01 Haz 2013 09:58
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:12
YA GAZETENİ KAPATIRSIN! BAŞBAKAN KARAMEHMET'E FENA SAYDIRMIŞ!
Cevher Kantarcı, Başbakan Erdoğan ile Mehmet Emin Karamehmet arasında yaşanan olayı anlattığı yazısında medyanın geldiği noktaya dikkat çekti.
Ya gazeteni kapatırsın!
2008’in son günleriydi!
Akşam gazetesinde “Doğalgaz olan mahalleye, kömür dağıtıyorlar!” diye bir haber çıktı!
Ve müstakbel Başkanım, Halifem ve de kesin Padişahım çok kızıp, direk gazetenin patronu Karamehmet’e saydırdı:
“Yazıklar olsun! Gel beraber gidelim o resmin çekildiği yere! Eğer iddialıysan beraber gidelim bakalım! Evinde doğalgaz olmayan vatandaş, elbette odun kömür yakacak! Ya gazeteni kapatacaksın, ya da doğru haber yapacaksın!”
Sene 2013, Akşam kapanmadı ama Karamehmet’in batık banka döneminden kalan 456 milyon dolarlık borcundan dolayı TMSF el koydu!
Sadece Akşam’a değil, Güneş Gazetesi, Show ve SKY 360 televizyonlarına, radyolarına, Âlem dergisine de el kondu!
Sevineyim mi, üzüleyim mi?
Karamehmet benim asla tasvip etmediğim bir basın patronuydu ve yanında çalışan meslektaşlarımız, aylarca kira ödeyemeden, bakkalın önünden geçemeden, uçan uçamayan her türlü kargaya borçla yaşıyordu!
Ayda iki maaş ödeyen, her türlü çalışana prim saçan, rütbesine bakmadan tüm çalışanlarını kaynanalarıyla tatil köylerine gönderen, bütün iş gezilerine çalışanlarını kendi imkânlarıyla gönderip, işadamına politikacıya karşı özgür olmasını sağlayan Haldun Simavi’nin meslekten çekilmesiyle, bu memlekette gazetecilik bitti!
Artık yeni tip patronlar var!
Üç ay, beş ay, bazen daha fazla maaş yok!
Nasrettin Hoca’nın eşeği misali, gazeteci açlığa ne kadar dayanırsa!
Halbuki eski Mısır’da tüm hastalıklara iyi gelip güç sağladığına da inanıldığından Firavunlar, piramitlerde çalışan kölelere, ölmesinler diye bol sarımsak dağıtırmış!
Türk basınında bayat ekmeğin yanına sarımsak bile yok!
TMSF Karamehmet’in gazete ve televizyonlarına el koydu!
Hiç değilse birikmiş maaşlarını alır bazı arkadaşlar!
Bazıları da, hem birikmişlerini alır hem de kovulur!
O bazıları bizim gibi laf dinlemeyen haylaz çocuklar olur!
Mesela Uzan’ın gazete ve televizyonlarına el konduğunda, TMSF ile gerçekten “mecburen” uyum sağlayan buradan adını yazmayacağım çok yakın bir arkadaşım aradı:
“Adam gibi yazacaksan, seninle çalışmak istiyorlar!”
Öyle adam gibi yazılar yazdım ki, tazminatsız KOVULDUM!
Sekiz yıl işsiz kaldım, kimseye çaktırmadan günlerce cebimde metal parayla dolaştım, şu an hâlâ çalıştığıma inanamıyorum!
TMSF’ye geçen arkadaşlar rahat nefes alır, diye sevindim!
Amaaa, el konan basın organlarının daha sonraki sahiplerini görünce de, “Eyvaah! Yandaş basının sınırları iyice genişledi, biz muhalifler yakında Sevr Anlaşması ile Türkiye’ye bırakılan toprak parçasına döneceğiz!” diye düşünüyorum!
Türkiye’de artık “Özgür Basın” dan kimse bahsetmesin!
