11 Ağu 2016 12:43 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:27

Usta gazeteci 18 yıl önce ortaya çıkartmış! 15 Temmuz ABD ve CIA planıdır!

Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu bugün köşesine 1998 yılında Cumhuriyet gazetesi Amerika muhabiri olan usta gazeteci Fuat Kozluklu'nun haberini taşıdı.

Hükümet yanlısı medyanın 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki isimler arasında bulunduğunu öne sürdüğü ve CIA elemanı olduğunu iddia ettiği Henri J. Barkey, iki gündür manşetlere taşınan çok eski bir haberle gündemde.

Haber 1998 yılı Mayıs ayında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmıştı. Ardından Hürriyet gazetesinde alıntılanmıştı.

Adeta bugünlerde yaşadıklarımızın hazırlığının yıllar öncesinde tasarlandığına işaret edercesine tarihi önemde bir haber Çarşamba günü yeniden gündeme getirildi ve hem şaşırttı, hem de dudak ısırttı.

Haberi arşivden çıkartan isim Ankara gazetecilerinin duayenlerinden Orhan Uğuroğlu.

Uğuroğlu’nun Yeniçağ’da köşesinde yer verdiği tarihi haber; bir dönem ekranların öne çıkan sunucularından gazeteci Fuat Kozluklu imzasını taşıyor.

Kozluklu 1998 Mayıs ayında Washington temsilcisi olduğu Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan haberinde, CIA’nin analistleri arasında gösterilen Türkiye uzmanı Henri J. Barkey ile uzun yıllar Türkiye’de CIA İstasyon Şefi olarak görev yapmış Graham Fuller'in ABD-Türkiye ilişkileri ve Türkiye’de iç savaşın nasıl çıkabileceği senaryolarının ele alındığı gizli toplantıyı yazmıştı.

Ve CIA’nin analistleri arasında gösterilen Türkiye uzmanı Henri J. Barkey’in eşi Elen Barkey de CIA'nin üst düzey görevlisi.

Fuat Kozluklu’nun tarihe geçen 1998 yılında yazdığı Türkiye’yi kaosa sürükleme senaryolarına ilişkin haberde yeralanlar genel hatlarıyla 15 Temmuz 2016 gecesi yaşadığımız kabusa işaret eder çerçevedeydi.

İşte Ankara gazetecilerinin duayen ismi Orhan Uğuroğlu’nun arşivden çıkarttığı gündeme damgasını vuran tarihi habere ilişkin ayrıntılar:

"15 Temmuz ABD ve CIA planıdır"

28 Şubat postmodern darbe ile Necmettin Erbakan Başbakanlığındaki Refah-Yol hükümeti düşürülmüş yerine dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in hazırladığı siyasi yapı ile Mesut Yılmaz Başbakanlığında ANAP-DSP-DTP koalisyon hükümeti kurulmuştu.

Aradan yaklaşık 1 yıl geçmişti. Türkiye'nin güya müttefiki olan Amerika'da çok önemli bir toplantı yapıldı. O günlerde Cumhuriyet gazetesinin Amerika muhabiri olan usta gazeteci Fuat Kozluklu'nun bir haberi yayınlandı. Amerikan Genelkurmay'ı Pentagon'un ve CIA'nın en önemli strateji kuruluşlarından Ulusal Savunma Enstitüsü'nde o günlerde çok önemli bir toplantı düzenlendi. Amerika Dışişleri Bakanlığı Siyasi Planlama Dairesi'nde görevli, Lehigh Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Henri J. Barkey ile Graham Fuller'in önderliğinde toplanan Türkiye uzmanları Amerika'nın uygulayacağı yeni senaryoları gündeme getirdi...

Bu enstitüler Amerika dış siyasetine yön veren kuruluşlardır. Toplantıları gizlidir ve dışarıya sızmaz ama gazeteci Kozluklu büyük bir mesleki başarı ile o toplantıda ele alınan konuları özetle şöyle yazdı Cumhuriyet'te:

''Üzerinde durulan senaryolardan birine göre radikal İslamcı hareketler giderek büyüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasi dengeler üzerindeki etkinliği artıyor. Fazilet Partisi kapatılıyor.

Ardından radikal İslamcılar ayaklanıyor ve ülkede iç savaş patlak veriyor. Çıkan iç savaşta çok sayıda cami bombalanıyor. Radikal İslamcılarla ayrılıkçı Kürtler ittifak oluşturuyor. İç savaş, Türk ordusunun içinde de bazı bölünmeleri beraberinde getiriyor.''

***

Günümüze geldiğimizde süper güç Amerika'nın bu kadar geniş istihbarat imkânları ile Türkiye'ye o günlerde ön gördüğü senaryonun nasıl gerçekleştiği ortaya çıkıyor. Bugün, Aydın Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak gençleri yetiştiren Kozluklu'nun o yazısını arşivimden bulup okuyunca ortaya çıkıyor ki Amerika, düşünce kuruluşlarında aldığı feyz ile dünyayı böyle acımasızca yönetiyor, "Radikal İslamcılarla ayrılıkçı Kürtler ittifak oluşturuyor. İç savaş Türk ordusunun içinde de bazı bölünmeleri beraberinde getiriyor.''

