Vatan yazarından gündemi sarsacak iddia! DHKP-C'nin 3 hedefi daha var!
Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, “Kaos planı” başlıklı yazısında seçimlere kadar şok edici eylemlerin beklendiğini ve DHKP-C’nin üç hedefini yazdı.
Vatan yazarı Hüseyin Yayman bugünkü yazısında DHKP-C'nin yeni eylem
planları hazırlığında olduğunu iddia etti. Gündemi karıştıracak bu
iddiada, Yayman, örgütün rehin alma eylemindeki iki üyesinin, Savcı
Kiraz için yapılan operasyonda çıkan çatışmada ölmesi üzerine,
intikam alma eğilimine girebileceğini yazdı.
Yayman'a göre, örgütün 3 temel hedefi var: "Örgüt son eylemin
intikamını almak için üç eylem türü benimsenmiş durumda. Birincisi
son eylemin intikamını almak için polis noktaları hedef alınacak.
İkincisi stratejik yerlere canlı bomba eylemleri yapılacak.
Üçüncüsü politikacılara ve ünlü isimlere suikastlar
düzenlenecek."
İŞTE O YAZI:
Türkiye dün Cumhuriyetin Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın hunharca
katledilmesine ağladı. Gözyaşları sel oldu aktı. Sadece yargı
camiası değil ülke yasa girdi. Bu olanlar süpriz mi? Tabii ki
değil. Uzmanlar zaten eylem sezonunun açıldığını dile getiriyorlar.
Önümüzdeki günlerde yeni eylemlerin olması sürpriz olmayacak.
Son olayın görünür ve görünmez aktörleri, zamanlaması ve eylemin
türü aslında her şeyi özetliyor. Türkiye, tarihinin en önemli
seçimlerinden birine girerken ülke istikrarsızlaştırılmak
isteniyor. PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakacağını açıklayacağı bir
dönemde yeni örgütler devreye sokulmaya çalışılıyor. Eylemin örtülü
mesajında ‘PKK silahı mücadeleyi bırakırsa sizi başka aktörler
üzerinden istikrasızlaştırırız’ cümlesi var.
Bu eylem DHKP-C’nin ne ilk ne de son eylemi. Uzmanlar önümüzdeki
günlerde bu tür eylemlerin artacağını dile getiriyorlar. Türkiye,
seçime giderken ülkeyi destabilize etmek isteyen güçler devreye
girdiler. Türkiye, kırk yıllık PKK’yla mücadele dönemini
sonlandırıp yeni bir sayfa açmaya hazırlanırken karanlık odaklar
bir kez daha işbaşı yaptılar.
TOPLUM MÜHENDİSLERİ İŞBAŞINDA
Biz bu filmi daha önce izledik. Hatta o kadar çok izledik ki artık
her sahnesini ezberden biliyoruz. Türkiye ne zaman ‘take off’
noktasına geldiyse görünmez bir el onu geri çekti. Bir anlamda
‘uzayınca buda, kuruyunca sula’ formülü işletildi. Ülke her on
yılda bir darbelere maruz kaldı. Seksen darbesini yapmak için beş
bin genci göğ ekin gibi biçtiler.
Hükümeti devirmek için son dönemde pek çok hamle yapıldı. 2007
seçimi öncesi Cumhuriyet mitingleri organize edildi. Toplum
kutuplaştırıldı. Özel Harp Dairesi bizzat devreye girerek sosyal
mühendislik yaptı. Ancak tüm bu hamleler başarısız kaldı.
2008’de AK Parti hakkında kapatma davası açıldı. Politik
mühendislikten sonra hukuk mühendisliği devreye sokuldu. Fakat bu
da başarılı olmadı. Hikmeti hükümet devreye girdi ve son anda
kapatma davası düştü. Bu defa PKK terörü devreye sokuldu. 2011
seçimlerine silahların gölgesinde girildi. Erdoğan’ın önü yine
kesilemedi.
DHKP-C’NİN ÜÇ HEDEFİ
Son iki yılda yaşananları zaten biliyorsunuz. Önce Gezi eylemleri.
Sonra 17-25 Aralık darbe teşebbüsü yapıldı. Sözü uzatmayayım.
Bunların hiçbiri başarılı olmadı. Tayyip Erdoğan her hamleden sonra
daha da güçlendi. Geldiğimiz noktada Erdoğan karşıtları için fazla
seçenek kalmadı. DHKP-C gibi çok sahipli bir taşeron örgütü
kullanarak sansasyonel eylemler yapacaklar.
Önümüzdeki günlerde son eylemin intikamını almak için üç eylem türü
benimsenmiş durumda. Birincisi son eylemin intikamını almak için
polis noktaları hedef alınacak. İkincisi stratejik yerlere canlı
bomba eylemleri yapılacak. Üçüncüsü politikacılara ve ünlü isimlere
suikastlar düzenlenecek. DHKP-C son eylem sırasında ‘Polis
müdahalesi olursa, zincirleme eylem koyacaklarını ve fedai
eylemleri yapacaklarını’ zaten söyledi. Onun için bundan sonra
olacaklar artık seriye bağlandı.
Bu eylem bize şunu gösteriyor. Türkiye tarihinin en önemli
seçimlerinden birine giderken karanlık odaklar yeniden devreye
girdiler. Seçime kadar kaos planlarını devreye koyup, ülkeyi
destabilize etme amacındalar. Muhtemelen seçime kadar tansiyon
iyice yükselecek ve şok edici eylemler yapılacak.