Vefa Sultan adı ile bilinen Muslihuddin Mustafa kimdir? Vefa Sultan hangi padişah döneminde yaşadı?
Vefa Sultan ya da Şeyh Vefa olarak bilinen Muslihuddin Mustafa'nın bir dizi projesine konu oldu. Vefa semtine adını veren Muslihuddin Mustafa, Halvetîlik tarikatının önemli temsilcilerinden biri olarak bilinmektedir. Peki, Vefa Sultan adıyla bilinen Muslihuddin Mustafa kimdir?

Vefa Sultan ya da Şeyh Vefa olarak bilinen Muslihuddin Mustafa'nın bir dizi projesine konu oldu. Vefa semtine adını veren Muslihuddin Mustafa, Halvetîlik tarikatının önemli temsilcilerinden biri olarak bilinmektedir. Peki, Vefa Sultan adıyla bilinen Muslihuddin Mustafa kimdir?
VEFA SULTAN KİMDİR?
Muslihuddin Mustafa ya da bilinen adıyla Şeyh Vefâ Zeyniyye tarikatının Vefâiyye kolunun kurucusu, mutasavvıf ve şairdir. İstanbul'un Fatih ilçesinde adını verdiği Vefa semti ile tanınır.
Vefa Sultan ya da Muslihuddin Mustafa, halk arasında bilinen adıyla Şeyh Vefâ, Osmanlı döneminin önde gelen mutasavvıflarından ve şairlerinden biridir. Aynı zamanda Zeyniyye tarikatının Vefâiyye kolunun kurucusu olan Muslihuddin Mustafa, özellikle İstanbul’un Vefa semti ile özdeşleşmiştir.

Muslihuddin Mustafa, eğitimine o dönemde Karamanoğulları’nın egemenliğinde bulunan Konya’da başladı. Daha sonra babasıyla birlikte Osmanlı Devleti’nin başşehri olan Edirne’ye giderek öğrenimini burada tamamladı. Zâhirî (dış) ve bâtınî (iç) ilimlerde yüksek bilgiye sahip olduğu belirtilen Muslihuddin Mustafa, dönemin önemli kaynaklarına göre: Müctehid seviyesinde bir alim, Mûsiki ve astronomi alanlarında bilgi sahibi, Vefk (ebced ve harf ilmiyle yapılan tılsımlı yazılar) hazırlamakta usta bir isimdi. Tahsil hayatına dair ayrıntılı bilgiler sınırlı olmakla birlikte, onun yüksek ilmi seviyeye sahip olduğu tüm kaynaklar tarafından vurgulanmaktadır.

İstanbul’a yerleşen Şeyh Vefâ, burada Fatih Sultan Mehmed tarafından büyük bir ilgi ve destek gördü. Ancak Vefa Sultan, Fatih Sultan Mehmed’in kendisiyle görüşme talebini geri çevirmiştir. Bu durumu üzüntüyle karşılayan padişah, hayal kırıklığıyla geri dönerken, Şeyh Vefa da gözyaşlarını tutamamıştır. Yanındakilerin “Neden padişahı kabul etmediniz?” sorusuna ise şu cevabı vermiştir: "Onun bana olan sevgisi ve benim ona olan ilgim, bizi asıl vazifelerimizden alıkoyabilirdi. Bu dostluk, halkın işlerini aksatabilirdi."
Padişah, onun adına bugünkü Vefa semtinde bir cami ile çifte hamam yaptırmış, ayrıca caminin yakınındaki arazi ile birlikte Çorlu kazasına bağlı Kepelim köyünü de şeyhe temlik etmiştir. Vefa semti, zamanla bu büyük mutasavvıfın adıyla anılarak “Vefa” adını almıştır.
Muslihuddin Mustafa, yalnızca padişah nezdinde değil, dönemin önde gelen devlet adamları arasında da büyük itibara sahipti. Özellikle Sadrazam Karamânî Mehmed Paşa başta olmak üzere birçok devlet adamının kendisine vefk hazırlattığı belirtilmektedir. Bu durum, onun sadece dini değil, aynı zamanda siyasi ve entelektüel çevrede de güçlü bir etki yarattığını göstermektedir.

Fatih Sultan Mehmed’in ardından tahta çıkan oğlu Sultan II. Bayezid de Şeyh Vefâ’ya büyük hürmet göstermiştir. Padişah, onun ilim, irfan ve zühd (dünyadan el çekmişlik) dolu hayat tarzına derin bir hayranlık duymuştur. Bu bağlılık, Şeyh Vefâ’nın vefatında dahi kendini göstermiştir.
1491 yılında Şeyh Vefâ’nın vefatı üzerine, Sultan II. Bayezid cenaze namazına bizzat katılmış, hatta rivayetlere göre kefenini açıp yüzünü görmek istemiştir. Ancak tam o sırada, Şeyh Vefâ’nın sağ eliyle yüzünü örttüğü görülmüştür. Bu olay, hem halk hem de devlet erkanı tarafından manevi bir işaret olarak yorumlanmıştır.
Sultan II. Bayezid, kızının nikâhını da Şeyh Vefâ’nın kıymasını istemiş, bu vesileyle ona kırk bin akçe göndermiştir. Ancak Şeyh Vefâ, bu görevi kabul etmemiş ve “Bu işi Muhyiddîn Konevî yapmalıdır” diyerek, hem tevazusunu hem de dünya malına olan ilgisizliğini göstermiştir. Bu olay, onun zühd anlayışının ve tasavvufi duruşunun tarihî örneklerinden biridir.