Usta gazeteciler, deneyimlerini basın danışmanlarıyla paylaştı
Basın danışmanları ve gazeteciler düzenlenen organizasyonda bir araya geldi.
Celal Pir, Fuat Kozluklu, Ünal Tanık, Ali Çağatay ve Mahmut Övür
gibi deneyimli gazeteciler, Marmara Belediyeler Birliği tarafından
düzenlenen organizasyonda basın danışmanlarına deneyimlerini
aktardı.
Marmara Belediyeler Birliği tarafından Bursa Kervansaray’da
düzenlenen 3 günlük basın danışmanları bilgilendirme programı sona
erdi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin de
katıldığı programın moderatörlüğünü Marmara Belediyeler Birliği
Basın Danışmanı Fatih Sanlav yaptı. Programda Sabah gazetesinden
Mahmut Övür, TGRT Haber’den Fuat Kozluklu, Star TV’den Celal Pir,
Rota Haber’den Ünal Tanık ve Bloomberg HT’den Ali Çağatay, basın
danışmanlarının medya ile ilişkilerdeki önemini değerlendirdi.
“BASIN DANIŞMANLARI GÖZÜMÜZ, KULAĞIMIZ”
Panelin açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği ve
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, bir belediye
başkanının en yakın çalışma arkadaşının basın danışmanları olduğunu
belirterek, “Basın danışmanları bizim elimiz, ayağımız, gözümüz,
kulağımız. Gerek halkla ilişkilerde gerekse yapılan faaliyetlerin
medyaya ve kamuoyuna aktarılması noktasında çok önemli bir görev
ifa ediyorlar” dedi.
Dünyada artık ülkelerin değil, şehirlerin bir yarış içinde
olduğunu, bu bağlamda yerel yönetimlerin büyük önem kazandığını
dile getiren Başkan Altepe, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
başkanlık yapılacak en zor illerden biri olan İstanbul gibi bir
yerde belediye başkanlığı yapmış olmasının avantajlarını
yaşadıklarını söyledi.
Star TV’den Celal Pir de devletin halkla ilk temas noktalarından
biri olan belediye çalışanlarının mutlaka iletişimle ilgili eğitim
alması gerektiğini savundu. 53 yaşında olduğunu yılda en az 4
eğitim aldığını dile getiren Pir, “Kurumun temsili noktasında her
çalışanın bir başkan gibi işi sahiplenmesi gerekir. Her belediye
çalışanı beden dilini mutlaka öğrenmeli. Belediyeye gelen her
vatandaş, güler yüzle, sevgiyle, saygıyla karşılandığını görmeli.
Buralara polis merkezine gider gibi korkuyla gitmemeli” dedi.
FUAT KOZLUKLU: “BASIN SÖZCÜLÜĞÜ SİSTEMİ GELİŞMELİ”
TGRT’den Fuat Kozluklu da belediye başkanlarının medya ile
ilişkilerini ele aldığını konuşmasında Amerika’dan örnekler verdi.
Uzun yıllar Amerika’da kaldığını hatırlatan Kozluklu, “Belediye
hizmetlerinin kamuoyuna aktarılması noktasında başkanın değil,
hizmetlerin ön plana çıkarıldığı ilişki düzeyi çok daha önemli.
Bugün basın danışmanlarının pek çoğunun başkan merkezli haber
yaptırma eğilimi içinde olduğunu görüyoruz. Basın danışmanları
belediye adına konuşacak donanımda olmalı. Eminim böyle donanımlı
danışmanlar vardır ancak onlar da yetkilendirilmeli. Amerika’da bir
belediye başkanını olağanüstü haller dışında televizyonda
göremezsiniz. Onların basın sözcüleri vardır ve bilgilendirmeyi
onlar yapar. Biz basın sözcülüğü kavramını maalesef geliştiremedik”
diye konuştu.
ÜNAL TANIK: “BASIN DANIŞMANI İLK 5’TE OLMALI”
Bloomberg HT’den Ali Çağatay da Bursa’nın marka Avrupai bir şehir
olma yolunda ilerlediğini belirterek, “Türkiye’nin 3 tane markası
var. Mustafa Kemal, İstanbul ve Galatasaray. Bu üçünü bütün dünya
biliyor. Başka bir markamız yok ancak bence Bursa yeni bir Türkiye
markası olabilir çünkü bugün haber merkezlerine düştü. Detroit
iflas etti. Amerika’nın otomotiv üssü iflasını ilan etti. Bu
noktada Türkiye’nin otomotiv üssü olan, tramvay üretiminde önemli
bir adım atan Bursa, doğru hamlelerle Türkiye’nin 4’üncü markası
olabilir” dedi.
Rotahaber.com’dan Ünal Tanık ise özellikle yerel yönetimlerde basın
danışmanlarının takım ruhu içinde çalışması gerektiğine ve
başkanların 5 kişilik ekibinde mutlaka basın danışmanının yer
alması gerektiğine vurgu yaparken, “Bir belediye başkanın kalitesi,
yaptığı faaliyetleri anlatabilmesiyle yakinen ilgidir. Bu noktada
en önemli görev basın danışmanındadır. Basın danışmanı, başkanın 5
kişilik yönetim ekibinde olmalıdır” ifadelerini kullandı.
MAHMUT ÖVÜR: “YEREL DEMOKRASİ ARTTIKÇA BAŞARI DA ARTIYOR”
Sabah gazetesinden Mahmut Övür ise 10 yıl öncesine kadar yerel
demokrasinin başlangıç noktası olan belediyelerin yol yapan, çöp
toplayan kurumlar olarak görüldüğü ifade ederek, “90 yıllık geçmişe
baktığımızda çok güçlü bir merkezi yapı vardı. Yetkiler
paylaşılmıyordu. Şimdi ise değişmeye başladı. Bu Türkiye adına
sevindirici bir gelişme. Yerel yönetimler muhteşem bir şeffaflaşma
ve buna bağlı olarak ilerleme ve gelişme var. Yerel demokrasi
arttıkça belediyecilikte başarı daha da artıyor” şeklinde
konuştu.