabilir miydi?
Somali de " büyük bir pazar."
Bu pazarın önemi "Somali’nin iç sorunları sona erince" anlaşılacak.
Eğer yarın bu pazardan "pay" almak istiyorsak, Somali’ye "bugünden girmeliyiz."
Giriyoruz da.
Yaptığımız "doğru... Çok doğru."
Sabah gazetesi, Türk Kızılay’ı ve TİKA "büyük bir yardım kampanyası" yürütüyor.
Binlerce kişinin açlık sınırında olduğu Somali’ye "İyilik Gemisi" ile yardım yollanıyor.
SMS yoluyla "Sabah" yaz, "2868’e mesaj" at, Somali’ye "5 TL yardım" yap.
5 TL, 5 kişilik bir ailenin "bir öğünü." "Hayırsever Türkiye" Somali’ye yardım yağdırıyor.
Ne kadar güzel... Ama sadece "acımak, yardım etmek" yetmiyor.
Somalili’ye "balık tutmayı öğretmemiz" de gerekiyor.
Onun içindir ki...
"Somali açılımı" sürmeli... İş dünyamız "yarını düşünerek" bugünden Somali’ye girmeli.
Türkiye, Afrika’ya girecekse "Güney’den" giremez... O "kapı" ABD’nin, İngiltere’nin, Hollanda’nın kontrolünde.
"Kuzey’den" giremez.
O kapıda Fransa var, İngiltere var... Savaş var.
"Kongo üzerinden" giremez... Kapıyı Belçika çoktan tutmuş.
Gireceksek "Somali üzerinden" girebiliriz.
"Bunu akıl etmekte" geç bile kaldık.
Somali bugün açlıkla savaşıyorsa "kaynaklarının kıtlığından" değil...
"İç savaştan... Birbirleriyle boğuşmaktan... Siyasi nedenlerden."
Türkiye, Somali’ye "yardımın" yanı sıra "barış da götürmeyi" gündemine almalı.
Çatışan tarafların "uzlaşabilmeleri için" girişimlerde bulunmalı.
Somali... Dünyanın kültür merkezlerinden biri... Afrika’nın boynuzu... Verimli topraklara sahip.
Ama... İç savaşın gözü kör olsun.
Yavuz Donat / Sabah