Yargıtay’dan, TRT sanatçısının katiline indirim! "Evlenme teklifini kabul etseydi..."
TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ın 2014'te 15 bıçak darbesiyle öldürülmesiyle ilgili davada Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanığa verilen indirimli cezayı yerinde buldu. Kararda, kadının evlenme teklifini kabul etmesi halinde sanığın cinayeti işlemeyeceğini, reddedilince anlık hiddetle cinayeti işlediğini, yanına tedbiren aldığı bıçağı "duygusal çöküntü ve hiddetin etkisiyle" kullandığını vurguladı.
13 Eylül 2014'te, bir çocuk annesi, 33 yaşındaki TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ın Orhan Munis tarafından Ankara'da bir parkta öldürülmesine ilişkin davada Yargıtay Ceza Genel Kurulu tartışmalı bir karara imza attı.
Genel Kurul, evlenme teklifini reddeden Kaçmaz'ı öldüren sanığa verilen indirimli cezayı yerinde bulundu. Kaçmaz'la parkta buluşmaya gelirken bileğine 19,9 cm'lik bıçak bağlayan sanığın "anlık hiddetle" cinayeti işlediğini savundu. Kararda, kadının evlenme teklifini kabul etmesi halinde sanığın cinayeti işlemeyeceğini, reddedilince anlık hiddetle cinayeti işlediğini, yanına tedbiren aldığı bıçağı "duygusal çöküntü ve hiddetin etkisiyle" kullandığını vurguladı. Karar 5'e karşı 14 üyenin oyuyla alındı.
T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre, Orhan Munis 13 Eylül 2014'te Hatice Kaçmaz'ı 15 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
Munis, savunmasında Kaçmaz'ın sevgi dolu mesajlarına hep hakaretle yanıt verdiğini, evlilik teklifini reddettiğini, olay günü de korkutmak amacıyla bıçağı salladığını ifade etti.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanık, buluşmaya giderken yanına bıçak almasını 'kurban almaya gidiyordum' diye açıkladı.
Mahkeme sanığa tasarlayarak öldürme değil öldürme suçundan ceza verdi. Sanık, 30 yılı aşkın süre kesintisiz ceza yatmaktan bu sayede kurtuldu.
MAHKEMEDEN "TUTKU" GEREKÇESİ
Mahkeme, gerekçeli kararında tartışmalı ifadelere yer vermişti: "Maktule ile evlenmeyi isteyen sanık, maktülenin bir türlü kabul etmemesi, ayrılma düşüncesini kendisine açıklaması sonucu içindeki tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisi ve ruh hali üzerinde yarattığı hiddetle yanına bıçak alarak, o hiddetin sonucu olarak maktuleye bıçak darbelerini vurmuştur."
Bu karar Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandı. Yargıtay Başsavcılığı ise tebliğname hazırlayarak karara itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, başsavcılığın itirazını, tam olarak şu ifadelerle reddetti:
"Maktulden ayrılmayı aklından geçirmeyen, tersine maktulle bir an önce evlenmeyi arzulayan sanığın, kendisiyle evlenmeyi kabul etmeyen ve ayrılma düşüncesini kendisine hissettirip açıklayan maktule duyduğu hiddetle yanına tedbiren aldığı bıçağı, maktulle konuşmalarının olumlu geçmesi hâlinde kullanmayacağı düşüncesiyle sağ bileğine bağladığı, maktulün kendisinden ayrılma konusunda ısrarcı olması üzerine kapıldığı hiddet duygusunun etkisiyle maktule vurduğu birden fazla defa bıçak darbesi ile ölümüne sebep olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin aralarında geçen görüşme sonunda isteğinin kabul edilmemesinden kaynaklanan duygusal çöküntü ve hiddetin etkisi altında soğukkanlı bir şekilde düşünmesini engelleyecek şekilde aniden gerçekleştiği, telefon görüşmeleri ve buluşmaları arasında yaklaşık bir saatlik zaman dilimi olduğu, tasarlamanın kabulü için gerekli makul bir sürenin geçmediği, diğer yandan olay yerine evlenme isteğinin reddedilmesi ihtimaline bağlı olarak suçta kullandığı bıçağı sağ bileğinin içerisine bağlayarak gelen ve bu nedenle şarta bağlı olarak hareket eden sanığın eyleminde tasarlamanın koşullarının oluşmadığı ve kasten öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir."
Karar, 5 üyenin oyuna karşılık 14 üyenin oyuyla alındı. 14 üye, Munis'in erkek kardeşini sadece müziğin sesini kısmadığı için yine bıçakla öldürmesini ve yine Kaçmaz cinayetindeki gibi "korkutmak için savurdum" savunmasını dikkate almadı.
Kurbanlık almaya ve kesmeye gideceği için yanına bıçak aldığını söylemesine rağmen cebinden 7 TL çıkmasını, "Paramı düşürmüşüm" diye açıklamasını da dikkate almadı.