Yargıtay'dan flaş Cumhuriyet gazetesi kararı! ‘Kuruluş felsefesine aykırı bir yönetim’
Cumhuriyet Vakfı’nın 2014 yılındaki yönetim kurulu seçiminin usulsüz yapıldığı iddiasıyla açılan davadaki ‘seçimin iptali’ kararı Yargıtay tarafından onandı.
Cumhuriyet Vakfı eski yöneticisi Alev Coşkun’un Cumhuriyet gazetesi
ile ilgili 2016 yılında İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne
başvurarak açtığı davada Yargıtay onama kararı verdi.
Alev Coşkun, Şevket Tokuş ile Cumhuriyet Vakfı eski Denetleme
Kurulu üyesi Mustafa Pamukoğlu Cumhuriyet Vakfı ve Vakıflar
İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü aleyhine dava açmışlardı.
Yaklaşık 2 yıldır Yargıtay’a kadar giden mahkeme sürecinde sona
gelindi. Yargıtay, bugün görülen duruşmanın ardından yerel
mahkemenin Alev Coşkun’un lehine olan kararını onadı. Kararın
ardından ise vakıf yönetim kurulunun yeniden toplanarak yeniden
seçim yapılması bekleniyor. Bu toplantının ardından Cumhuriyet
gazetesi yönetiminin de geleceğinin de belli olması
düşünülüyor.
CUMHURİYET VAKFI’NDAN AÇIKLAMA
Yargıtay’ın onama kararının ardından Cumhuriyet Vakfı’ndan yapılan
açıklamada, “Cumhuriyet Vakfı yönetimi, kuşku yok ki, kesinleşen
karar ve Cumhuriyet gazetesinin yararları neyi gerektiriyorsa, ona
göre hareket edecektir” denildi.
Açıklamanın tamamında şu ifadeler kullanıldı:
“Cumhuriyet Vakfı’nın, boşalan bir yönetim kurulu üyeliği için eski
dönemde (Şubat 2014’te) yapılan bir seçimle ilgili olarak Yargıtay
(8). Hukuk Dairesi bugün (3 Temmuz 2018) bir karar verdi.
Açıklanan karar, iki kelimedir: ‘DÜZELTİLEREK ONANMASINA.’ Nedir
‘düzeltilerek onanan’ karar derseniz? İstinaf Mahkemesinin,
‘vakıflarda vekaletname ile toplantıya katılmanın mümkün olmaması
nedeniyle’ yapılan seçimin kanuna aykırı olduğuna dair
kararıdır.
Yargıtay’ın neyi ‘düzelttiği’ şu an için belli değildir. En geç bir
ay içinde yazılacak gerekçeli kararla birlikte durum
anlaşılacaktır. Cumhuriyet Vakfı yönetimi, kuşku yok ki, kesinleşen
karar ve Cumhuriyet gazetesinin yararları neyi gerektiriyorsa, ona
göre hareket edecektir.
Okurlarımıza bu aşamada söyleyebileceğimiz şundan ibarettir: Hukuka
aykırı, siyasi ve taraflı bulsak bile kesinleşen kararlara uyma
yükümlülüğünü elbette yerine getireceğiz; meşruiyet ve hukuk dışına
kesinlikle düşmeyeceğiz.
Ama öte yandan, Cumhuriyet gazetesinin tarihinde, geleneklerinde,
genlerinde olduğu gibi kolayca pes etmeyecek, teslimiyetçi
olmayacak, son ana kadar gazeteciliğin temel ilkeleri ve
gereklerine uygun şekilde gazeteciliğe devam edeceğiz.
Son olarak belirtelim ki, basın yayın kuruluşlarının içinde
bulunduğu hazin ekonomik durum ortadayken, Cumhuriyet gazetesi ağır
baskı ve ambargoya karşın, şu ana kadar devlet kurumlarına, banka
ve finans kurumlarına, 3 kişilere ve çalışanlarına borçlanmadan
bugüne kadar gelmiştir.
Bundan sonra da gazetecilik ilkelerinden ödün vermeden, cesurca,
doğru ve güvenilir habercilik çizgisini, yine kendi yağıyla
kavrularak sürdüreceğimizi umuyoruz. Saygılarımızla.