Bu cümle ve bu hedef, işte 15 Temmuz'da Türkiye'de darbe teşebbüsü olarak ortaya konuldu. Türk ordusunun içinde bölünme sağlandı ama Türk halkı ve Türk siyasetçileri iç savaşı birlik ve bütünlük içinde kahramanca önlediler.

Radikal İslamcı Fethullah Gülen'in PKK terör örgütü ile iş birliği çerçevesinde Türkiye'de askeri darbe girişiminde bulunmasının temellerinin ta 1998 yılında atıldığı görülüyor. Genelkurmay Başkanı'nın yaverinin askeri liseye sınav soruları verilerek sokulması da kendi ifadesine göre işte o yıllara denk geliyor.

Biliyoruz ki 2 Amerikalı Barkey ve Fuller, Türkiye'deki Amerika çıkarlarını tehdit eden eğilimlerin öncülüğünü yapıyorlar. Barkey, Türkiye üzerine son yıllarda peş peşe eser veren bir akademisyen. "Türkiye'de Devlet ve Sanayileşme Krizi'', ''İsteksiz Komşu" başlıklı iki kitabı var. ''1990'lı yıllarda Kürt Milliyetçi Hareketi'' başlığı altında toplanan 9 ayrı makalenin yer aldığı kitabın da editörü.

Barkey Amerika'nın istihbarat örgütü CIA'nın kariyerine sahip Graham Fuller'le birlikte ''Türkiye'nin Kürt sorunu; kökenleri ve geleceği'' isimli bir kitaba imza attı.

"Türkiye Kürtlerle ve Müslümanlarla ilgili sorununu çözmeli" diye kitapta öngörüde bulunup, ''PKK, bugünkü koşullar değişmediği takdirde, Kürt sorununun çözümünde en önemli rolü oynayacak konuma gelmektedir'' şeklinde cümle ile Amerika'nın PKK terörünü bitirme amacında olmadığını da ortaya koyuyorlar.

Görülen o ki 15 Temmuz; Amerika ile CIA'nın 1998 yılında ortaya koyduğu stratejik kararlarla ortaya konuldu ve planın en önemli ayağı olarak Fethullah Gülen ve PKK seçilmiş.

DARBE GİRİŞİMİNİN OLDUĞU 15 TEMMUZ’DA İSTANBUL’DAYDI

CIA’nin analistleri arasında gösterilen ve FETÖ lideri Fetullah Gülen’in ABD’de yaşamasına imkan veren yasal süreçteki en büyük destekçisi Henri J. Barkey, Başbakanlık koltuğuna oturduğundan bu yana sert bir Recep Tayyip Erdoğan muhalifi olarak tanınıyor.

Fetullah Gülen’in ABD’de oturmasına imkan veren ve vatandaşlığa başvurma imkanı da sağlayan yeşil kart almasının bizzati referanslarından birisi olan Henri Barkey, Gülen cemaati ile organik denilecek derecede yakın ilişkiler içinde.

Yıllardır sık sık cemaatin Ortadoğu başta olmak üzere bölgedeki okullarında toplantılara katılan İzmir asıllı ve İstanbul doğumlu olduğu için Türkçe'yi anadili düzeyinde konuşabilen Barkey, "Gülen'in CIA ile hiçbir bağlantısı yok" açıklamasıyla da dikkatleri üzerine çekmişti.

Barkey, Gülen'in ABD'de oturum izni alması için kendisiyle birlikte referans olan isimlerden eski CIA çalışan Graham Fuller'in de yakın arkadaşı.

Barkey'in 15 Temmuz darbe girişimi günü İstanbul'a geldiği, 4 gün kaldıktan sonra ayrıldığı resmi kayıtlardan da doğrulandı.

Atatürk Havalimanı kayıtlarına göre Barkey 15 Temmuz günü saat 10.24'te İstanbul'a geldi, 19 Temmuz saat 04.05'te çıkış yaptı. İstanbul'da kaldığı süre içinde Büyükada'da konaklayan Barkey'in bir dizi görüşmeler gerçekleştirdiği öğrenildi.

Barkey, Türkiye'de CIA istasyon şefliği yapmış ve Ilımlı İslam Modeli'nin fikir babalarından biri olarak gösterilen Graham Fuller'in yakın çalışma arkadaşı.

Birlikte “Kürt Sorunu” adlı kitabı yazdı. PKK terör örgütünün hapisteki elebaşısı Abdullah Öcalan'la İtalya'dayken görüşmek için birlikte Roma'ya gitmişlerdi.

Barkey, PKK'nın ABD'deki temsilcisi Kani Gulam'a ABD'de kalması için referans mektubu yazacak kadar Kürt çevrelerine yakın. Selahattin Demirtaş'ın, Washington'daki Holiday Inn otelindeki basın toplantısında yanı başında oturan kişi Henri Barkey idi.