29 Haz 2008 07:37
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:09
YAPRAK DÖKÜMÜNÜN 'DERTLİ BABASI' HALİL ERGÜN: HAPİSTEN ÇIKINCA TARLADA ÇALIŞTIM!...
"Yaprak Dökümü" dizisinin dertli babası, Türk sinemasının önemli oyuncularından Halil Ergün: "12 Mart´ta devrimci tiyatro yaptığımız için hapse atıldım, çıkınca tarlada çalıştım.
Hani derler ya "O kadar ünlü ki, sokakta yürüyemiyor!"İşte Halil Ergün o durumda... İstiklal Caddesi´nde her adımda durduruluyor. Yolunu kesenlerin yarısı hayransa yarısı tanıdık. Hal, hatır, çektirilen fotoğraflar... İki sezondur Kanal D´de yayınlanan ve karşısına ne çıkarsa çıksın o gecenin reyting galibi olan (Bir tek Avrupa Futbol Şampiyonası´yla baş edemediler ama o kadar da olsun artık!) "Yaprak Dökümü", ününe ün katmış. Kıyamet kopuyor sokakta.
Muhafazakar, kuralcı, eski usul Ali Rıza Bey... Sert bakışlı aktör, hani kodu mu oturtur dediklerimizden... Siz öyle sanın. Şeker gibi bir adam Halil Ergün. Yumuşak, esprili, rahat, hoşsohbet... Kendisinin de söylediği gibi çok da heyecanlı! Hayata karşı taşıdığı bir coşku var, bunu hissetmemek mümkün değil... Oynadığı her dizinin tutmasında hatırı sayılır bir payı olduğu da ortada. Büyük olasılıkla bu heyecanı, oyunculuğa duyduğu aşk geçiyor seyirciye... Bir de samimiyeti tabii. Boşuna bağırmıyor insanlar: "Halil Bey, Allah size uzun ömür versin!"
Son iki sezonun en çok seyredilen dizisi "Yaprak Dökümü"nün başrol oyuncusu Halil Ergün: "10 yıldır o ağır makyajlarla perişan oldum. Gözümün altındaki torbalar da torba değildi artık, tutuyordum böyle kalıyordu. Ben de aldırdım. Ama botoks yaptırdı lafından bir türlü kurtulamadım"
Siz mi "Yaprak Dökümü" için mükafatsınız, dizi mi sizin için?
Çok tehlikeli buna cevap vermek. Hastalıklı yanım harekete geçerse, ben mükafatım diyebilirim. Çok zor karar verdim bu diziye. Filminden çok etkilendiğim bir romandır. Dedim ki bir filmde anlayabiliyorum da Ali Rıza Bey´i, dizide nasıl olacak? Bu kadar başarı tahmin etmezdim ama seyircimizle kurduğum sıcak ilişkinin de farkındayım. Eğer hikayesiyle, kadrosuyla doğru olursa katılımımın çok önemli bir işlev yerine getireceğini biliyorum. Tam da dizi yapmayayım dediğim tarihte böyle bir dizide oyuncu olmak da bana maddi, manevi mükafat tabii.
Uzun yıllardır sinemadan çok dizilerde oynuyorsunuz. Dizi çekmek, sistemin adamı olmak mı demek?
Sinema farklı mı Allahaşkına? Katiyen ayırt etmiyorum, mesleğimi yapıyorum şu anda. Orası her şeyiyle bir film seti. Tabii bir film çekiyor olmak isterim. Çok teklif geliyor ama heyecanlandığım teklifler değil. "Yaprak Dökümü"nde oynamak çok daha keyifli benim için.
"12 Mart´ta hapse girdim, çıkınca tarlada çalıştım"
Mülkiye´den ayrılmasaydınız siz de Ali Rıza Bey gibi kaymakam mı olacaktınız?
Hiç düşünmedim kaymakam olmayı. Eğer tiyatro yapmasaydım ya da 12 Mart olmasaydı belki... Ama sürekli dayanabileceğimi zannetmiyorum. Hep önlerde oldum ama bir yerin başı olmak istemedim hiç. İktidardan korkuyorum. Herkes mühim dolaşıyor Türkiye´de. Öneminizi başkaları saptamalı. Siz kendinizden menkul mühim biri olarak dolaşırsanız mühimmat deposu olursunuz, birisi bir gün kibriti çakar, patlarsınız.
Sizin farkınız bu mu?
