ÜNLÜ SPİKERİ KIZDIRAN 'ERKEK GİBİ' BENZETMESİ!
CNN Türk spikeri Nevşin Mengü, kendisine yöneltilen eleştirilere bakın nasıl yanıt verdi?
Ekranların en asabi kadın spikeri olarak gösterilen Cnn Türk ana
haber sunucusu Nevşin Mengü Akşam Gazetesi’nden Sibel Ateş Yengin’e
röportaj verdi.
Hem dünya ve Türkiye gündemini değerlendiren Mengü hem de hayatıyla
ilgili sorulara cevap verdi. İşte Akşam Gazetesi’ndeki o
röportaj...
CNN Türk’te ana haber bültenlerini sunan gazeteci Nevşin
Mengü’yle her an sıcak gelişmelere gebe olan Türkiye gündemini
konuşmak üzere buluştuk.
"Her gün bambaşka bir dünyaya uyanıyoruz" diyen Mengü’yle sadece
gündemi değil, kendisine yakıştırılan ’erkek gibi kız’ imajını,
babası CHP eski milletvekili Şahin Mengü’nün onu neden ’aptal
kızım’ diye sevdiğini konuştuk.
SADECE ERKEKLER Mİ DOBRA OLUR
Onun için ’erkek gibi kız, dobra, harbi kadın’ yakıştırmaları
yapılsa da Nevşin Mengü, ’erkek gibi’, ’kadın gibi’ sıfatların ne
anlama geldiğini anlayamadığını, cinsiyetiyle ilgili bir
probleminin olmadığını söylüyor ve "Sadece erkekler mi dobra olur?"
diye soruyor. CHP eski milletvekili Şahin Mengü’nün kızı olması
nedeniyle ’babasına iliştirilmiş gazeteci’ gibi anlaşılmaya da
tepkili. Arkadaşlarının "Beyninle dilin arasında bir süzgece
ihtiyacın var" dediği Mengü’yle dobra dobra söyleştik.
- Bu aralar Türkiye’nin gündeminde neler var?
Türkiye’de yok yok ki.
- Suriye kriziyle ilgili yorumunuz nedir? Savaş çıkar mı
mesela?
Amerikan başkanlık seçimlerine kadar ABD hiçbir askeri hamle
yapılmasını onaylamaz. Libya’da da operasyonu Avrupa yürütüyor gibi
olduysa da arkasında duran bir ABD vardı. Ancak kasım ayına kadar
ABD’nin sıcak savaş isteyeceğini ve arkasında duracağını
sanmıyorum. En son Kürt kentlerinin ele geçmesi bölgede değişikliğe
sebep olacak.
- Batı Kürdistan kurulur mu?
Belli ki orada bir statü alınacak, artık Kürt devleti mi olur,
özerk bir yapı mı olur, belli değil. Bir Kürt Devleti realitesi
görünüyor.
MİLYONLARCA İNSANIN DEVLET KURMA İRADESİ VAR -
Olası bir Kürt devletini siz onaylıyor musunuz?
Buna karşı durup "Kürt devleti kurulmasın mı
diyeceğiz?" Belki bir diplomat olsam durumu Türkiye’nin
menfaatlerine aykırı ya da menfaatlerine uygun diye
değerlendirebilirim ama diplomat değilim; gazeteciyim. Milyonlarca
insanın devlet kurmak için bir iradesi varsa biz kimiz ki, "Evet
yapabilirsin" ya da "Hayır yapamazsın" diyelim. Toplum iradesinin
önünde ortak bir kitle kararı oluduğunda bir şeyin
durdurulabileceğine inanmıyorum.
- Suriye için dünyanın üçüncü kimyasal silahına sahip
ülkesi deniyor, bunun bir gerçekliği var mı sizce?
ABD istihbaratı, Suriye’nin elinde ne kadar silah olduğunu
yayınladıkları raporda açıkladı. Ama Saddam’ı hatırlayalım. ABD
Saddam’a "Sende kimyasal silah var" dediğinde Saddam, "Hayır, yok"
demedi; olduğunu ima etti. Sonra olmadığı ortaya çıktı. Bu tip
totaliter rejimler aslında bunu bir propaganda aracı olarak
kullanır. Ben pek emin değilim; vardır belki de. Belki de yoktur.
Kim bilir?
- Bu ara gündemi meşgul eden diğer mesele de su damacanalarındaki
tehlike. Bu durum için ne düşünüyorsunuz?
Evet, o çok büyük bir rezalet. Her şeyi bu kadar normalleştirmemiz
çok acayip değil mi? Çok ciddi markalarda, çok ciddi risk var
deniyor. Ama milletçe, ’eh, neyse’ durumundayız. Sonra düşen
helikopter meselesi... "PKK mayınlamış mı, tuzaklamış mı?" dendi.
