Medya
21 Ara 2011 11:58 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:09

VATAN MUHABİRİNE BİR TEK O SAHİP ÇIKTI!

KCK operasyonunda gözaltına alınan ve polis muhabiri olduğu ortaya çıkan Vatan muhabiri Çağdaş Ulus'a bir tek o sahip çıktı.

Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu, Vatan gazetesi muhabirine sahip çıkarak kendisine kefil olduğunu söyledi. Ayrıca Mutlu, "Biz; Çağdaş’ın gözaltına alınmasının bir “kaza” olduğuna yürekten inanıyoruz" dedi.

İşte Mutlu'nun o yazısı...

Ben Çağdaş’a inanıyorum!

Dün yine şaşırtıcı ve üzücü bir haberle güne başladık... PKK’nın şehir örgütlenmesi olduğu iddia edilen KCK operasyonu kapsamında 58 kişi gözaltına alınmıştı.

Bu haberin bizim için daha da “şaşırtıcı” ve “üzücü” yanı ise, bu 58 kişiden birinin de VATAN’ın polis muhabirlerinden Çağdaş Ulus olmasıydı.

Yürütülen soruşturma ve gözaltılar hakkında bir yorum yapmak için çok erken... Gözaltına alınan diğer gazetecileri de tanımıyorum.

O yüzden size sadece Çağdaş’ı anlatmak istiyorum:

***

Kendisi, Kars’ın Selim ilçesi doğumlu genç bir meslektaşım. Henüz 25 yaşında!

Üniversite eğitimini KKTC’de Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde tamamladı, İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu...

Üniversitenin ilk yıllarında dört aylığına Alaska’ya gitti ve “işçi-öğrenci” olarak çalıştı. Bu deneyimi ile İngilizcesini geliştirdi.

Üçüncü sınıfı bitirdikten sonra bir aylık stajını VATAN’da yaptı.

Bizim arkadaşlar, onun mesleki heyecanından etkilenmiş olmalılar ki; ilişkileri hiç kopmadı.

Üniversiteyi bitirdikten sonra, yani iki buçuk yıl önce VATAN’da kadrolu “polis muhabiri” olarak çalışmaya başladı.

Çağdaş, bekâr bir arkadaşımız... Babası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nden emekli bir zabıta memuru, annesi ev kadını...

İki ablası, bir de erkek kardeşi var. Yirmi yıldır Maltepe’de oturuyor.

Bu yılın nisan ayında askere gitti ve kısa dönem vatani görevini tamamladıktan sonra ekimde yeniden işbaşı yaptı.

Bugüne kadar birçok haberi VATAN’ın birinci sayfasında yer buldu. İkisini hatırlatayım:

İlki; annesiyle Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi’nde kalan “Şana Bebek” haberiydi.

İkincisi ise yedi yıl önce İğneada’da kaybolan ve Başbakan Erdoğan’ın da bulunması için talimat verdiği Tolga Baykal Ceylan’la ilgiliydi. Çağdaş, Tolga Baykal Ceylan’ın İstanbul’da sokakta yaşarken bulunduğu ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü iddialarını ilk yazan gazeteci oldu.

VATAN’da çalıştığı üç yıllık sürede; VATAN’ın ilkelerine ve temel gazetecilik kurallarına aykırı en küçük bir tavır içinde olmadı.

Servis arkadaşları; onun bırakın PKK’yla, KCK’yla ilişki içinde olmasını, herhangi bir siyasi tavır almamaya özen gösteren bir kişilik yapısı içinde olduğunu söylüyorlar.

***

Yukarıda da belirttiğim gibi bu arkadaşımız “polis muhabiri...”

Yani, yıllardır emniyet teşkilatının içinde...

Polisler arasında birçok arkadaşı var.

Bizim mesleği bilenler, “polis muhabiri” olmak, emniyet koridorlarında rahatça dolaşabilmek için gereken “görev kartı”nı almanın zorluğunu da bilirler. Çünkü o kartı alabilmek için, oldukça sıkı tutulan bir “güvenlik soruşturması”nı atlatmış olmak gerekir...

Dün KCK’yla ilişkilendirilerek gözaltına alınan arkadaşımızın, tüm bu soruşturmalardan başarıyla geçmiş olması ve yıllardır polis teşkilatının içinde görev yapması, onun bu tür ilişkilere girmeyeceğinin kuvvetli kanıtı sayılmaz mı?

Eğer; bizim Çağdaş azılı bir teröristse ve o soruşturmaları atlatarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün verdiği o “görev kartı”nı yakasına takmayı başardıysa...

Bunda o kartı verenlerin de sorumluluğunu aramak gerekmez mi?

***

Biz; Çağdaş’ın gözaltına alınmasının bir “kaza” olduğuna yürekten inanıyoruz.

Çünkü onun, bırakın “terör örgütüyle ilişkiye girmeyi”, özel hayatında kız arkadaşıyla flört etmeye bile zaman ayıramayacak kadar yoğun bir çalışma temposu içinde olduğunun tanığıyız!

Kısacası; arkadaşımıza güveniyoruz, inanıyoruz ve umutla bekliyoruz!