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu”
NELER OLMUŞTU
İki ekibin çekiştiği vakıfta Alev Coşkun, Şükran Soner, Şevket
Tokuş (Nadi Ailesi’nin gazeteyi yayınlayan vakıf yönetiminde kalan
tek temsilcisi) ve arkadaşları Atatürk’ün çalışma arkadaşı Yunus
Nadi’nin koyduğu ilkelere göre bir yayın çizgisinden yana
olduklarını ifade etti.
Akın Atalay, Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya ve bir kısım vakıf
yöneticisi ise yönetime geldikten sonra Alev Coşkun ve ekibiyle
ters düştü.
Prof. Dr. Aydın Aybay’ın vefatıyla vakıf yönetimine 2 Nisan
2013’teki genel kurulda Önder Çelik getirildi. Nihayetinde iki
kesimden beşer üye oy kullansa da başkanın oyu eşitlik halinde ağır
bastığı için oylama Atalay ve Erinç’in başını çektiği kesim lehine
sonuçlanmış oldu.
Fakat söz konusu oylamada bir tartışma yaşandı. Alev Coşkun, Şükran
Soner, Şevket Tokuş, Nevzat Tüfekçioğlu ile davranan İnan Kıraç ve
Mustafa Balbay vekaletle genel kurula katıldı, ancak Balbay’ın oyu
tutuklu olduğu için sayılmasına karşın yurtdışı programı nedeniyle
bizzat genel kurula katılamayan Kıraç’ın oyu sayılmadı.
Alev Coşkun ve arkadaşları usulsüz olarak gördükleri seçimden
dolayı konuyu Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne taşıdılar. Vakıfların
görevlendirdiği müfettiş konuyu inceledi. İnceleme sonucunda
Vakıflar, Cumhuriyet Vakfı genel kurulundaki seçimi yasaya aykırı
bulup iptal etti ve 15 gün içinde seçimin yenilenmesini istedi.
Atalay ve Erinç kesimi Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün incelemesi
sonucu verdiği karara itiraz etmedi. Aynı zamanda, Erinç, 2 Nisan
2013’teki seçime katılan 11 kişiye 12 Şubat 2014’te çağrı
göndererek Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 20 Ocak 2014’teki yazısına
göre seçimin iptal olduğunu, yenileneceğini bildirdi.
18 Şubat 2014’teki Cumhuriyet Vakfı toplantısı altı üyeyle açıldı.
Buna karşın vakıf senedinin 10. Maddesine göre Yönetim Kurulu’nun
12 üyeden oluştuğu belirtiliyordu. 11. maddede de toplantı
nisabının salt çoğunluk, yani yedi üyeden oluştuğu yazıyor.
Toplantıyı açan altı üye; Akın Atalay, Orhan Erinç, Hikmet
Çetinkaya, İbrahim Yıldız ve vekalet veren Mustafa Balbay ile
Cüneyt Arcayürek oldu.
Bu süreçte Alev Coşkun ve birlikte davrandığı arkadaşları gazete
çalışanları ve köşe yazarlarıyla, okurlarla görüşmeler de yaparak
2016 başında İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
Davanın özü şuydu: 18 Şubat 2014 tarihli yasaya ve vakıf senedine
aykırı toplantının iptali.
2 Mayıs 2017’de de yönetimde dışlanan kesimin istediği karar çıktı;
toplantının iptaline karar verildi. 2018 Şubatı’nda da İstinaf
Mahkemesi kararı onadı; itirazı reddetti, mahkeme kararını
onadı.
Sonra ne oldu? İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstinaf
Mahkemesi kararına karşı mevcut Cumhuriyet Vakfı yönetimi
Yargıtay’a başvurdu.
Yargıtay bugün verdiği kararla da Alev Coşkun ve arkadaşlarının
itirazını kabul ederek yerel mahkemenin Coşkun’un lehine verdiği
kararı onadı.
HUKUKİ SÜREÇ NASIL İŞLEDİ
Davacılar, Alev Coşkun'un yönetim dışı kaldığı ve Cumhuriyet
Vakfı'nın yeni yönetiminin belirlendiği 18 Şubat 2014 tarihli Vakıf
Yönetim Kurulu Kararı'nın iptalini istediler. Davacılar, 18 Şubat
2014 tarihli Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu toplantısı ile
yönetimden uzaklaştırıldıklarını, bu toplantının vakıf senedine
aykırı yapıldığını savundular. Cumhuriyet Vakfı Kuruluş Senedi'ne
göre, Cumhuriyet Vakfı'nın 12 üyeden oluştuğunu savunan davacılar,
bu kuruluş senedine göre, toplantı nisap sayısının yarıdan fazlası
olduğunu, yönetim dışı kaldıkları 18 Şubat 2014 tarihli toplantının
ise 6 kişi ile yapıldığını, bu nedenle yeterli çoğunluk ile
toplantının yapılmadığını öne sürerek, 18 Şubat 2018 tarihli
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu toplantısında alınan kararların
iptalini istediler.