Bimem. Ben çok heyecanla yaşadım hayatı. Her gün yeniden şaşırabilen, hayatı kurabilen birisiyim. Yıllarca tiyatro yaptım,
12 Mart´ta devrimci tiyatro yaptığımız için hapse girdim. Hapisten sonra tarlada çalıştım. Düşündüm ki herkes 25 senede emekli olmuş, ben hâlâ çalışıyorum. Hem de daha doymamış, çok şey yapmamış gibiyim. Bilmiyorum farkım nedir doğrusu ama benim için hayat ön
Muhafazakar, kuralcı, eski usul Ali Rıza Bey... Sert bakışlı aktör, hani kodu mu oturtur dediklerimizden... Siz öyle sanın. Şeker gibi bir adam Halil Ergün. Yumuşak, esprili, rahat, hoşsohbet... Kendisinin de söylediği gibi çok da heyecanlı! Hayata karşı taşıdığı bir coşku var, bunu hissetmemek mümkün değil... Oynadığı her dizinin tutmasında hatırı sayılır bir payı olduğu da ortada. Büyük olasılıkla bu heyecanı, oyunculuğa duyduğu aşk geçiyor seyirciye... Bir de samimiyeti tabii. Boşuna bağırmıyor insanlar: "Halil Bey, Allah size uzun ömür versin!"
Son iki sezonun en çok seyredilen dizisi "Yaprak Dökümü"nün başrol oyuncusu Halil Ergün: "10 yıldır o ağır makyajlarla perişan oldum. Gözümün altındaki torbalar da torba değildi artık, tutuyordum böyle kalıyordu. Ben de aldırdım. Ama botoks yaptırdı lafından bir türlü kurtulamadım"
Siz mi "Yaprak Dökümü" için mükafatsınız, dizi mi sizin için?
Çok tehlikeli buna cevap vermek. Hastalıklı yanım harekete geçerse, ben mükafatım diyebilirim. Çok zor karar verdim bu diziye. Filminden çok etkilendiğim bir romandır. Dedim ki bir filmde anlayabiliyorum da Ali Rıza Bey´i, dizide nasıl olacak? Bu kadar başarı tahmin etmezdim ama seyircimizle kurduğum sıcak ilişkinin de farkındayım. Eğer hikayesiyle, kadrosuyla doğru olursa katılımımın çok önemli bir işlev yerine getireceğini biliyorum. Tam da dizi yapmayayım dediğim tarihte böyle bir dizide oyuncu olmak da bana maddi, manevi mükafat tabii.
Uzun yıllardır sinemadan çok dizilerde oynuyorsunuz. Dizi çekmek, sistemin adamı olmak mı demek?
Sinema farklı mı Allahaşkına? Katiyen ayırt etmiyorum, mesleğimi yapıyorum şu anda. Orası her şeyiyle bir film seti. Tabii bir film çekiyor olmak isterim. Çok teklif geliyor ama heyecanlandığım teklifler değil. "Yaprak Dökümü"nde oynamak çok daha keyifli benim için.
"12 Mart´ta hapse girdim, çıkınca tarlada çalıştım"
Mülkiye´den ayrılmasaydınız siz de Ali Rıza Bey gibi kaymakam mı olacaktınız?
Hiç düşünmedim kaymakam olmayı. Eğer tiyatro yapmasaydım ya da 12 Mart olmasaydı belki... Ama sürekli dayanabileceğimi zannetmiyorum. Hep önlerde oldum ama bir yerin başı olmak istemedim hiç. İktidardan korkuyorum. Herkes mühim dolaşıyor Türkiye´de. Öneminizi başkaları saptamalı. Siz kendinizden menkul mühim biri olarak dolaşırsanız mühimmat deposu olursunuz, birisi bir gün kibriti çakar, patlarsınız.
Sizin farkınız bu mu?
Bimem. Ben çok heyecanla yaşadım hayatı. Her gün yeniden şaşırabilen, hayatı kurabilen birisiyim. Yıllarca tiyatro yaptım,
12 Mart´ta devrimci tiyatro yaptığımız için hapse girdim. Hapisten sonra tarlada çalıştım. Düşündüm ki herkes 25 senede emekli olmuş, ben hâlâ çalışıyorum. Hem de daha doymamış, çok şey yapmamış gibiyim. Bilmiyorum farkım nedir doğrusu ama benim için hayat ön