15 Mar 2010 13:10
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:09
YANDAŞ'LARI SEVİYORUM, YAMUK MEDYAYA GİTMEM!..ALİ ATIF BİR İDDİALARA PATLADI!
Bugün Gazetesi yazarı Ali Atıf Bir, muhafazakar medyada tutunamadığı için Gazete Habertürk'e geçeceği iddialarına zehir zemberek bir yanıt verdi.Bir, Habertürk'e övgüler dizmeyi de ihmal etmedi.
Bizde iyi kalemler var!
30 Eylül 2008 tarihinde "Cinerin gazetesi kaç satar" başlıklı bir yazı yazdım.Bu yazıda Habertürkün gazete kategorisinin yerleşik özellikleri nedeniyle hem tiraj hem de reklam almakta işinin zor olacağını doğru strateji ve taktiklerle de 100 bini aşabileceklerini yazdım.
Hürriyetten arkadaşım, sevgili dostum Doğan Satmış o günlerde bana Habertürkün 300 bin rakamını hedeflediğinden söz etmişti.
Bu konuşmanın üzerinden tam bir buçuk yıl geçti.
Habertürk de tam bir yıldır, promosyon, fiyat, iletişim, reklam satış taktikleriyle müthiş bir mücadele veriyor. Bu mücadelenin oldukça pahalı bir mücadele olduğunu da belirteyim.
Bu mücadeleden pazarlama, promosyon, fiyatlama ve içerik adına çıkaracağımız çok sayıda ders var. Örneğin Habertürk bize bir kez daha kanıtladı ki gazete kategorisinde yüksek fiyattan kitle satışı yapabilmek mümkün değil.
İlk altı ayda Habertürkün tirajı promosyonla 150-200 bin arasında dolaştı. Son on güne kadar, yoğun promosyonla haftalık ortalama 220 bin rakamlarındaydı.
Son on günde büyükşehirlerde fiyatını 50 kuruşa indirince Habertürkün tirajı ortalama 300 bin rakamına oturmak üzere. Üstelik hafta içi promosyonlarını azaltıp sadece hafta sonu promosyonlarına yüklenerek.
Operasyonun maliyetini bir tarafa bırakırsak bu büyük bir başarı. Habertürk ekibini kutluyorum. Müjdeli haber de şu:
Habertürkün boyutu nedeniyle etki seviyesinden şüphe duyulsa da reklam veren, hâlâ istenen st/cm fiyatı ona vermese de Habertürk medya planlarındaki "yokluğu" sorgulanan bir noktaya gelmek üzere.
Eğer Habertürk 50 kuruştan 300 bin rakamında tutunmayı başarır, reklam gelirleriyle de finansal açıdan dengeye gelirse gazete kategorisinde daha fazla kan gövdeyi götürecek gibi.
Nasıl götürmesin! Habertürk bugüne kadar Postadan 100 bin, Sabahtan 75 bin, Vatandan 45 bin, Hürriyetten ise 40 bin tiraj aldı. Postadan bir de Haydar Dümen Hocayı alırsa tirajını 50 bin daha arttırması işten bile değil.
Eskiden köşe yazarlarını kastederek "En iyi kalemler bizde" diyen büyük gazeteler şimdi de "En iyi kalemler bizde" diyorlar ama bu sefer kastettikleri günlük tirajlarını Habertürke kaptırmamak için verdikleri 25 kuruşluk tükenmez, keçeli, kurşun kalemler!
Habertürkün duruşuna gelirsek.
Tirajlarını kaçırdığı gazetelere, magazin boyutuna, eğlence kültürüne yaklaşımına, eğlenceli oluşuna ve kadın vücudunun teşhir seviyesine baktığınızda 2010 yılında "vesayet demokrasisi"nden yana tavır alan "laikçi bir gazete" daha yarattığımız da ortada.
Bu noktada raftan en fazla 100 bin satabilen (Sabahı saymıyorum çünkü onun durumu biraz ortada) "muhafazakâr-demokrat" medya dünyasının kendilerine şu soruyu sormaları lazım:
Acaba kadın vücudunu kullanmadan, metalaştırmadan hâlâ iyi içerikli, eğlenceli gazete yaparak raftan 200-300 bin satmak mümkün mü?
Bence mümkün. Gazeteniz Bugünün raftan satışı pazar günleri küçük çabalarla 115 binlere ulaşıyor. Haberler ve sayfalar biraz daha detaylı çalışılsın, kadro genişlesin, eğlenceli ekler konsun, özel haberlere ağırlıklı yer verilsin, bir de bir süre promosyon desteği verilsin Bugünü 200-300 binlere çıkarmak işten bile değil.
Yeter ki kaynaklar planlı bir çabayla doğru hedefe kilitlensin. Ve amansız bir mücadele verilsin. Her şey mümkün. Nokta.
Yalan Haber!
Sürekli yönlendirme haberler yapan bir internet sitesinde hakkımda yine şerefsizce asılsız iddialar ortaya atılmış. Ciner Grubunun binasında görülmüşüm, yandaş medyada aradığımı bulamamışım, transfer olmak istiyormuşum!
Yani yuh! Bloomberg HT Ekonominin yönetimini üstlenen Prof. Kerem Alkin akademiden çok sevdiğim kardeşim. Ciner Binasına onu kutlamaya gittim. Ve bilin ki sizin "yandaş" diye çamur atmaya çalıştığınız medya var ya sizin gibi yamuk insanlardan oluşmuyor, üstelik sizin kadar fesat, sizin kadar vefasız sizin kadar içten pazarlıklı değiller. İpek Medya Grubunun çatısında dumanı tüttüğü sürece buradayım. Çünkü onlara "gönül" borcum var. "Gönül borcu" denen şeyi sizin çok anlayacağınızı sanmıyorum. Çünkü insanlıktan çok nasibinizi aldığınız düşünmüyorum.
