Usta tiyatrocu görevinden istifa etti! İşte sebebi! (Medyaradar/Özel)
Usta oyuncu genel sanat yönetmenliğini yaptığı Nilüfer Kent Tiyatrosu'ndan istifa etti.
Nilüfer Belediyesi “Tiyatro” Genel Sanat Yönetmeni olarak görev
yapan usta tiyatocu Engin Alkan, görevinden istifa etti.
Alkan istifa sebebinin, Belediye Başkanı danışmanı Feza
Soysal’ın görev, yetki ve sorumluluklarına karşı gerçekleştirdiği
müdahaleler olduğunu duyurdu.
İşte Engin Alkan'ın Medyaradar'a yaptığıo
açıklama:
İSTİFAMIN ARDINDAN
Nilüfer Belediyesi “Tiyatro” ya da yeni kullanılacak adıyla Nilüfer
Belediyesi Kent Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevimden
“koordinatör” sıfatıyla görev yapan Belediye Başkanı danışmanı Feza
Soysal’ın görev, yetki ve sorumluluklarıma karşı gerçekleştirdiği
müdahaleler ve geleceğe bırakmak istediğimiz bir miras olarak,
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun ülkemizde yaşanan pek çok
örnekte olduğu gibi, yönetimsel yapısının siyasi erkin günlük
ihtiyaç ve önemlerine göre belirlediği bir anlayışın parçası olmak
istemediğimden dolayı istifa etmiş bulunmaktayım.
Koordinatör Feza Soysal
Feza Soysal Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in seçim
kampanyalarında görev almış, siyasi danışmanlığını yapmış, son
olarak da tiyatronun da içinde bulunduğu kültürel alanlarda
danışmanlık hizmeti veren ve bu sıfatlarla görevimi bana teklif
eden bir Nilüfer Belediyesi çalışanıdır. Üniversite eğitimini
sinema üzerine yapsa da bu alana yönelmemiş, organizatörlük
deneyimi ve iyi bir takipçi olmasının dışında tiyatro sanatıyla
başka da bir ilişkisi bulunmamaktadır.
Bir kaç yıldır yoğun olarak faaliyet gösteren ve benim yönetmen ve
oyuncu olarak 2 yıldır etkin biçimde çalıştığım Nilüfer Belediyesi
“Tiyatro” nun idari görevini bu sürece kadar “koordinatör”
sıfatıyla Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in danışmanlığını
yürüten Feza Soysal yerine getirmiştir.
Resmen göreve geldiğim bu 4 aylık süre boyunca yönetmeliğimizde ve
teamüllerde bir karşılığı olmayan ve dahi yetki ve alanları muallak
bu “koordinatörlük” görevinin tüm sanatsal ve idari konulara
müdahale anlamına geldiğini, Genel Sanat Yönetmenliği görev,
sorumluluk ve yetki alanlarının da üzerinde bir yere
konumlandırılmak istendiğini bu kısa sürede yaşayarak tecrübe etmiş
bulunmaktayım.
Koordinatörlük ve Genel Sanat Yönetmenliği
Genel Sanat Yönetmeni olarak görev aldığım süreç boyunca tiyatro
sanatına dair hemen hemen her konuda bir fikri olan Feza Soysal’la
ve kemikleşmiş yöneticilik refleksleriyle pek çok kez karşı karşıya
gelmek zorunda kaldım. Başlangıçta anlaştığımız prensiplerin bu
olmadığını, görevimi bu şekilde yürütemediğimi kendisine defaten
ifade ettiğim halde, bu süreçte maalesef alışkanlıklarından vaz
geçmedi. Son yazışmamızda Feza Soysal Genel Sanat Yönetmeni olarak
“repertuar oluşumu, rejisör seçimi, oyun bütçelerinin oluşumu,
turneler, yıllık programların hazırlanması gibi konularda yetkili
olduğumu” “diğer bütün konular” ın ise koordinatör olarak
kendisinin kontrolünde olacağını belirtti. Bu benim açımdan
üzerinde uzlaşılabilecek bir görev tanımı olmakla birlikte sözünü
ettiği “diğer konular” ın ne olduğu gerçekten ilgimi çektiğinden
kendisiyle yüz yüze bir görüşme gerçekleştirdim. Bu görüşmede
“koordinatör” ün görev tanımının ne olduğunu sorduğumda ise
yanıtını “aslında hiç bir şey”, “ama her şey” olarak aldım. Başkan
Yardımcısı Bukle Erman ve Tiyatro Müdürü Güney Özkılınç’ın da
bulunduğu makamda Feza Soysal “verdiğin her kararı benimle kavga
ederek vereceksin, ben senin tasarımcıyla olan konuşmanda da
olacağım” vb. biçiminde sarf ettiği cümlelerle “koordinatör” lük
görevinin tanımını yapmayı başardı. Esasen kendisinin Genel Sanat
Yönetmeni, Müdür ve hatta Yönetim Kurulunun da yetkilerini aşan
tuhaf bir makamı tiyatro literatürüne eklediğine tanıklık
ediyordum.
