VİZONTELE'Yİ ÖZLEYENLERE: HÜKÜMET KADIN 2
Hükümet Kadın 2 sinemaların en çok kahkaha attıran filmi mi olacak? Cineradar köşemizi okumadan sinemaya gitmeyin.
Sermiyan Midyat’ın yönettiği ve Demet Akbağ, Sermiyan Midyat, Mahir
İpek ile Burcu Gönder’in oynadığı Hükümet Kadın 2, BKM Film
tarafından vizyona çıkarıldı.
Xate ve Faruk, Hükümet Kadın 2’de de yine hiç beklenmedik bir anda,
karşı karşıya. Üstelik bu kez, amansız mücadele, bir iktidar
mücadelesi yaşanacak. Tek derdi kasabanın çocukları ve kendi
çocukları ile ilgilenmek olan Xate, bu kez kendini Midyat
seçimlerinde ön saflarda bulacak. Beklenmedik işlere soyunmak
zorunda kalan Xate’nin karşısında yine Faruk var.
Murat Tolga Şen’den mini kritik: Hükümet Kadın 2,
kahramanları da, kötü adamları da Kürtler olan bir film, o
coğrafyadan güldüren hikayeler geldiğinde bir zamanların Sefil
Bilo’larını falan hatırlattığından mı nedir, hoşuma gidiyor.
Sermiyan Midyat bu defa kalemini biraz daha serbest bırakmış ve
kimi zaman ortaya “absürt komedi” sınırlarında halay çekerek
gezinen bir film çıkmış. Kim ne yazar bilmem ama basın gösteriminde
herkese bolca kahkaha attırdığının altını çizeyim. Tabi ortada
kendini tutamayıp fazlaca coşma hali de mevcut.
Hükümet Kadın 2, tipik bir BKM filmi olarak belli bir teknik
standardı tutturan bir yapım, ancak bir şekilde bu yapımcının eski
işlerine de benziyor. Vizontele ölmedi Hükümet Kadın’da yaşıyor da
denebilir. Günümüzle pek çok benzeşme yakalayan hikayede bir
Türk-Kürt çatışması hissedilmiyor. Türk öğretmen ve Kürt Xate’nin
okulu yapabilmek için aynı hevese sahip olmaları, kaymakamın
desteği bunun altını çizerken baskıcı yönetimden kaynaklanan
sıkıntılar vurgulanıyor.
Hikümet Kadın 2’nin ilk film kadar, belki de daha fazla seyirci
toplayacağını düşünüyorum. Işığı, müziği, oyunculuğu, yönetmenliği
hiç fena değil. Ercan Kesal da filme başka bir hoşluk katmış.
Carrie: Günah Tohumu
Kimberly Peirce’nin yönettiği ve Chloe Grace Moretz, Portia
Doubleday, Julianne Moore ile Alex Russell’in oynadığı Carrie:
Günah Tohumu (Carrie), Warner Bros. tarafından vizyona
çıkarıldı.
Yaşıtlarının dışladığı, aşırı dindar annesinin ise büyük psikolojik
baskı yaparak yetiştirdiği utangaç bir genç kız olan Carrie White
hakkındaki klâsik korku hikâyesinin yeni bir yorumu. Mezuniyet
balosunda patlama noktasına getirilen Carrie White telekinetik
güçler geliştirerek, yaşadığı küçük kasabada dehşet yaratıyor.
Murat Tolga Şen’den mini kritik: Carrie, “tüm
zamanların en kötü yeniden çevrimleri” listesinde en başa
oynayabilecek kadar iyi sadece. Başrol seçiminin yanlışlığı daha
ilk sekansta çığlık attırıyor. Bir çizgi roman uyarlaması olan Kick
Ass filmlerinde dikkatimizi çeken Chloe Grace Moretz, Carrie White
rolü için fazla iddialı bir yüz. Hiç kimse bu kızın okulun en ezik
kızı olduğuna inanmaz ama dananın kuyruğu meşhur mezuniyet balosu
sekansında kopuyor ve film bir yeniden çekim olmaktan çıkıp
parodiye dönüşüyor. Bunda da yeni Carrie’nin abartılı oyunculuğunun
yanı sıra kullanılan TV dizisi ışığı ve yanlış kadrajlar etkili
oluyor.
Filmde ikna edici bir performans gösterebilen tek oyuncu Julianne
Moore… yeni film ergen kötülüğünü öne çıkarabilmek adına bu
karakteri biraz kırpmış ki bu da yanlış bir karar. Carrie’nin
yarattığı dehşeti büyüten en önemli unsur annesi ile arasındaki
hastalıklı ilişkiydi ve Brian De Palma bu yakınlığı bir sürü görsel
buluşla seyirciye geçirmeyi başarabilmişti. Eğer tele kinetik
güçlerini saymazsak yeni Carrie’nin annesiyle olan ilişkisi sıradan
bir ergen-ebeveyn çatışmasından daha ötesi değil. 2013’ün
Carrie’sinin tek derdi yeni efekt imkanları ile finaldeki balo
sahnesini çekmek ve bununla hava atmak, filmin buraya kadar olan
kısmı bir geçiştirmeden ibaret.
Ender’s Game: Uzay Oyunları
Gavin Hood’un yönettiği ve Harrison Ford, Asa Butterfield,
Hailee Steinfeld ile Viola Davis’in oynadığı Ender’s Game: Uzay
Oyunları (Ender’s Game), Medyavizyon Film tarafından vizyona
çıkarıldı.
Düşman uzaylılar olan Formic’ler Dünya’ya saldırmıştır. Efsanevi
Uluslararası Filo Komutanı Mazer Rackham’ın kahramanlıkları
olmasaydı herşey yok olabilirdi. Bir sonraki saldırıya karşılık
hazırlık yapan Albay Hyrum Graff ve Uluslararası Ordu, geleceğin
Mazer’ını bulabilmek için yalnızca en iyi olan genç ve taze
beyinleri eğitmektedir.
Popüler
Regis Roinsard’ın yönettiği ve Romain Duris, Deborah
François, Berenice Bejo ile Shaun Benson’un oynadığı Popüler
(Populaire), Calinos Films tarafından vizyona
çıkarıldı.
21 yaşındaki Rose, Louis Echard’ın sekreter ilânına başvurur. İş
görüşmesi felâket gibi geçse de, Rose’un özel bir yeteneği açığa
çıkar: Olağanüstü bir hızla, on parmak daktilo yazmaktadır. Rose bu
işi istiyorsa, daktilo yarışmasına katılmaya evet demek zorundadır.
Antrenörü Louis eşliğinde, ülkenin ve dünyanın en hızlısı olma
yolunda ilerlerken ikisi arasında da bir aşk filizlenir.
Mavi En Sıcak Renktir
Abdellatif Kechiche’nin yönettiği ve Lea Seydoux, Adele
Exarchopoulos, Salim Kechiouche ile Aurelien Recoing’in oynadığı
Mavi En Sıcak Renktir (La Vie d’Adèle – Blue is the Warmest Color),
Kurmaca Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Cinselliğe çekincesiz yaklaşımı ve gerçekçiliğiyle sansür ve sanat
tartışmalarına yol açan Mavi En Sıcak Renktir, biri henüz lise
öğrencisi diğeri ise mavi saçlı bir sanatçı olan iki genç kızın
yıllara yayılan birliktelikleri üzerinden yaşamı ve aşkı
sorguluyor. Film 2013 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü
kazandı.
Filmlerin künye bilgileri için Sadibey’e teşekkürler.
MURAT TOLGA ŞEN / [email protected]