Ali Atıf Bir/BUGÜN
30 Eylül 2008 tarihinde "Cinerin gazetesi kaç satar" başlıklı bir yazı yazdım.Bu yazıda Habertürkün gazete kategorisinin yerleşik özellikleri nedeniyle hem tiraj hem de reklam almakta işinin zor olacağını doğru strateji ve taktiklerle de 100 bini aşabileceklerini yazdım.
Hürriyetten arkadaşım, sevgili dostum Doğan Satmış o günlerde bana Habertürkün 300 bin rakamını hedeflediğinden söz etmişti.
Bu konuşmanın üzerinden tam bir buçuk yıl geçti.
Habertürk de tam bir yıldır, promosyon, fiyat, iletişim, reklam satış taktikleriyle müthiş bir mücadele veriyor. Bu mücadelenin oldukça pahalı bir mücadele olduğunu da belirteyim.
Bu mücadeleden pazarlama, promosyon, fiyatlama ve içerik adına çıkaracağımız çok sayıda ders var. Örneğin Habertürk bize bir kez daha kanıtladı ki gazete kategorisinde yüksek fiyattan kitle satışı yapabilmek mümkün değil.
İlk altı ayda Habertürkün tirajı promosyonla 150-200 bin arasında dolaştı. Son on güne kadar, yoğun promosyonla haftalık ortalama 220 bin rakamlarındaydı.
Son on günde büyükşehirlerde fiyatını 50 kuruşa indirince Habertürkün tirajı ortalama 300 bin rakamına oturmak üzere. Üstelik hafta içi promosyonlarını azaltıp sadece hafta sonu promosyonlarına yüklenerek.
Operasyonun maliyetini bir tarafa bırakırsak bu büyük bir başarı. Habertürk ekibini kutluyorum. Müjdeli haber de şu:
Habertürkün boyutu nedeniyle etki seviyesinden şüphe duyulsa da reklam veren, hâlâ istenen st/cm fiyatı ona vermese de Habertürk medya planlarındaki "yokluğu" sorgulanan bir noktaya gelmek üzere.
Eğer Habertürk 50 kuruştan 300 bin rakamında tutunmayı başarır, reklam gelirleriyle de finansal açıdan dengeye gelirse gazete kategorisinde daha fazla kan gövdeyi götürecek gibi.
Nasıl götürmesin! Habertürk bugüne kadar Postadan 100 bin, Sabahtan 75 bin, Vatandan 45 bin, Hürriyetten ise 40 bin tiraj aldı. Postadan bir de Haydar Dümen Hocayı alırsa tirajını 50 bin daha arttırması işten bile değil.
Eskiden köşe yazarlarını kastederek "En iyi kalemler bizde" diyen büyük gazeteler şimdi de "En iyi kalemler bizde" diyorlar ama bu sefer kastettikleri günlük tirajlarını Habertürke kaptırmamak için verdikleri 25 kuruşluk tükenmez, keçeli, kurşun kalemler!
Habertürkün duruşuna gelirsek.
Tirajlarını kaçırdığı gazetelere, magazin boyutuna, eğlence kültürüne yaklaşımına, eğlenceli oluşuna ve kadın vücudunun teşhir seviyesine baktığınızda 2010 yılında "vesayet demokrasisi"nden yana tavır alan "laikçi bir gazete" daha yarattığımız da ortada.
Bu noktada raftan en fazla 100 bin satabilen (Sabahı saymıyorum çünkü onun durumu biraz ortada) "muhafazakâr-demokrat" medya dünyasının kendilerine şu soruyu sormaları lazım:
Acaba kadın vücudunu kullanmadan, metalaştırmadan hâlâ iyi içerikli, eğlenceli gazete yaparak raftan 200-300 bin satmak mümkün mü?
Bence mümkün. Gazeteniz Bugünün raftan satışı pazar günleri küçük çabalarla 115 binlere ulaşıyor. Haberler ve sayfalar biraz daha detaylı çalışılsın, kadro genişlesin, eğlenceli ekler konsun, özel haberlere ağırlıklı yer verilsin, bir de bir süre promosyon desteği verilsin Bugünü 200-300 binlere çıkarmak işten bile değil.
Yeter ki kaynaklar planlı bir çabayla doğru hedefe kilitlensin. Ve amansız bir mücadele verilsin. Her şey mümkün. Nokta.
Yalan Haber!
Sürekli yönlendirme haberler yapan bir internet sitesinde hakkımda yine şerefsizce asılsız iddialar ortaya atılmış. Ciner Grubunun binasında görülmüşüm, yandaş medyada aradığımı bulamamışım, transfer olmak istiyormuşum!
Yani yuh! Bloomberg HT Ekonominin yönetimini üstlenen Prof. Kerem Alkin akademiden çok sevdiğim kardeşim. Ciner Binasına onu kutlamaya gittim. Ve bilin ki sizin "yandaş" diye çamur atmaya çalıştığınız medya var ya sizin gibi yamuk insanlardan oluşmuyor, üstelik sizin kadar fesat, sizin kadar vefasız sizin kadar içten pazarlıklı değiller. İpek Medya Grubunun çatısında dumanı tüttüğü sürece buradayım. Çünkü onlara "gönül" borcum var. "Gönül borcu" denen şeyi sizin çok anlayacağınızı sanmıyorum. Çünkü insanlıktan çok nasibinizi aldığınız düşünmüyorum.
Ali Atıf Bir/BUGÜN