Vedat Milor'den 'En sevdiğiniz tatlı nedir?' sorusuna romantik cevap: Eşimin dudağı!
Ekşi Sözlük yazarlarına röportaj veren Vedat Milor, "En sevdiğiniz tatlı nedir?" sorusuna "Eşimin dudağı" diyerek eşine olan sevgisini herkese gösterdi.
Ekşi Sözlük yazarlarının site üzerinden ünlü isimlerle yaptıkları
soru-cevap yayınlarının son konuğu Hürriyet yazarı Vedat Milor
oldu. Vedat Milor, soyadının hikayesinden en sevdiği tatlıya birçok
soruya çok sürpriz yanıtlar verdi.
Hürriyet’in aktardığına göre Milor, “Şu ana kadar yediğiniz ve
içtiğiniz hangi yemeği ve içeceği unutamadınız?” sorusuna şöyle
yanıt verdi: “Unutamadığım aslında birçok farklı lokantacı.
Memleketimin insan manzaraları. Çok düzgün donanımlı ‘arif’ denilen
insan tanıdım. Üzüldüğüm taraf şu keşke defter tutup notlar
yazsaydım, yemeklerden değil de insanlardan bahsetseydim. Tabii ki
arada fazla esnaf olan bana olan yaklaşımları tamamen ticari olan
insanlar da gördüm fakat çok içten samimi olan ve bana karşı
yaklaşımının çok içten olduğunu düşündüğüm değerli insanlar da
gördüm. Unutmadığım bunlar. Şu ya da bu yemek bu demek mümkün
değil. Bence en güzel olan bu çeşitlilik.”
Çekim sırasında denize düşen telefonu hatırlatılan Milor’e, “Acaba
denize düşen telefonunuzu alabildiniz mi? Ya da içindekileri
kurtarmak için bir girişimde bulundunuz mu? Çok sakin bir tavırla
karşılamıştınız çünkü” diye soruldu.
Milor şöyle cevap verdi: “Hayır o telefon gitti. Yeni telefon
alındı hatta cebimde duruyor şu anda. 60 liraya aldım. Akılsız
telefon. Çok güzel özellikle ABD ile konuşurken çok iyi oluyor
kontörlü konuşuyorum. Şirketlere kanıp faturalıya geçmemek lazım.
İyi ki denize düşmüş telefonum, yenisinden çok memnunum. Her işte
bir hayır vardır.”
‘Veganlara özel sempatim olduğunu da
belirteyim’
“En sevdiğiniz tatlı nedir” sorusunu “En sevdiğim tatlı eşimin
dudağı” diyerek yanıtlayan Milor, soyadının öyküsünü de anlattı:
“Matrak bir olay. Rahmetli dedem Konya’nın Tahirpaşa soyundan, onun
torunu. Aile adı Mecidiyezade. Dedem soyadını Mecidiyeoğlu yapmak
istiyor, ‘zade’yi Türkçeleştirerek. Soyadı komisyonu bu Türkçe
değil diye kabul etmiyor. Dedem de çok güçlü bir şahsiyetti. Kafası
bozuluyor, çok orijinal ve kimsede olmayan bir isim uyduruyor. En
merak ettiğim Mecidiyeoğlu’nu kabul etmeyen komisyonun nasıl olup
da Milor’u kabul ettiği. Yazık ki dedem vefat ettiğinde ben 13
yaşındaydım. Bu soruyu sorma şansım yok.”
Milor, son olarak ’20 günlük süt kuzusu yemesi’ni anlattı: “20
günlük kuzu İspanya’da Ribera bölgesinde yaygın. Bu amaçla
besleniyorlar. Bir gastronomi yazarı olarak özel tatların tadına
bakmak benim için yükümlülük. Takdir edersiniz ki ben yemesem de bu
kuzu mutfakta pişirilmeye hazır. Öte yandan tüm hayvanların yemek
için kesilmesi etik açıdan doğru mu? Bu konuda mizanplas.com’da
ciddi bir tartışma başlatmak istiyorum. Veganlara özel sempatim
olduğunu da belirteyim.”