ÜNLÜ TARİHÇİ MUHTEŞEM YÜZYIL'I BOMBALADI; "BUNU YAZANLARIN TARİHLE İLGİLERİ YOK''
Ünlü tarihçi İlber Ortaylı, Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili bomba açıklamalarda bulundu!
Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ilgili eleştirilerde bulunan tarihçi
İlber Ortaylı, dizinin danışmanlığını için kendisine teklif
geldiğini fakat kabul etmediğini söyledi. Ünlü Tarihçi, dizide
oyunculukların çok iyi olduğunu fakat dizinin tarihi anlatma gibi
bir endişesinin olmadığını belirtti. İlber Ortaylı, ‘’Bu kadar
zengin bir malzemeyle çok daha fazla şey yaratılabilirdi. Yazık
oldu. Bunu yazanların hiç bir şekilde tarihle ilgileri yok’’
dedi.
A Haber’de yayınlanan Cem Ceminay’ın sunduğu Uykusuz Her Gece
programına ünlü tarihçi İlber Ortaylı damgasını vurdu.
'Oyunculuklar fevkalade fakat tarihin çekici ve orjinal
tarafı yakalanmamış'
İlber Ortaylı Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ilgili olarak, ‘’Çok para
getiren bir film. Dizilerin dışarı açılmasını temsil ediyor.
Oyunlar iyi fevkalade... İyi oyunculuklar var bunu belirtmek
gerekiyor. O yüzden insanlar tuttu. Ama orada tarih denen alanın
orijinal ve çekici taraflarının yakalandığını zannetmiyorum. Yanlış
yansıtılıyor. Genellikle bu tip dizilerde tarihi gerçeklik bire bir
aranmaz ama hiç değilse bir hava bir ilgi getirir ve o ilgi
dolayısıyla doğruya bir yaklaşım getirir. Yani tarihi roman ve
tarihi tiyatronun fonksiyonunu az çok yapar. Ama burada öyle bir
şey yok. Bunu yazanların hiçbir şekilde tarih edebiyatıyla, tarih
romanıyla, tarih dramaturji olarak tiyatroyla alakası yok.’’
şeklinde konuştu.
'Bu dizide uzman dinlenmemiş'
Yabancı tarih dizileri ile ilgili gelen soruyu Ortaylı, ‘’Onlarda
da tarihin değiştirilmesi ve yerine göre saptırmalar var ama bir
öykü var. Ve yapımcılar çok önemli. Rejisörler ve senaristler
kesinlikle tarih biliyor ve seviyor. Ve kılık kıyafette, sarayın iç
işleyişinde gibi teferruata kadar giden bir bilgi var. Yani uzman
kullanmayı ve o gelen bilgileri tatbik etmeyi alışkanlık haline
getirmişler. Burada öyle bir şey yok. Bu dizide uzman falan
dinlenmemiş belli. Diziler para kazanır ayıp değil. Tabi kazanacak.
İnsanlar şirketler hazineler geçiniyor vergi geliyor. Burada da
öyle. Getirdiği kazanca bakarsanız hiç küçümsenecek bir şey değil.
Hele bu derece Türkiye’de bir yeni olay. Sorun o değil.’’ olarak
yanıtladı.
'Tarihi anlatma gibi bir endişeleri yok'
Burada ki endişe başka… Falanca firmanın kuyumculuk eşyalarını
ödünç alıyoruz onu nasıl gösteririz, filan firmadan tekstili
alıyoruz nasıl gösteririz. Savaş sahneleri çok pahalıya mal
oluyor o işi nasıl kırparız. Demiyorum Sultan Süleyman’ın 13
seferini de gün gün ay ay gösterilsin öyle bir şey söz konusu değil
ama hiç değilse bir kaçını alır gösterir, hiç değilse bir yerine
oturtursun. Çünkü çok önemli dramatik düğümlenmeler var. Ama öyle
bir endişeleri yok. Şunun üzerinde maalesef durmamız lazım.
Türk tiyatrosu gibi sinema edebiyatı da tarih, coğrafya bilgisi
gibi rafine alışkanlıklardan uzakta… İnşallah ileride o da
olacak.
'Muhteşem Yüzyıl’ın danışmanlığı teklifi geldi kabul
etmedim'
Bana geldiler kabul etmedim. Fakat onlara bu alanda çok iyi bir iki
arkadaş tavsiye ettik. Onların da çok iyi dinlendiğini
zannetmiyorum. Biri ayrılmış zaten’’şeklinde yanıt verdi. Ortaylı
sözlerine, ‘’Sinemacılarla çalışmam henüz erken gereği yok. Var
belki bir iki arkadaş var ama onlar da yok. Genelde çalışmam.
Onların da bambaşka endişeleri var onlara da saygı duymak lazım.’’
şeklinde devam etti.
'Yazık oldu bu kadar zengin bir malzemeyle çok daha fazla
şey yaratılabilirdi'
Ortaylı, dizinin topluma olumsuz etkisi var mı sorusunu, ‘’Mutlaka
vardır. Bir şey getirmiyor ki… O da olumsuz bir etki. Getirdiği şey
bambaşka. Önce bir kılık kıyafetle kız çocuklarını saraya
getirdiler baba o Topkapı’ya gidelim diye. Birisi Çin’e gitti
birisi Hürrem yüzükleri ısmarlamış onları taktılar, ne verecek
zaten o kadar. Hemen bir kaç Kanuni kitapları çıktı ama onların da
hiçbiri edebiyata kalıcı olmadı. Çünkü tamamen bunlarla ilgili
çıkmışlardır ama olabilir her zaman olur öyle şey. Yazık oluyor. Bu
kadar zengin bir malzeme çok şey yaratabilir.’’ olarak
yanıtladı.
'Bizde öyle bazı tarihçiler var ki Osmanlı Devleti’ni
Hürrem’e yıktırıyorlar'
Hürrem gerçekten dominant biri miydi sorusuna ise, ‘’Bizde bazı
öyle tarih yazarları var ki. Osmanlı Devleti’ni Hürrem’e
yıktırıyorlar. Sanırım orda sinemacıların kabahati değil. Ama tabi
orjinal bir sinemacı buradan çıkmayı bilmeli, dramanın bir başka
yüzüne de bakmasını bilmeli. Onların da bir görevi var. Mesela
Orhan Asena’nın Devlet Başa eserinde başka türlü bir Hürrem gördük.
Mesela o tiyatralite olarak drama edebiyatında çok önemli. Bilmek
lazım’’şeklinde yanıt verdi.