Tiyatro ve Siyaset
Belediye bürokratları ile sanatçılar arasındaki kavga yeni değildir
maalesef. Ancak Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu yeni kurulan bir
yapıdır. Ve biz bu yapının geleceğinin temellerini atmaktayız. Bir
başkan danışmanının Genel Sanat Yönetmenliği makamına bu şekilde
bir tahakkümü ve müdahale arzusu hoş görülebilir mi? Nilüfer
Belediyesi CHP’li bir belediyedir, Feza Soysal bir entelektüeldir.
Böyleyken bu durum hiç bir etikle açıklanamaz bu hukuksuzluğu daha
masum gösterebilir mi? Eminim bu havsalaya sığmaz siyasetçi AKP’li
olsaydı camiamızda öyle bir infiale neden olurdu ki taş taş
üzerinde kalmazdı. Peki fark nerede? İlk Genel Sanat Yönetmeni
olarak bizden sonraya da kalmasını istediğim, ancak gelecek için de
büyük sakıncalar içeren bu işleyişin bir parçası olamazdım. Bana
düşen makamımdan çekilmekti ve öyle de yaptım.
Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun yarını
Hazırladığımız yönetmelik Antalya Şehir Tiyatrosu başta olmak üzere
hali hazırda görev yapan diğer Belediye ve Şehir Tiyatrolarının
yönetmelikleri gözden geçirilerek oluşturulmuş ve yönetsel yapısı
sanatsal işleyişten sorumlu bir Genel Sanat Yönetmeni, idari
işlerden sorumlu bir Müdür ve 7 kişilik bir Yönetim kurulundan
oluşacaktı. Genel Sanat Yönetmeni’nin başkanlık ettiği bu kurulu
ise Kurum müdürünün yanı sıra Belediye Başkanı’nın atadığı 1 üyeyle
(muhtemelen Feza Soysal), sanatçıların ve teknik kadronun seçtiği
üyeler oluşturacaktı. Yönetmelik Belediye Meclisi’nin onayından
geçtikten sonra “görüş alınması için” Sayıştay’ a gönderildi ve bir
yıldır Sayıştay’dan görüş alınamadı.
Duyduğum kadarıyla şimdilerde bir takım değişikliklerle Belediye
Meclisi’nden yeni bir yönetmeliğin kabulü için benzer bir süreç
başlatılmaya çalışılmakta; Feza Soysal çoğunluğu sınavı yeni
kazanmış ve henüz ödenekli tiyatroların işleyişleri hakkında hiç
deneyimi olmayan oyuncu ve teknik kadroyla toplantılar yapıp, bu
toplantılarda yönetmeliği değiştirerek, bir Genel Sanat Yönetmeni
olmadan sadece bir “kurul” un yönettiği yatay hiyerarşiye dayalı
bir yapı kurmak için imza istemekteymiş. Güzel fikir olabilir. Eğer
bu yeni yapı kurulursa, kurula kimin başkanlık edeceğini, kurulun
kararlarını veto etme yetkisinin dolaylı ya da doğrudan kimde
olacağını ve Feza Soysal’ın bu yapı içinde “koordinatör” ya da
başka bir sıfatla kendine nasıl bir pozisyon ayarlayacağını hem
kuruma 3 yıl hizmet vermiş biri olarak, hem de tiyatronun iradesini
gündelik siyasetin iradesinden üstün tutan bir “tiyatrocu” olarak
takipte olacağım.
Saygılarımla...
Engin Alkan