Vefa semt adı nereden geliyor? Vefa semtine adını veren âlim kimdir?
İstanbul’un tarihi semtlerinden biri olan Vefa, sadece geçmişiyle değil, adını aldığı manevi bir şahsiyetle de öne çıkıyor. Fatih ilçesine bağlı bu semt, adını 15. yüzyılda yaşamış olan büyük mutasavvıf Şeyh Muslihuddin Mustafa’dan, yani halk arasında bilinen adıyla Şeyh Vefâ’dan alıyor. Peki, kimdir bu Şeyh Vefâ? Vefa semti neden onun adıyla anılmaya başlanmıştır? İşte, bu köklü ismin hikâyesi...

VEFA SEMTİ ADINI NEREDEN ALIR?
İstanbul’un en eski ve en küçük semtlerinden biri olan Vefa, ismini 15. yüzyılda yaşamış olan büyük mutasavvıf Şeyh Muslihuddin Mustafa’dan, yani halk arasında bilinen adıyla Şeyh Vefâ’dan alır. Vefa, sadece fiziksel bir mekân değil, aynı zamanda bir duygu, bir hafıza, bir kültür simgesidir.
Şeyh Vefâ, Zeyniyye tarikatının Vefâiyye kolunun kurucusu, dönemin ilim ve irfan sahibi önde gelen mutasavvıflarındandı. Fatih Sultan Mehmed ve II. Bayezid döneminde büyük itibar görmüş, onun adına bir cami, hamam ve külliye yaptırılmıştır.
Fatih Sultan Mehmed’in emriyle kurulan bu yapılar, zamanla çevreye “Vefa” adının verilmesine neden oldu. Şeyh Vefâ, 1491 yılında vefat ettikten sonra kendi adıyla anılan caminin haziresine defnedildi. Bugün hâlâ, bu manevi mirası yaşatan türbesi semtin merkezinde yer almaktadır.

BİR SEMTİN RUHU: ŞEYH VEFÂ
Bizans dönemine kadar uzanan köklü geçmişiyle Vefa, hem Osmanlı hem de Bizans dönemlerinde bürokratların, tüccarların ve alimlerin yaşadığı seçkin bir semtti. Zamanla bu görkemli miras, ne yazık ki ihmal edilmiş, birçok yapı yıkılmış ya da terkedilmiş durumda.
Ancak hâlâ ayakta kalmaya direnen sokakları, çeşmeleri, medreseleri ve türbeleriyle Vefa, geçmişiyle sessizce konuşmaya devam ediyor.

TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASIYLA VEFA’DA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
🕌 Şeyh Vefâ Külliyesi
🕌 Mimar Mehmet Ağa Camii
🕌 Şeb Sefa Hatun Camii
🕌 Molla Gürani Camii
🏫 Vefa Lisesi
🏫 Cibali Lisesi
📚 Atıf Efendi Kütüphanesi
🏫 Ekmekçizade Medresesi
🏫 Recai Mehmet Efendi Sıbyan Mektebi
Bu yapılar, Vefa semtinin eğitim, ibadet ve kültür alanındaki geçmişine ışık tutan eserler arasında yer alıyor.

VEFA BOZACISI
Vefa denilince ilk akla gelen yerlerden biri de hiç kuşkusuz Vefa Bozacısı’dır. 1876 yılında kurulan bu işletme, İstanbul’un en köklü geleneksel tatlarından biri olan bozayı günümüze taşıyan önemli bir semboldür.
Kurucusu Hacı Sadık Bey, 1870 yılında Arnavutluk’tan İstanbul’a göç etmiş ve evinin altında başladığı boza üretimini zamanla geliştirerek bugünkü ikonik dükkânın temelini atmıştır.
Bugün hâlâ günün her saati ziyaretçileri ağırlayan bu tarihi dükkân, bozanın yanı sıra semtin kimliğini de yaşatmaya devam ediyor.