24 Ara 2006 13:41 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

VATAN YAZARI MUSTAFA MUTLU, "TETİKÇİLİK YAPMA" DİYEN HANGİ ÜNLÜ YAZARI "YALANCILIKLA" SUÇLADI?

Mesleğime büyük zarar veriyorsun.Yaşam tarzın ve mesleği uygulayış biçiminle kavramların içini boşaltıyor,değersizleştiriyorsun.Çıkarların için kimi zaman öyle,kimi zaman böyle,kimi zaman da hem öyle,hem böyle yazılar yazarak kafaları karıştırıyorsun

Asıl yalan!




Hıncal Uluç, çarşamba günü yayınlanan "10 paralık itibarı kalmayan yazar" başlıklı yazıma yanıt verdi. Önce, "Hakkımda kaleme aldığın ucuz, çirkin, bilinen beylik yalanları üzülerek okudum" diyor, sonra da bana "Tetikçilik yapma" diyerek öğüt veriyor.

Hangisi yalan Hıncal Uluç; hangisi?

Yazdıklarımın hangisini ben uydurdum?

Genç manken adaylarını parlatmak için kendine "sweetheart" seçtiğini mi, sevgili rolüne soyunduğunu mu?

Geceliği binlerce dolarlık otel odalarında beleşe konaklayıp, okurlarına "Bu odayı görmezseniz eksik kalırsınız" diye çıkıştığını mı?

Yurtdışı gezilerine koşarak gittiğini, bunu gazetecilik etiğine uygun görmeyen ve katılmayan benim gibi gazeteciler için "Demek ki onlar satın alınabilecek kadar ucuz olduklarını düşünüyorlar" dediğini mi?

Evinde verdiğin "televizyonda maç izleme" partilerine, eş-dost kebapçıların bedava yemek taşıdığını mı?

Sahi; hangisini ben salladım?

Bunların hiçbirinde yalan yok Hıncal Uluç... Eğer hâlâ "Yalan" diyorsan, o zaman "yalancı" da sensin!

Çünkü bu bilgilerin hepsini senin köşende ya da seninle yapılan söyleşilerde okudum... İstersen, tarihlerini vereyim!



***

"Yalan" yok... Ama "yorum farkı" var...

Tüm bu yazdıklarım senin hayatının bir parçası ve "son derece doğal"ın...

Benim ise "asla olmazlar"ım... "Asla kabul edemeyeceklerim!"

O yüzden "Yalan" diyerek konuyu çarpıtma; çık yaptıklarının, yazdıklarının, yaşadıklarının arkasında dur ve aslanlar gibi savun...

Peki, neden mi senin için böyle bir yazı yazdım?

Yanıt çok basit: Mesleğime büyük zarar veriyorsun. Yaşam tarzın ve mesleği uygulayış biçiminle kavramların içini boşaltıyor, değersizleştiriyorsun. Çıkarların için kimi zaman öyle, kimi zaman böyle, kimi zaman da "hem öyle, hem böyle" yazılar yazarak kafaları karıştırıyorsun.

Ama sen ille de yalan arıyorsan; otur dünkü yazını tekrar oku... Diyorsun ki, "Sendeki cevheri ilk keşfedenlerdenim. Zafer Mutlu beni çok onurlandıran transfer teklifini yaptığında, ona gelemeyeceğimi söylerken seni tavsiye etmiştim."

Dün sordum kendisine böyle bir şeyin olup olmadığını... "Yüzde 1 bile doğru değil" yanıtını aldım... Sahi; sen beni kime önermiştin?


***

Gelelim benim "birileri için tetikçilik" yapmam konusuna...

Sahi; öyle mi olur Hıncal Uluç? En iyi sen bilirsin; bu tür "Kral Çıplak" yazılarını bir gazeteci, kendi iradesiyle yazamaz mı?

Örneğin sen, onca insanla uğraşırken hep birilerinin tetikçiliğini mi yaptın bugüne kadar?

Üstelik bu yazı senin için yazdığım ilk yazı değil biliyorsun; daha önce çalıştığım gazetede de defalarca yazmıştım, görmezden geldiğin... Bu durumda benim çalıştığım bütün patronlar ve yöneticiler Hıncal düşmanı mı?

Senin deyiminle durup dururken, "Genç kuşağın en yetenekli, en önü açık kalemlerinden biri" olmadım ben Hıncal Uluç...

Bunu; arkamda bıraktığım 25 yılda mesleğime "tek bir kara leke" düşürmemeye borçluyum.

İnanmadığım, savunmadığım tek bir sözcüğü bile yazdırabilecek "para"yı da daha basmadı banknot matbaaları...

Keşke tüm bunları sen de söyleyebilseydin!

Mustafa Mutlu/VATAN

http://www.hdadwc