30 Mar 2008 12:22 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:02

"YAPMA" DENİLEN ŞEY BİZİ ENGELLEMEZ, AZDIRIR!..İŞTE PENGUEN EKİBİ!..

Haftalık mizah dergisi Penguen nasıl hazırlanıyor, karikatürlerde nelere dikkat ediliyor? Mizahi açıdan Başbakan Erdoğan'ı nasıl buluyorlar?

Farklı bakış açılarıyla gündemi her hafta başka bir üslupla yorumlayan Penguen dergisi ekibi, pazartesi geceleri sabahlayarak o haftanın nabzını tutan taze olayları karikatürlerine yansıtıyor. İşin arka yüzü eğlenceli olsa da kapak ve üçüncü sayfa her zaman onları biraz daha fazla düşündürüyor.

Haftalık mizah dergisi Penguen'in işleyişini görmek, baskıdan önceki hazırlıklarına tanık olmak ve bütün bir hafta oluşan gündemi farklı bakış açılarıyla okurlara sunan bu ekibi yakından tanımak amacıyla pazartesi akşamı saat 21.00 itibari ile derginin kapısından içeri süzülüyoruz. Ortamda sessizlik hakim. Ofis sorumlusu Sinan Kara'nın yönlendirmesiyle haftalık toplantılarının bittiğini öğrenip önce Erdil Yaşaroğlu, ardından Bahadır Baruter'in odalarını ziyaret edip, son olarak da tüm ekibin birlikte çalıştığı kata inip ortamı soluyoruz. Haftanın gündemini farklı bakış açılarıyla okurlarına sunan ekip, pazartesi gecesi saat 19.00'da rutin toplantılarını yapıyor. O hafta en çok konuşulanlar, siyasi ortam ya da gündemdeki türlü konulardaki gelişmeler toplantı maddelerini oluşturuyor. Ardından uzun masaya tüm karikatürlerin eskizleri ve bazen de bitmiş işler seriliyor. İçlerinden kapak olabilecek karikatürler çıkarken çöpe gidenler de olabiliyor. Bu sırada eğer kapak konusu belirlendiyse sorun yok. Ancak her zaman şanslı olunmuyor. Kimi zaman sabahın 08.00'ine kadar kafa patlatıp, çöpü kağıt yığınlarıyla doldurup, kayda değer bir şeyler bulmaya çalışıyorlar. Haftanın olaylarını kendi bakış açılarıyla yansıtan ekip, karikatürlerinde, kendileri en çok neden rahatsız oluyorlarsa o alana yoğunlaşıyor. 'Halk neye sinir oluyor' ya da 'Bu karikatür tepki çeker mi' türünden kaygıları yok. Her ne kadar çoğu zaman ilgi alanlarına, magazine ya da komik haberlere odaklansalar da genellikle politika ilk sıradaki yerini alıyor ister istemez. Pazartesi geç saatlere hatta sabaha kadar süren bu tempoya alışıklar. Aralarında espri yapıyor, eğleniyorlar.

Bahadır Baruter, tüm hafta şarj olduklarını ve bir gecede onu boşalttıklarını söyleyerek "Sabahlamak işin kuralı gibi. Sabahladıkça beyin yoruluyor ve bu yorgunlukla hesapsızca güzel şeyler üretebiliyor. Bizi en çok üçüncü sayfa ve kapak yoruyor. Kapak için çıkan espriler aramızdaki atışmalardan besleniyor. Kişisel bir macera değil yani. Dergiyi ayakta tutan şey gündeme, politikaya bakışımız" sözleriyle derginin hazırlık sürecini anlatıyor.

Derginin tek kadın çizeri Semra Can. Genelde işlerini erken bitirip teslim ettiğini ve çok fazla sabahlamadığını söylüyor. Hakkı Tuncay ise ekibin kendisine verdiği siyasi espriler için başbakan ve bakanları çiziyor. Henüz kendine ait bir köşesi yok. Sürekli Recep Tayyip Erdoğan'ı çizdiği için bu konuda artık uzmanlaşmış!

Derginin son haline ulaşması çoğu zaman salı sabahına sarkabiliyor. Teknik Müdür Halil Küçük'ün "Hadi artık dergiyi verin" söylenmeleri sonucu saat 11.00 gibi baskıya girmek üzere teslim ediliyor.

Tüm çizerlerin en çok üzerinde durdukları konu kuşkusuz ki okurun bir adım önünden gitmek gerekliliği... "Eğer okur bizi akıl, kültür ve anlayış olarak aşarsa, biz okurun gerisinde kalırsak bu bir yaşlanma ve eskime yaratır. 15-25 yaş arasına hitap ediyoruz. Gençler internet sayesinde hızlandılar. Her an bizi aşma tehlikeleri var. Bu bizim tepemizde 'Demokles'in kılıcı' gibi sallanan bir tehlikedir" diyor Baruter.

Salı günü baskıya giren Penguen, çarşamba günü