"VATAN,TUNCAY GÜNEY'DEN HİZMET BEKLİYOR"!..TUNCAY GÜNEY'İN GENEL YAYIN YÖNETMENİ OLMASINI ÖNEREN GAZETECİ KİM?...

Tuncay Güney for president!

Geçenlerde; Bilginç Fehmi Koru köşesinde bir zamanlar Sadettin Tantan´ın Ortadoğu Gazetesi´nde yayınlanan bir köşeyazısına dikkât çekmiş olmasına dikkât çekti.
Yazıda, Yamalı Basınımız´da TAM 23 (yirmi üç ) adet MİT mensubu olduğundan söz ediliyormuş.
Bir zamanlar Samanyolu TV´de ve de Sabah, Akşam ve Milliyet gazetelerinde `gazetecilik´ yapmış olan KilitHaham Tuncay Güney´in en azından MİT´in bir koluyla yakın alakaları ortaya saçıldı ya.
Fehmi Koru da bir nevi MİT beyanı talep ederek; özellikle `Siyah´ kod adlı MİT´ten maaşlı müthiş gazetecinin, bir grubun `pek yakında´ çıkacak olan gastesinin başında olcak olmasının güzelliğinden yola çıkarak-
"Haydi; her grup/küme/gazete, bünyesindeki MİT elemanlarının beyanında bulunsun- da rahatlayalım" demeye getirdi.
Tuncay Güney´in MİT´in bünyesinde bir kabak çiçeği gibi büyümüş/büyütülmüş olması gerçeği de, biliyorsunuz: MİT´e Bu Eleman hakkında bilgi sorulduğunda gelen cevapta Tuncay Güney İPEK diye söz edilmesiyle, ortaya saçıldı.
Pazartesi günü Sabah´ta Ecevit Kılıç´a röp. veren Gastemiz Radikal´in connected elemanı Avni Özgürel "İPEK kod ismi de, cinsel kimliğinden hareketle verilmiş" diyorlar.
Ünlü kafatası profesörü Yalçın Küçük oysa İPEKÇİ soyadı namlı bir dönme soyadı olduğundan, ilerki güzel (Yahudi) günlerine muştu olsun diye, Güney´in kendine İPEK kod/soyadını tercih ettiğini iddia edebilirdi. Sahi: Yalçın Küçük, Güney´in hahamlığı konusunda uyuyor mu?
Zira Tuncay Güney ESASINDA ailece Yahudi oldukları halde mecburen Müslümanlığa geçmiş göründüklerini iddia ediyor. BACK TO YOUR ROOTS projesi olarak (da) takdim ediyor Yahudiliğini.
Tuncay Güney´in Yahudiliği öyle böyle değil:
Zira Kanada´da Haham Yardımcılığı mı, dini ve ciddi ciddi bi şeyler yaptığına göre; bu yola harbiden baş koymuş olmalı.
Türkiye´de bıraktığı karısının başının bağlı olduğunu ve vakti zamanında mümin bir lezzette yaşadığını da biliyoruz ya da bilemiyoruz gerçi.
Fehmi Koru´nun `Haydi medyada takkeler düşsün; MİT elemanları görünsün´ fevkâlâde açıklık yanlısı önerisine, Emre Aköz ise `Alan razı satan razı´ minvalinde bir cevap yetiştirdi ki-
O da son derece haklıydı! Zira işte `Siyah´ kod adıyla MİTçi kimliği ayyuka çıkmış bir Talking Head, şimdi çıkış ruhunu `kredibilite´ üstüne kurduğunu iddia eden bir gastenin genel yayın yönetmenliğine adaydan da, öte. Hazır ve nazır.
Bu Grubun `ünlü´ hanım röportajcısı da Ankara´da görevliyken röportaj kasetlerini kendinden `rica eden´ MİT´e, beyiyle birlikte (kuzu kuzu) teslimatları gerçekleştirdiğini itiraf ettiğinde, cansiperane savunulmuştu.
Yani: Medyada illa billa kendi propaganda machinery´sini inşa etme iddiasındaki Bu Grup için MİT elemanlarını işe almak/en tepeye konuşlamak bir sakınca teşkil etmekten ziyade; anlaşılan, bir tercih nedeni.
E, şöyle ya da böyle hemen her gastemizde bi MİT elemanının konuşlanmış olduğunu (dile kolay:
23 tane!) düşündüğümüzde; benim aklıma ister istemez şu önerme/önerge geliyor- lar: NEDEN peki Sn. Güney, Kanada´dan getirilip bir gastemizin genel yayın yönetmenliğiyle mükâfatlandırılmazlar?
Hem yalnızca O mükâfatlandırılmış olmaz böyle bir durumda. Onda bu istihbarat, bu belagat, bu dirayet varken; BENİM diyen genel yayın yönetmeni yanında çırak kalır. Simit satar.
Bir kere (kati surette Avni Özgürel´e katılmıyorum) son derece zeki biri Tuncay Güney. Zehir gibi;
zehir, zehir!
Connected mi? Connected!
Kendini `tanışma manyağı´ olarak tanımlıyor.
Ve de aman yarabbim kimlerle, kimlerle tanışıyor. Gelsin Barzani´ler, gitsin Talabani´ler.
Özgürel´e kalır ise `orgeneral seviyesindeki askerlerin BİLE ürkerek telefon açtıkları´ Veli Küçük´le olan yakın temasları, girip çıkmadığı kalp kalmamış bir kalp Kalp Hırsızı!
Ayrıca konuşurken ne kadar `articulate´ konuştuğuna şahit olmak-
"You start a conversation
You cann´t even finish it
You´re talking all the time
But yo