Usta şairin bilinmeyen eserleri ortaya çıktı!
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ölümünün ardından, kitaplarına girmemiş dosyalar dolusu şiir bulundu
Türk edebiyatının unutulmayan şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bugüne dek hiçbir yerde yayımlanmayan şiirleri gün yüzüne çıktı.
Şairin evinden çıkan şiirlerin kaşifi İlknur Yurtbaşı, “Sayısız şiiri var. Dağlarca’ya bulaştığınız anda o sizin peşinizi bırakmıyor” diyor. Bu şiirler Yapı Kredi Yayınları tarafından ‘Üç Okumalar Dizeler Gördüğüm’ kitabında bir araya getirildi. Kitabın editörlüğünü Ömer Aygün ve İlknur Yurtbaşı yaptı. ‘Kaçaklar’ üst başlığıyla yayımlanmaya başlayan bu şiirlerin bir kısmı edebiyat dergilerinde yayımlanmış, bazıları ise hiç gün yüzüne çıkmamış.
ONLARCA ŞİİR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI…
Kitabın editörlüğünü yapan İlknur Yurtbaşı, şiirlerin Dağlarca’nın evinden çıkan bir çuvalda bulunduğunu söyledi. Yurtbaşı, şöyle konuştu: “Bunlar daha çok Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın evinden çıkan şiirler. İçlerinde dergilerde yayımlanmış olanlar da var. Bu şiirleri belki de zamanı olmadığından kitaplarına alamadı. Vakti yetmemiş olabilir. Şiirlerin taramasını yapmam dört ayımı aldı. Çuval büyüklüğünde bir poşet düşünün, onun tamamı şiirlerle doluydu. Ömer Aygün ile birlikte hangisi daha önce yayımlanmış hangisi yayımlanmamış onun taramasını yaptık. Kağıtların arasında şiirlerinin yanısıra benim ilgimi çeken kelime oyunları oldu. Dağlarca’nın kelime türetmeleri zaten bilinen bir şey ama onlarla karşılaşmak heyecan vericiydi”
DAHA FAZLA ESER OKURLA BULUŞABİLİR
Yıl içinde iki kitabın daha yayımlanacağı müjdesini veren Yurtbaşı, “Dağlarca’yı araştırmaya başlayınca bırakamıyorsunuz. Daha da merak ediyorsunuz, hakkında yazılanları okuyorsunuz. Şu anda yüksek lisans yapıyorum ve tezimi Fazıl Hüsnü Dağlarca üzerine yapmayı düşünüyorum. Çünkü Dağlarca’ya bulaştığınız anda o sizin peşinizi bırakmıyor. Bende bir Dağlarca merakı başladı. Ben bu kadarla da sınırlı kaldığını düşünmüyorum, ilerleyen zamanda daha fazla şiiri karşımıza çıkabilir” diyor. Kayıp dizelerin tema itibarıyla Dağlarca’nın kitaplarındaki şiirlerin devamı niteliğinde olduğunu, biçim olarak farklılıklar gösterdiğini söyleyen Yurtbaşı, insanı ve evreni şiirinden uzak tutmamış bir şairle karşılaştığımızı belirtti.