DAVACILAR DAVANIN REDDİNİ İSTEDİ
Cumhuriyet Vakfı davaya sunduğu yanıt dilekçesinde, 7 Ekim 2013
tarihinde görevi sona eren davacıların bu tarihten sonra Cumhuriyet
Vakfı yönetimine seçilemediklerini, vakıf ile ilgilerinin
kalmadığını savundular. Vakıf, yanıt dilekçesinde, Cumhuriyet
Vakfı'nın resmi senedine göre toplantı yapılarak karar alındığını
belirterek, "Cumhuriyet Vakfı resmi senedinin hükümlerine göre
toplantı yaparak karar alındığı, senedin 11. maddesinde toplantı
nisabının belirlendiğini, yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin
seçimi için gerekli çoğunluk ile toplantı yapıldığını, yönetim
kurulunun oluşturulması için herhangi bir toplantı nisabının
maddede belirtilmediğini" savunarak davanın reddini istediler.
YEREL MAHKEME DAVAYI KABUL ETTİ
Davaya bakan İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2 Mayıs 2017
tarihinde karar duruşmasını yaptı. Davaya konu 18 Şubat 2014
tarihli Cumhuriyet Vakfı toplantısında, alınan kararların 6 üye ile
alındığını, vakıf senedine göre kararların toplantı nisap sayısının
yarıdan fazla olan 7 üye ile alınması gerektiğini, 6 üye ile alınan
bu kararın mutlak butlanla batıl olduğunu gerekçe göstererek
davanın kabulüne, Önder Çelik'in vakıf yönetim kuruluna seçildiği
18 Şubat 2014 tarihli Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu toplantısında
alınan kararların iptaline karar verdi.
DAVA İSTİNAFA TAŞINDI
Cumhuriyet Vakfı, Avukatı Tora Pekin ile kararı İstinaf
Mahkemesi'ne taşıdı. Avukat Pekin, davacılar Alev Coşkun ve Şevket
Tokuş'un yeterli oy alamadıkları için Cumhuriyet Vakfı yönetimine
seçilemediklerini savunarak, davacı İnan Kıraç ve Nevzat
Tüfekçioğlu'nun istifa etmeleri, Aydın Aybay'ın da vefat etmesi
nedeni ile yönetim kurulunun fiilen 9 kişiye indiğini, toplantının
6 kişi ile yapıldığını, bunun da toplantı nisabına uygun olduğunu
savunarak davanın reddini istedi.
İSTİNAF MAHKEMESİ: VAKIF YÖNETİCİLERİ VEKALETEN OY
KULLANAMAZ
Dosyanın geldiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi,
28 Şubat 2018 tarihinde Cumhuriyet Vakfı'nın İstinaf başvurusunu
reddetti. 4. Hukuk Dairesi, davaya konu 18 Şubat 2014 tarihli
Cumhuriyet Vakfı toplantısının 6 kişi ile yapıldığını, bunlardan
Cüneyt Arcayürek ve Mustafa Balbay'ın vekalet ile temsil
edildiğini, Yargıtay kararlarına göre vekalet ile temsilin yasaya
uygun olmadığını, üyelerin şahsen oy kullanması gerektiğini gerekçe
göstererek yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu
belirtti. Bu gerekçe ile Cumhuriyet Vakfı'nın İstinaf başvurusunu
esastan reddeden 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını
onadı.
YARGITAY ONADI
Yaklaşık 2 yıldır Yargıtay’a kadar giden mahkeme süreci de
tamamlandı.
Yargıtay, bugün görülen duruşmanın ardından yerel mahkemenin Alev
Coşkun’un lehine olan kararını onadı. Kararın ardından ise vakıf
yönetim kurulunun yeniden toplanarak yeniden seçim yapılması
bekleniyor. Bu toplantının ardından Cumhuriyet gazetesi yönetiminin
de geleceğinin de belli olması düşünülüyor.