"SEVİNÇTEN İÇİM İÇİME SIĞMIYOR"
"Önceleri tek tek insanlar otururdu benim kırmızı odamdaki koltuğa. Her hastam gülümsemeye başladığında, denizden bir kum tanesi daha çıktı derdim. Şimdi odam çok genişledi, koltuklar çoğaldı ve her birine, çok sevdiğim, sevgisine, merhametine, yardımseverliğine hayranlık duyduğum, bizim insanlarımız oturuyor. Ve ben, onlara hizmet etmekten gerçekten gurur duyuyorum. Kitaplarım daha çok okundukça, hikâyelerimden televizyonlara uyarlanan dizilerin reytingleri arttıkça, okuyanlardan ve izleyenlerden gelen birbirinden güzel, birbirinden duygulu, çok samimi mesajları gördükçe sevinçten içim içime sığmıyor. "Aferin Gülseren" diyorum kendime, daha çok çalış, daha çok yaz... Yaz ki denizden çıkan kum taneleri zamanla öyle çoğalsın ki kocaman tepeler olsun. "
Öte yandan Yalı Çapkını dizisinin gerçekte kimin hikayesi olduğu bilinse de sır gibi saklanıyor.
Hikayenin gerçek sahipleri etik kuralları çerçevesinde paylaşılmıyor.
Sosyal medyada ise gerçekte kimin ailesi olduğu hakkında birçok iddia ortaya atılıyor.