USTA GAZETECİ NECATİ DOĞRU, NOKTA'NIN VİRGÜLÜNE DOKUNUYOR!...
Bizim gazete VATAN'ın Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Mutlu hakkında haksız, uydurma, kulaktan dolma dedikoduyla üretilmiş, belgeye dayanmayan bir yayın yaptı.
Gazetecilik ve sadece gazetecilik yapıyorsa, gerçekleri açıklıyorsa, demokrasiyi savunuyorsa, darbecilere karşı direniyorsa, halkı aydınlatıyorsa, körü körüne iktidar destekçisi değilse; cemaat, tarikat, iktidar yanlısı iş adamı parasıyla fonlanıp postmodern gericiliğin tetikçiliğini yapmıyorsa başımızın üstünde yeri var.
Savunuruz.
Yanında oluruz.
Virgülüne dokunulursa...
Üzülürüz.
Yazar, çizer, lehine kamuoyu oluşturmaya çalışırız. Nokta Dergisi, sahip değiştirdi, yayın müdürünü, muhabirlerini, kadrolarını yeniledi. Sayfa sayısını artırdı, baskı tekniğini düzeltti. Bizim gazete VATAN'ın Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Mutlu hakkında haksız, uydurma, kulaktan dolma dedikoduyla üretilmiş, belgeye dayanmayan bir yayın yaptı. Zafer Mutlu da Nokta'yı ve onu çıkartıp yayınlayanları; "yalan yazıyorlar... Bel aşağısı vuruş yapıyorlar..." diye mahkemeye verdi.
Dava görülüyor.
Yakında sonuçlanır.
* * *
Göreceğiz.
Nokta mı defolu!
Zafer Mutlu mu doğruyu söylüyor? Bizim açımızdan bir defosu olmasına rağmen Nokta, gerçekten sağlam belgelere dayanarak; şimdi emekli olmuş 4 orgeneralin "Sarıkız ve Ayışığı adı altında iki darbe hazırlığı yaptıklarını" yazdığı için haksız bir baskınla bilgisayarlarına el konulmuş, devletin, polisin zulmüne uğramışsa bunu kınarız.
Belgen varsa!
Büyük gazetecilikti.
Damardan iddialardı.
Dönemin üç kuvvet komutanı, Jandarma Genel Komutanı'nı da yanlarına alarak, halkın seçip iktidara getirdiği AKP hükümetini devirme arayışlarına girmişlerdi. Fakat şimdi emekli olmuş dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, 4 eski kuvvet komutanına karşı çıkmıştı. Ve bu 4 kuvvet komutanı aralarında anlaşmazlık çıkınca planladıkları darbeyi yapamamışlardı.
Nokta bunu yazmıştı.
Belge!
Belgeyi yayınlamıyordu.
Gazetecinin "belgeyi kendisine kimin getirip verdiğini" açıklama mecburiyeti yoktur. Ancak, Nokta Dergisi'nin; dört kuvvet komutanının "darbe yapma girişiminde bulundukları" iddiasının yazılı olduğunu söylediği "komutan günlüğü" gerçek midir? Generalleri karalamak ve seçimlere gidilen şu günlerde iktidara hoş görünmek için uydurulmuş bir tetikçilik midir?
* * *
Komutan uydurma diyor.
Nokta, gerçek diyor.
Gerçekse, belgeyi getirenin kimliği yine saklı tutulur, fakat "belgenin gerçek olup olmadığını" aydınlatabilmek bugünün teknik gelişmişliği içinde sorun değil. Ayrıca iktidar yanlısı yazarların; "darbeciler var, Türkiye'yi AB'den koparmak istiyorlar. Ankara'da cumartesi günü meydanda toplananlar da bindirilmiş kıtalar" türü hastalıklı yazarlığının yükseltildiği şu günlerde gazetecinin; "belgesini açıklamama hakkı" olabilir mi? Nokta Dergisi, belgeyi getireni değil belgenin kendisini açıklayabilmeli.
Ayrıca Başbakan!
Ve Adalet Bakanı!
Ve Meclis Başkanı!
Neyi bekliyor?
Başbakan, kendine bağlı Teftiş Kurulu'nu harekete geçirmeyi, Meclis Başkanı, Meclis'te araştırma komisyonu kurma hakkını, Adalet Bakanı, savcılara "sonuna kadar gidilsin" diyebilme inisiyatifini niçin kullanmıyor? "Komutan günlüğü gerçek mi, yoksa Nokta Dergisi yalancı bir tetikçi mi" sorusuna net cevabı bulmaktan neden korkuyorlar?
Nokta!
Gerçekten gazeteciyse...
Kimse virgülüne dokunamaz.
Değilse!
Tetikçiliği kimse savunamaz.
NECATİ DOĞRU-VATAN
