VOLKAN DEMİREL'DEN ŞAŞIRTAN İTİRAF! ''BURAK'IN AĞZINI BURNUNU KIRDIM''
Fenerbahçe ve Milli Takım'ın file bekçisi Volkan Demirel, Stadyum'da çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gerek F.Bahçe gerekse Ay-yıldızlı takımda yaşanan sıkıntılarla
ilgili TRT’de yayınlanan Stadyum programına içini döken deneyimli
kaleci, ezeli rakipleri G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi’nde yaşadığı
puan kayıplarının kendisinde şaşkınlık yarattığının da altını
çizdi.
İşte Volkan Demirel’in olay yaratacak sözleri:
“Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde daha çok puan toplayacağını
düşünüyordum; ama futbol bu, kağıt üzerinden bakıldığı zaman her
şey tutmuyor. G.Saray’ın hak ettiği şekilde daha çok puan
toplaması gerektiğini düşünüyorum. Bizim hedefimiz de UEFA
Kupası’nı kazanmak. Limassol’u burada yenersek 10 puanla ilk
hedefimize ulaşacağız. Ben her zaman büyük tutarım hedefleri. UEFA
Kupası bizim hedefimiz. Şimdi bana yine tepki gösterecekler
‘Bu oyunla mı kupayı alacaksınız’ diye; hedefi yüksek tutmak ve
istemek çok önemli. Alınmayacak hiçbir kupa yok!
Limassol maçından önce siyasi anlamda çok yorumlar aldık, ama çok
iyi bir ortam vardı. Limassol’lu yöneticilere ve taraftarlara
teşekkür etmemiz gerekiyor. Kötü oynarken kazanmak önemli.
Maçlardan sonra oyun da konuşuluyor ama galibiyet bunu arka plana
itiyor. Tabii ki amacımız bu değil, ama kötü oynarken
kazanıyorsanız ilerleyen günlerde size en iyi şekilde
dönecektir.
‘EN İYİSİ BİZİZ’
Bireysel anlamda ligin en iyi
takımıyız, çok iyi futbolculara sahibiz; ama kazanmak takım
olmaktan geçiyor veya uzun vadeli bir başarı hedefliyorsanız iyi
takım olmalısınız. Biz de en kısa sürede bu takımı oluşturarak hem
içeride hem dışarıdaki performansımızla bunu
gerçekleştireceğiz.”
‘Burak’ın ağzını burnunu kırdım’
Volkan ile Burak’ın kavga ettiği iddiaları için Demirel, “Bunlar
fasa fiso” dedi.
Volkan Demirel, Milli Takım kampında Burak Yılmaz ile kavga ettiği
yönündeki haberleri ise şakayla yanıtladı:
“Öğlen istirahat ediyorduk. Burak uyuyordu. Bir arkadaşım beni
arayıp, “Burak’la kavga mı ettiniz?’’ diye sordu. Ben de nerden
çıktığını sorduğumda twitterda konuşulduğunu söyledi. Arkadaşıma,
“Evet ağzını burnunu kırdım valla dövdüm” dedim. O anda Burak içeri
girdi, “Hatta bak şimdi burnunu kırdığım için neden burnumu kırdın”
diye içeri girdiğini söyledim. Ben onu espri olsun diye söyledim o
sırada Burak, “Abi ne olmuş ya” diye sordu. Ben de “Burnunu kırdım
ya, arkadaşıma onu anlatıyorum” dedim.
BUNLAR tamamen faso fiso. Biri yazıyor, sonra yayılıyor. Ben
Burak’a değil, hiçbir futbolcuya vuramam sonuçta hepimizin ekmek
parası, hepimiz bazı başarılar için ter döküyoruz, birlik oluyoruz.
Kalkıp benim veya bir başkasının takım arkadaşını dövmesi mümkün
değildir. Ki benim hiç değildir. Kaldı ki Burak veya Selçuk’a karşı
bu imkânsızdır. Milli Takım’da en ufak bir tartışma dahi
yaşanmamıştır.”
‘Alex’i uyarmak bana düşmez’
“Ayrılıklar sadece futbol da değil her yerde üzer. Alex’in gitmesi
gerekiyor muydu gerekmiyor muydu futbolcuların bileceği bir konu
değil. Alex benim için çok önemli biri. 9 sene boyunca takım
arkadaşım, 5 sene boyunca kaptanım oldu. Onunla hâlâ konuşup
yazışırken bile ‘kaptanım’ diyorum. Benim için çok değerli ama
alınan bir karar var ve yolumuza devam edeceğiz. Alex’li F.Bahçe
vardı artık Alex’siz F.Bahçe var. Twitter’dan o mesajı attığında
uyarmak bana düşmez.
Alex’e twitterdan veda edecek halim yok. Alex’e biz, Beşiktaş
maçından sonra 12 arkadaşımız veda ettik. Daha güzel bir şey
yapacaktık ama erken gitme kararı aldı. Daha önce biraz daha
kalacağını söylemişti ancak Cuma günü gittiğinde biz de Milli
Takımda’ydık. Alex’in aramızda kalmasını isterdik ancak günün
şartları böyle gerektirdi.
Kocaman’ın istifası yalan!
“Kasımpaşa maçından sonra soyunma odasında herkesin konuştuğu,
derdini anlattığı 2 saatlik bir toplantı yaptık. Toplantı sadece
futbolcular arasında oldu. Soyunma odasına başkanımız geldi, Ali
ağabey (Yıldırım) geldi... Bu konuşmalardan ders çıkardık. Aykut
Hoca’nın istifası söz konusu olmadı. Bize sadece bazı şeyler
söylemeye çalıştı, biz de alınması gerekenleri aldık ve ona göre
yolumuza devam ediyoruz.”
‘Milli forma zaten prim!’
“Milli Takım, çocukluktan itibaren hayâl edilen bir yerdir. Ufak
yaş gruplarında o duygularla besleniriz. Ben hedefimi önce F.Bahçe
kalesi sonra Milli Takım kalesi olarak koymuştum. Milli Takım’a
seçilen futbolcu o formayı giydiği an onun için en büyük prim
budur. O formayı giymek onurdur, şereftir onun önünde hiçbir para,
hiçbir değer ölçülemez. Benim düşündüğüm gibi diğer takım
arkadaşlarım da prim veya herhangi bir para düşünmedi. Hiçbir zaman
prim talep etmedik.”
‘İftira atmak çok kolay’
“İki milli maçtan sonra “F.Bahçe’de oynuyor, milli takımda
oynamıyor” dediler. Evet, Romanya maçında yediğim gol hatalıydı.
Kaleciyseniz ve savunmanız öndeyse uzun şekilde atılan toplarda bir
karar almak zorundasınız. Evet orada karar verdim belki geç kaldım,
geç kaldığım için de golü kendi kalemde gördüm. Ancak çoğu
hatalı golümü de F.Bahçe kalesi korurken yedim. Kalecilik hata
yapılabilen bir meslek. İnsanlara iftira atmak çok kolay.”