04 Mayıs 2013 11:29
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:09
YAŞASIN! DİLAN KIZIMIZ RADİKAL MİLİTANIN TEKİ ÇIKTI!
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, 1 Mayıs olaylarında ağır şekilde yaralanan Dilan'ın ardından yetkililerin yaptıkları açıklamaları eleştirdi.
Yaşasın! Dilan kızımız radikal militanın teki çıktı
- EYLEMCİNİN tekiymiş Dilan kızımız... Babası ise grevcinin tekiymiş.
- Dilan kızımız sokaklarda “yaramaz” dergiler dağıtırmış... Babası ise işçiliğini bilmez, sürekli arıza çıkarırmış.
- Bir örgütlenme kızıymış Dilan kızımız... Babası ise uzlaşma nedir bilmez işçinin tekiymiş.
- Dilan kızımızın 17 yaşında olduğuna bakılmamalıymış, tam bir radikalmiş... Zaten babası da hiç “tekin” bir adam değilmiş.
- Polis amcaları fotoğraflarla kanıtladılar, Dilan kızımızın işi gücü eylemmiş... Babası da “Kızım dersine çalış” demeyen bir babaymış.
- Üstüne üstlük Dilan kızımızın elinde molotofkokteyli varmış... (“Fotoğrafta görmekte olduğunuz eli molotoflu kız Dilan’dır” diyen polis amcaları yalan söyleyecek değil ya...)
Kısacası...
Sonuna kadar hak etmiş yani kafasına gaz bombası yiyip komalık olmayı Dilan kızımız.
Komadan çıktığına dua etmeliymiş.
Hayatının kurtulmasıyla yetinmeli, tek bir kelime bile etmemeliymiş.
*
Dilan kızımız eylem kovalayacağına Justin’i kovalasaymış.
Babası da grev kovalayacağına ihale kovalasaymış...
Ne Dilan kızımız kafasına o gaz bombasını yermiş, ne de babası bu acıyı yaşamak durumunda kalırmış.
*
Dilan kızımız boyundan büyük işlere kalkışacağına 17 yaşının gerektirdiği hercailikleri yapsaymış.
Babası da hakkını aramak yerine hakkının verilmesini bekleyerek emir sahiplerine itaat geleneğine uysaymış.
Ne Dilan kızımız komalık olurmuş, ne de babası üzülmek zorunda kalırmış.
*
Vicdanınız fevkalade rahat olsun ağalar, beyler, başbakanlar, bakanlar, cumhurbaşkanları, valiler...
Üzülüp incinmeyin.
Silah silah çatmayın o güzel kaşlarınızı...
Alarme olmayın, “Yazık oldu gencecik kıza” demeyin.
Ah’lara sarılmayın, vah’lara yaslanmayın.
“Korkarız yanlış yapılmıştır” falan diyerek diplomatik de olsa özeleştiri vermeye kalkışmayın.
Yüreklerinizi hoplatmayın.
Rahat olun, rahat oynayın.
Milim kıpırdatmayın vicdanınızı...
Gözyaşlarınıza kıymayın ağlayan bakanlarımız...
Mesele etmeyin muktedir severlerimiz...
Sonuçta...
“Dilan kızımız” tam bir radikal militan çıktı.
Ahmet Hakan’ın yazısının tamamı için tıklayınız
- EYLEMCİNİN tekiymiş Dilan kızımız... Babası ise grevcinin tekiymiş.
- Dilan kızımız sokaklarda “yaramaz” dergiler dağıtırmış... Babası ise işçiliğini bilmez, sürekli arıza çıkarırmış.
- Bir örgütlenme kızıymış Dilan kızımız... Babası ise uzlaşma nedir bilmez işçinin tekiymiş.
- Dilan kızımızın 17 yaşında olduğuna bakılmamalıymış, tam bir radikalmiş... Zaten babası da hiç “tekin” bir adam değilmiş.
- Polis amcaları fotoğraflarla kanıtladılar, Dilan kızımızın işi gücü eylemmiş... Babası da “Kızım dersine çalış” demeyen bir babaymış.
- Üstüne üstlük Dilan kızımızın elinde molotofkokteyli varmış... (“Fotoğrafta görmekte olduğunuz eli molotoflu kız Dilan’dır” diyen polis amcaları yalan söyleyecek değil ya...)
Kısacası...
Sonuna kadar hak etmiş yani kafasına gaz bombası yiyip komalık olmayı Dilan kızımız.
Komadan çıktığına dua etmeliymiş.
Hayatının kurtulmasıyla yetinmeli, tek bir kelime bile etmemeliymiş.
*
Dilan kızımız eylem kovalayacağına Justin’i kovalasaymış.
Babası da grev kovalayacağına ihale kovalasaymış...
Ne Dilan kızımız kafasına o gaz bombasını yermiş, ne de babası bu acıyı yaşamak durumunda kalırmış.
*
Dilan kızımız boyundan büyük işlere kalkışacağına 17 yaşının gerektirdiği hercailikleri yapsaymış.
Babası da hakkını aramak yerine hakkının verilmesini bekleyerek emir sahiplerine itaat geleneğine uysaymış.
Ne Dilan kızımız komalık olurmuş, ne de babası üzülmek zorunda kalırmış.
*
Vicdanınız fevkalade rahat olsun ağalar, beyler, başbakanlar, bakanlar, cumhurbaşkanları, valiler...
Üzülüp incinmeyin.
Silah silah çatmayın o güzel kaşlarınızı...
Alarme olmayın, “Yazık oldu gencecik kıza” demeyin.
Ah’lara sarılmayın, vah’lara yaslanmayın.
“Korkarız yanlış yapılmıştır” falan diyerek diplomatik de olsa özeleştiri vermeye kalkışmayın.
Yüreklerinizi hoplatmayın.
Rahat olun, rahat oynayın.
Milim kıpırdatmayın vicdanınızı...
Gözyaşlarınıza kıymayın ağlayan bakanlarımız...
Mesele etmeyin muktedir severlerimiz...
Sonuçta...
“Dilan kızımız” tam bir radikal militan çıktı.
Ahmet Hakan’ın yazısının tamamı için tıklayınız