16 Tem 2008 11:10 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:09

VATAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI SELAHATTİN DUMAN YAZARLAR KAVGASININ SEBEBİNİ AÇIKLADI!..

Üç beş gün gazetenin başından ayrıldık.. Kadın köşeciler birbirine girdi.. Kelimeler havada uçuştu..

Küresel ısınma köşeci kızların ayarını bozdu


-"Aptalların kanaat önderi.." "Kifayetsiz muhteris.."

"Dumkopfların fikir kraliçesi.."

"Zekâ ve terbiye özürlü.."

Üç beş gün gazetenin başından ayrıldık.. Kadın köşeciler birbirine girdi.. Kelimeler havada uçuştu..

Bodrum´a giderken içime doğmuştu sanki.. Yönetim Kurulu Başkanı olarak gazetenin başına diktiğim Zafer Mutlu´yu telefonla aradım..

"Aman.." dedim.. "Kadın köşecilere dikkat et.. Bunlar otorite boşluğu buldular mı önce birbirlerinin gözünü oyarlar.."

Çünkü daha önce benzerlerini dostumuz gazetelerde gördük..

Bunlar birbirlerine bir girdi mi jandarmayı çağırıp, havaya ateş açtırmadıkça ayıramazsın.. Saç baş gider, yüz göz cırmık içinde kalır..


***

Sanki biz böyle dememişiz..

Sanki köşeleri ardına kadar aç, birbirlerini yesinler demişiz..

Üç gündür deniz kenarına iniyorum..

Milletin elinde "Vatan" Gazetesi, burnuma burnuma salıyorlar.. Önceleri niyetlerini anlamadım..

Okur kısmı beni özlemiş de gazete sallayarak bağlılığını bildiriyor sandım..

Onlar gazete salladıkça ben de iki elimi başımın üzerinde birleştirip selamlarına karşılık veriyordum..

Meğer "Senin dükkân karıştı.. Köşeciler saç saça, baş başa.." mesajı veriyorlarmış.. Keyiflerinin şeddeli olması aralarındaki kavganın şiddetinden..

ŞİDDETE YATKIN..

Gazete içinde "Mübalağa cenk olunmuş.." bir benim haberim yok..

Koştura koştura eve dönmem, gazeteleri açmam, iki asabi kadın yazarın köşelerini su gibi okumam bu sebeptendir..

Kavganın sebebine girmek istemiyorum.. Daha çok teknik ayrıntılara takığım..

Bir kere ikisinin de kalemi kavgaya yatkın..

Öbürünün "Ben senin alnını değil o bir karış boyunu da karışlarım.." dediği yazarımızın dili daha sivridir..

Kelime oyunuyla kavgaya kalkıştın mı baş edemezsin.. Oradan sokar, buradan sokar..

Kalemi de iyidir.. Kalemin yetmediği yerde bir elli yedilik boyuyla devreye girer.. Doğrudan şiddet uygular..

Gözü de kara mı kara.. Başıma geldi oradan biliyorum..

Bir iki bulaştım.. Sağda solda dolanıp gazeteye geldiğimde bilgisayarın klavyesi üzerinde saplanmış bir bıçak buldum..

Mesaj net..

"Akıllı ol, bu bıçağı kaba etine saplamayayım.."

Birden akıllandım.. Köşe yazısı yoluyla kavga edilmeyeceğine kanaat getirip, uysallaştım..


***

Kısa boylunun "Overdose botoksun beyne zararları.." konusunda uzmanlaşmasını önerdiği diğer yazarımız da kavgacıdır..

Polemikten zevk alır.. Okuyana, yazılarıyla şiddet uygular..

Israrcıdır, fikri takipçidir.. Kendisine güvenlidir..

Nitekim kendisini "Türkiye´nin en başarılı üç kadın yazarından biri.." olarak ilân etmesi de bu güvenin göstergesidir..

Fazladan kadın hakları savunucusudur..

Bu gayretinden dolayı kendisinden bir yazımda "Bizim gazetenin Nene Hatun´u.." diye söz etmiştim..

Bana kızmamıştı mesela.. Ben yine de kendisinden korkarım..

BOTOKS MESELESİ

İki kadın yazar arasında başlayan "fikir çekişmesine" botoks gibi popüler bir ürünün karıştırılması başka bir boyut..

Kısa boylu olan kadın yazarımız "Botoks beyni etkiliyor.." tezini atmış ortaya..

Uzun boylu kadın yazarımız da onun tezine "Botoks b