Vatan yazarı büyük savaşı yorumladı! Cemaat'in asıl hedefi Erdoğan'ı yemek değil!
Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, bugünkü köşesinden ilginç bir hikayeyle AK Parti-Cemaat savaşını yorumladı. Yayman, savaşı Erdoğan'ın kazanacağını söyledi.
Önce 7 bin kişilik dinleme listesi deşifre oldu, ardından Başbakan
Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses
kayıtları internete düştü. Tam gaz devam eden AK Parti-Cemaat
gerilimi nereye gidiyor? Bu savaşı kim kazanacak? Bu soruların
yanıtını Vatan gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, bugünkü köşesinden
ilginç bir hikayeyle verdi. Yazısına "Aslanla filin savaşı..."
başlığı atan Yayman'a göre, bu savaşı Başbakan Erdoğan kazanacak.
Ancak Erdoğan'ı bekleyen büyük bir tehlike var: "Asıl büyük savaşı
yapacak gücü kalmayabilir."
İşte Yayman'ın kaleminden Erdoğan-Gülen savaşının
hikayesi.....
BU KASET 31 MART'TAN SONRA SERVİS EDİLECEKTİ
Zamanın aleyhine işlediğini anlayan paralel yapı yeni bir hamleyle
inisiyatifi ele almak istedi. Normal şartlarda bu tür yayınların 31
Mart’tan sonra yapılacağı bekleniyordu. Ancak gündem
araştırmalarıyla halkın nabzını tutan ana kumanda Ankara, İstanbul
hatta Antalya’da Erdoğan’ın kazanacağını, İzmir’i ise küçük bir
farkla CHP’nin aldığını görünce altın vuruş yaptı.
ÖLDÜRÜCÜ HAMLELER ÖNE ÇEKİLDİ
Erdoğan’ı imha planı revize edildi ve hamleler öne çekildi.
Erdoğan’ın şahsına ve ailesine yönelik yeni yayınlar sırada
bekliyor. Amaç Erdoğan’ı iş göremez hâle getirmek ve ‘garantili
emekliliğe’ sevk etmek. Paralel yapı kazanamaz çünkü tarihin yanlış
kompartımanında duruyor. Geldiğimiz noktada paralel yapının
devletin içine girip, devletin gücünü gayrı ahlaki ve illegal
biçimde kullandığı görüldükçe Gülen hareketi meşruiyetini ve
masumiyetini kaybediyor.
HİZMET, MASUMİYETİNİ VE MEŞRUİYETİNİ
KAYBEDİYOR
Allah’ın rızasını ve milletin takdirini kazanma derdinde olan bir
yapı, ‘eski devletin profesyonel komitacı’ unsurları tarafından
adım adım batağa sürükleniyor. Geçen hafta görüştüğüm bir
stratejist önemli açıklamalar yaptı. Aslında bu sohbeti
yazmayacaktım ancak olan bitene bakınca yazmam gerektiğini
düşündüm. Bu konuları iyi bilen ve yakın geçmişte bu tür
mücadelelerin içinde olan stratejist, aslanların file saldırmasının
hikâyesini anlattı.
Hikâye şöyle:
Normal şartlar altında aslanlar ve filler geniş Afrika
düzlüklerinde birlikte yaşar. Kuralları fil koyar ve aslanlar buna
uyar. Ancak aslan yeterince avlanamadığında 30-40 aslan, sürü
hâlinde gözünü karartıp file saldırır. Önce filin sürüsünden tecrit
edilmesi gerekir ve kurdukları tuzakla bunu sağlarlar. Saldırı için
uygun zamanı kollamaya ve geceyi beklemeye başlarlar. Aslanla filin
savaşı öylesine kanlı ve vahşice olur ki bazen başka bir aslan
sürüsü daha yardıma çağırılır.
KÜÇÜK SAVAŞ NE, BÜYÜK SAVAŞ HANGİSİ?
Sürü lideri yetişkin fil dört gün boyunca iyice yorulur. Takati
kalmayacak derecede yıpratılır. Dördüncü günden sonra tüm aslanlar
aynı anda saldırıp fili yere düşürürler ve aynı anda onu
parçalarlar. Stratejist bu öyküde filin Başbakan Erdoğan, aslan ve
sırtlanların ise ona saldıran unsurlar olduğunu söyledi. Daha
ilginç bir eklemede bulundu. Cemaat-hükümet savaşının sonucu belli.
Bu küçük savaş ve bunu Başbakan Erdoğan kazanacak. Ancak geride
büyük savaş ve jeopolitik güç oyunu var. Onu kazanması için küçük
savaşta gücünü fazla kaybetmemesi gerekiyor, dedi.
ASIL GÖREV FİLİ YEMEK DEĞİL
Aslanların görevi fili yemek değil, yormak. Ancak file saldırırken
hesap hatası yaptılar. Fil onu var eden sürüden kopartılamadı.
Yığınakta yapılan hata savaşın sonucunda aslana büyük bedel
ödetecek.