İleri Demokrasi döneminde bu iş bitmiştir!
Tüm “Yetmez ama Evet” çilere geçmiş olsun!
Cevher Kantarcı/Yurt Gazetesi
2008’in son günleriydi!
Akşam gazetesinde “Doğalgaz olan mahalleye, kömür dağıtıyorlar!” diye bir haber çıktı!
Ve müstakbel Başkanım, Halifem ve de kesin Padişahım çok kızıp, direk gazetenin patronu Karamehmet’e saydırdı:
“Yazıklar olsun! Gel beraber gidelim o resmin çekildiği yere! Eğer iddialıysan beraber gidelim bakalım! Evinde doğalgaz olmayan vatandaş, elbette odun kömür yakacak! Ya gazeteni kapatacaksın, ya da doğru haber yapacaksın!”
Sene 2013, Akşam kapanmadı ama Karamehmet’in batık banka döneminden kalan 456 milyon dolarlık borcundan dolayı TMSF el koydu!
Sadece Akşam’a değil, Güneş Gazetesi, Show ve SKY 360 televizyonlarına, radyolarına, Âlem dergisine de el kondu!
Sevineyim mi, üzüleyim mi?
Karamehmet benim asla tasvip etmediğim bir basın patronuydu ve yanında çalışan meslektaşlarımız, aylarca kira ödeyemeden, bakkalın önünden geçemeden, uçan uçamayan her türlü kargaya borçla yaşıyordu!
Ayda iki maaş ödeyen, her türlü çalışana prim saçan, rütbesine bakmadan tüm çalışanlarını kaynanalarıyla tatil köylerine gönderen, bütün iş gezilerine çalışanlarını kendi imkânlarıyla gönderip, işadamına politikacıya karşı özgür olmasını sağlayan Haldun Simavi’nin meslekten çekilmesiyle, bu memlekette gazetecilik bitti!
Artık yeni tip patronlar var!
Üç ay, beş ay, bazen daha fazla maaş yok!
Nasrettin Hoca’nın eşeği misali, gazeteci açlığa ne kadar dayanırsa!
Halbuki eski Mısır’da tüm hastalıklara iyi gelip güç sağladığına da inanıldığından Firavunlar, piramitlerde çalışan kölelere, ölmesinler diye bol sarımsak dağıtırmış!
Türk basınında bayat ekmeğin yanına sarımsak bile yok!
TMSF Karamehmet’in gazete ve televizyonlarına el koydu!
Hiç değilse birikmiş maaşlarını alır bazı arkadaşlar!
Bazıları da, hem birikmişlerini alır hem de kovulur!
O bazıları bizim gibi laf dinlemeyen haylaz çocuklar olur!
Mesela Uzan’ın gazete ve televizyonlarına el konduğunda, TMSF ile gerçekten “mecburen” uyum sağlayan buradan adını yazmayacağım çok yakın bir arkadaşım aradı:
“Adam gibi yazacaksan, seninle çalışmak istiyorlar!”
Öyle adam gibi yazılar yazdım ki, tazminatsız KOVULDUM!
Sekiz yıl işsiz kaldım, kimseye çaktırmadan günlerce cebimde metal parayla dolaştım, şu an hâlâ çalıştığıma inanamıyorum!
TMSF’ye geçen arkadaşlar rahat nefes alır, diye sevindim!
Amaaa, el konan basın organlarının daha sonraki sahiplerini görünce de, “Eyvaah! Yandaş basının sınırları iyice genişledi, biz muhalifler yakında Sevr Anlaşması ile Türkiye’ye bırakılan toprak parçasına döneceğiz!” diye düşünüyorum!
Türkiye’de artık “Özgür Basın” dan kimse bahsetmesin!
İleri Demokrasi döneminde bu iş bitmiştir!
Tüm “Yetmez ama Evet” çilere geçmiş olsun!
Cevher Kantarcı/Yurt Gazetesi
