20 Eki 2023 13:19 Son Güncelleme: 20 Eki 2023 13:19

Yargıtay'dan kira davaları için karar!

Kira uyuşmazlıklarıyla ilgili bir karar alan Yargıtay, bu tür davalara sulh hukuk mahkemelerinin bakması gerektiğine hükmetti.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kira sözleşmesinin sona ermesi sonrası depozito bedeli alacağına ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülerek karara bağlanmasını, görevli mahkemelerin sulh hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozdu.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan karara göre, İstanbul'da 3 yıllığına bir evi kiralayan kişi, kira sözleşmesinin bitmesinin ardından eski ev sahibinin depozito bedelini ödemediği gerekçesiyle yasal faiz ödenmesi talebiyle Küçükçekmece 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtı.

Davalı eski ev sahibi, görevli mahkemelerin sulh hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davanın reddini talep etti ve söz konusu alacak hakkında başlatılan icra takibine ilişkin kendisine ödeme ihtarı yapılmadığını savundu.

İCRA İTİRAZINA RET

Küçükçekmece 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, görev yönünden yapılan itiraza rağmen taraflar arasındaki kira sözleşmesi sona ermiş olması ve itiraz konusunun asıl alacak değil faizi yönünden olduğu gerekçesiyle yargılamaya devam etti. Yargılama sonucu mahkeme, davalının icra takibine yaptığı itirazın reddine kesin olarak karar verdi.

Adalet Bakanlığı, yerel mahkemenin kararına 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği kanun yararına temyiz isteminde bulundu.

KARAR BOZULDU

Temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, sonuca etkili olmamak üzere yerel mahkemenin verdiği kararı kanun yararına bozdu.

Dairenin kararında, dava konusu uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı belirtildi ve kanun kapsamında görevli mahkemelerin ise sulh hukuk mahkemeleri olduğu bildirildi.

Kira sözleşmesinin sona ermesinin, uyuşmazlığın niteliğini değiştirmediği vurgusu yapılan kararda, "Buna göre mahkemece davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esası hakkında hüküm verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir." ifadelerine yer verildi.