VATAN'DA İNFİAL!..DİLEK ÖNDER'İN YAZISI KİMLERİ KIZDIRDI?...İNFİALİ YATIŞTIRMAK KİME DÜŞTÜ?..
Gazeteci-yazar,serbest kadın Dilek Önder´in "İyi ki Kadınım.." başlıklı risalesi, Selahattin Duman´ın yönetim kurulu başkanlığında başarıdan başarıya koşan Vatan Gazetesi´nin yiğitleri arasında infial uyandırdı!..
Saçı uzunun ahı.. Tahttan indirir şahı..
Tabii eğer biz erkek milleti fırsat verirsek.. Erkeklik kalesinin son burcuna sığınmış bir avuç yiğit olarak mücadeleyi sürdürüyoruz.. Çok şükür bayrağı daha yere düşürmedik.. Bire kadar kırılmadıkça vazgeçmeyiz..
Dünden hatırlatma: Gazeteci-yazar, serbest kadın Dilek Önder´in "İyi ki Kadınım.." başlıklı risalesi, Selahattin Duman´ın yönetim kurulu başkanlığında başarıdan başarıya koşan Vatan Gazetesi´nin yiğitleri arasında infial uyandırır..
Gazete içinde durumdan haberi olmayan tek kişi Reha Muhtar´dır.. O da bugün, benim yazıyı okuduktan sonra infial göstermiştir..
***
Selahattin Duman, odasına toplaşan yiğitleri sakinleştirmeye çalışırken "Dilek Önder´e gereken cevabın verileceği" sözünü verir..
Köşe yazarlarına yirmişer, editörlere onar lira dağıttıktan sonra ortamı yatıştırır..
İş bu risale "İyi ki Kadınım" yazısında kadınlık propagandası yapılırken "marifetmiş gibi gösterilen" otuz iki maddeye verilen cevapları beyan eder..
CEVAP VERİYORUM
Bayan Dilek "Biz istediğimiz erkekle yatabiliriz.." diyor..
Cevap: Ayıplıyoruz!
Ayrıca "Kaç yaşına kadar?" diye sormuyorsak nezaketimizdendir..
Bayan Dilek: "Tuvalette sadece tavana değil, sağımıza solumuza herhangi bir ölçme biçme endişesi duymaksızın bakınabiliriz.." diyor..
Cevap yerine Orhan Veli´nin çok duygusal bir şiirini hatırlatalım..
"Ayağında pantolon.. / Elinde binlik şişe.. / Erkeklik bu değil kızım.. / Erkeksen ayakta işe.."
Bayan Dilek: "Evde, banyoda kıl-tüy dökmeyiz.." diyor..
Cevap veriyorum:
Bir kız babası olarak, ayrıca kız kardeşle büyümüş biri olarak söyleyeyim ki bu iddiaları külliyen asılsızdır..
Kızlar ergenlik çağına girdiğinde, akıllarına erkek düşer.. O yüzden uyku dışında kalan zamanlarının en az beş, altı saatini ayna karşısında taranarak geçirirler..
Genç kızların erkeklerden yüz bulamaması bu süreyi uzatır..
Ne kadar çok taranırlarsa o kadar çok saç kılını fırçaya takar, sağa sola dökerler..
Kızların bu hali, eşlerini kaybeden papağanlarda da görülür.. Onlar da cinsel bunalıma girdiklerinde kendi tüylerini yolarlar..
Bu durum kayıtlara geçsin..
***
Bayan Dilek "50 yaşından önce hiçbir erkeğe seks için para ödemek zorunda değiliz.." diyor..
Cevap veriyorum:
Ne yapacaksanız bir an önce yapın.. Çünkü elliden sonra para da işe yaramaz.. Ayrıca o paralar her şekilde yine bir erkeğin cebine girer..
(Kaynak: Estetik cerrahların muhasebe kayıtları..)
BİLİP BİLMEDEN
Bayan Dilek "Otuz bir, bizim için sadece bir sayıdır.." diyor..
Cevap veriyorum: Kimse erkekliğin milli sporunu aşağılayamaz.. Üstelik erkekler sağ ellerine "Seni seviyorum.." demek zorunda da değiller..
Lafın burasında bir teknik ayrıntıya girmek zorundayım.. Neden otuz iki değil de otuz bir?
Eskiler bu erkek sporuna "İstimna bil-yed" demişler.. Meali "Elle meni getirmek" oluyor..
Eski harflerin her birinin bir sayısal değeri vardı, buna da "Ebced hesabı" denirdi..
Yukarıdaki terkibin sayısal toplamı, ebced hesabında "31" sayısına denk geldiğinden bu olimpik etkinlik böyle anılmıştır..
Bayan Dilek "Gece hoş bir rüya görsek, sabah pijamamızı kirliye atmamız gerekmez.." diyor..
Cevap: Dilek Hanım, siz daha rüya görmemişsiniz.. Temsil benimkiler.. Bir göre