Usta gazeteci hayatını kaybetti!
Gazeteci Baki Özilhan geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Deneyimli gazeteci ve CHP eski iletişim koordinatörü Baki Özilhan,
geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti. Özilhan'ın
cenazesi, yarın saat 16.00'da Çankaya Pir Sultan Abdal cemevindeki
törenin ardından Karşıyaka mezarlığına defnedilecek.
Özilhan son olarak Ulusal Kanal'da program yapıyordu.
Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Türkkan, Özilhan'ın
vefatını şöyle duyurdu:
BAKİ ÖZİLHAN KİMDİR
CHP'de 2005-2015 yılları arasında Genel Başkanlık İletişim
Korrdinatörlüğü yapan Özilhan, görevi bıraktığında gazetecilik
yaşamını şöyle anlatmıştı:
“Başbakan olabilecek oya ulaşması da ihtimal dahilinde olan CHP
Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, sandıklar açılmadan
‘Hoşçakalın’ dediğimi nasıl olsa duyacaksınız. Neden, niçin diye
meraklanmamanız ve yapılması muhtemel yakıştırmalarla kamuoyunun
karşısına çıkmamanız için, son sözümü baştan söyleyeyim.
Atılmadım, başarı dileklerimle, uzun bir tatil için hoşçakalın
dedim. Peki, söze neden atılmadım diye başladım? Nedeni şu; Ben
atılma konusunda şerbetliyim, kıdemliyim. Zaman zaman atılırım.
Tanıyanlar ‘yine mi atıldın’ diye merakta kalmasın istedim. Şimdi,
‘nerelerden ve niçin atıldın’ diye de merak edenler olmuştur.
Özetle; 1968'de İstanbul Ü. Hukuk Fakültesinden, 1971 muhtırası
verilince işçilikten atıldım. 1980’de TRT’deydim. Darbe oldu.
"Anarşi ve Terör" adlı programım ekranlardaydı. Önce Mamak’a davet
ettiler, arkasından da Sıkıyönetim Komutanı emriyle TRT'den
attılar. 1402'lik oldum.
Geçmişte, "Gazeteci dövdürdü" v.s diye haberini yaptığım ve Basın
Konseyi Yüksek Kurulu üyesi olarak hakkında olumsuz rapor yazdığım
bir milletvekili, günün birinde basından sorumlu devlet bakanlığına
getirildi. Ben de A.A. Radyo Tv. (ARG ) Genel Müdürüydüm. İlk işi
beni Genel Müdürlükten attırmak oldu. Ne yazık ki, o dönem A.A.
Rd.Tv A.Ş.'de Yönetim Kurulu üyesi olan basınla ilgili kuruluşların
başkanlarından, yani 5 gazeteciden 4'ü de bakan talimatına uydu,
atılmamı onayladı. İlk imzayı o atar diye karalanan bir meslek
kuruluşumuzun başkanı ise "Niye atıyorsunuz, çok başarılı bir Genel
Müdür" dedi ve imza atmadı.
Yıl 2000 - 2005. TRT'de "Televizyon Gazetesi" ve "Susma Konuş" diye
iki program hazırlayıp, sunuyordum. Önce "Susma Konuş”u, sonra da
tam 400 hafta, aralıksız her cumartesi-pazar sabahı yaptığım çok
ödüllü, Sayın Demirel'den Arınç'tan, Çiçek'ten, Baykal'a, Diyanet
İşleri Başkanı'ndan STK'lara kadar her kurum ve kuruluşun
başkanının konuk olduğu canlı yayın Televizyon Gazetesi programımı
yasakladılar.
Her halde, ‘pes yani, bir kere de atılma’ dediniz. Demeyin, 40-50
yıllık meslek hayatımda çok güzel şeylerde oldu. Erzincan
Lisesi'nde öğrenciyken Erzincan Radyosu'nda program yapmak, Anama
bile istek türkü çalmaktan güzel ne olabilir ki? 1971 öncesi
yıllarda İşçi-Köylü Gazetesi gibi bir gazetede çalışmak hem onur,
hem de çok büyük bir güzellikti. TRT’den atılınca, Prof. Dr. A.T.
Kışlalı'nın katkısıyla Yankı'da, daha sonra “Karaoğlan” Ecevit'in
davetiyle Arayış Dergisi'nde çalışmakta güzeldi. Bu arada,
Arayış'ta olmanın avantajıyla BBC, Radio Stockholm ve
Avustralya'nın SBS radyolarına Türkiye haberleri hazırlayıp sunmak
hem güzel, hem de şanstı. Sıkıyönetim Komutanlığı’nın 52 sayı
tahammül ettiği Arayış yasaklanınca, Mülkiyelilerin A. Işıklı
Hocasının katkısıyla Nokta Dergisi'nde ve THA'da iş bulmam bir
başka güzellikti. Sonra, kendisinden çok, ama çok şey öğrendiğim
Nimet Arzık ve Turan Güneş Hoca'nın tanıştırdığı CHP Milletvekili
Nizamettin Çoban’ın ajans satın alması ve benim UBA'da aralıksız 14
yıl Genel Müdürlük ve Genel Yayın Yönetmenliği yapmam gerçekten
güzeldi. UBA’dan yazdığım bir haberle ilgili olarak haber kaynağımı
açıklamadığım için, gözaltına alındım, Mamak'ta 30 gün yattım.
Sıkıyönetim Komutanının o dönem gözaltı yetkisi 30 gündü. 30 gün
sonra askeri savcının önüne çıkardılar? Bunlar da güzeldi.
Öte yandan, Best Fm’e sabah programları hazırlayıp sundum. Basın
Konseyi kurucusu, Yüksek Kurul ve Onur Kurulu üyesi, Sarı Basın
Kartları Komisyonu üyesi ve TGC’nin Ankara Temsilcisi oldum.
2000’de yeniden döndüğüm TRT’de beş yıl program yaptım, sundum.
Bunların hepsi çok güzeldi. Başka ne güzellik arar ki bir gazeteci?
Ya 2005 sonrası diyeceksiniz?. Yine güzellikler devam etti. TRT'de
programlarım yasaklandıktan sonra CHP Genel Başkanı Sayın Deniz
Baykal telefonla aradı. 'Gel, Genel Başkan İletişim Koordinatörü
ol' dedi. Oldum. Sonra, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan oldu.
‘Aynen devam’ dedi. Devam ettim. Bugün oy kullandık, akşam da
sandıklar açılacak . Sandıklar açıldıktan sonra hoşçakalın demek
spekülasyonlara, yakıştırmalara neden olur. O nedenle sandıklar
açılmadan uzun bir tatil hayaliyle hoşçakalın demenin tam
zamanıdır. Tekrar hoşçakalın. Hepinize selamlar sevgiler? Baki
Özilhan. Gazeteci?."