Sonra arıza nedeniyle düştüğü açıklandı. Tartışma bitti. Hâlbuki 5
kişi öldü, bunlar can değil mi? Çok acayip! Konuşulması gereken
birçok şeyi konuşmuyoruz. Sıcaklardandır inşallah. Sıcaklar geçince
milletçe kendimize geliriz belki.
NE HAKİMİM NE YARGIÇ -
Konuklarınızla çata çat tartışıp fikrinize karşı olanlara
sözünüzü sakınmadan cevabı yapıştırır mısınız?
Konuğun benim fikrime ters bir şey söylemesi önemli değil. Herkes
kendi fikrini söyler tabii ki. Ben kimim ki; ne hâkim ne de
yargıcım. Yanlışsın ya da doğrusun diyecek halim yok. Kim ne
düşünüyorsa söyler. Zaten fikrini almak istediğimiz için konuk
çağırıyoruz. Televizyondaki tek sıkıntı zamanı iyi ayarlamak. Çünkü
yönetmenimiz "4 dakikan var" diyor. Reklâma gidilecek ve o reklâm
süresine taşma şansım yok. Konuyu 4 dakikada toparlamam gerekiyor.
O yüzden araya girip de "Toparlayabilir misiniz?" demek zorundayım.
Bu kimsenin sözüne katılıp katılmamak değil. Sadece zamanı
ayarlamaya çalışıyorum.
HAYLAZ BAKANLAR OLSA -
Katıldığınız bir programda, "Berlusconi’yi sunarken nasıl da yüzü
gülüyordu" dediklerinde, "52 kere güvenoyu almış birini nasıl
sevmeyeyim" dediğinizi hatırlıyorum...
O işin şakasıydı. İtalyan olsam sevmeyebilirdim ama dışarıdan
bakınca haylaz bir politikacı imajı çiziyor. Gazeteci olarak takip
etmesi eğlenceli bir isim.
- Babanızın siyasetçi olması sizin için dezavantaj mı?
Herkes bunun iyi bir etki olduğunu zannediyor ama
değil. Birileri size belli bir gözle bakıp babanla aynı şeyleri
düşünüyormuşsun gibi algılıyor. Bunu anlatmanız gerekiyor. İşte
yine kadının bedenine sahip olma meselesi. Ataerkil bakış açısı.
Babası böyleyse kızı da aynıdır gibi. Niye aynısı olsun?
Anlatabiliyor muyum, babasına iliştirilmiş gazeteci gibi anlaşıyor.
Olur mu! Herkes kendi başına bireydir. ’Ben babam değilim
kardeşim’i anlatman gerekiyor.
BU KIZ NİYE ERKEK GİBİ HABER SUNUYOR -
Kadın olmaktan dolayı ne tür ayrımcılığa
uğradınız?
En basiti mesela "Bu kız niye böyle erkek gibi haber sunuyor? Bu
kız niye böyle konuşuyor?" gibi bir kadın algısı var. Kadın
gülümsesin, yumuşak olsun, hanım hanım olsun gibi sokulmaya
çalışılan bir kalıp var. Hâlbuki ekrandaki kadın ya da erkek
cinsiyetinin ne önemi var? İşini yapmaya çalışıyorsun. Böyle
bakılsa daha iyi değil mi?
- Sizin için ’erkek gibi kız’ denmesinin dışında harbi,
dobra olduğunuz da söyleniyor, bu bir yakıştırma mı, gerçekten
böyle tarif edildiği gibi misiniz?
’Erkek gibi’, ’kadın gibi’ ne demek bilmiyorum. Cinsiyetimle ilgili
bir sıkıntım yok. Harbi, dobra... İnsan haberciden ne bekler ki?
Doğruyu söylemesini, manipülasyon yapmamasını, dezenformasyona
kurban olmamasını bekler. Mesleki olarak bunları yapmamız, doğruyu
söylememiz lazım, bu işimizin bir parçası. Sadece erkekler mi
doğruyu söyler; kadınlar doğruyu söylemez mi?
BEYNİNLE DİLİNİN ARASINA SÜZGECE İHTİYAÇ VAR -
Özel hayatınızda dobra olup insanların yüzüne
düşündüklerinizi pat diye söyler misiniz?
Evet. Hatta bir arkadaşım "Senin beyninle dilin arasında bir
süzgece ihtiyacın var" demişti. Evet, dürüstlükten yanayım ben.
Edebiyatta olduğu gibi mesela bitkinin yeşil olduğunu söylemek için
yapraklarında klorofil var da, oksijeni karbondioksite çevirir de
gibi kırk dereden su getiririz. Değil işte! Yeşilse yeşil. Biraz
daha zaman kazanmak açısından direkt olmak gerektiğini
düşünüyorum.
- Hayaliniz spiker olmak mıydı?
Hatta hiç yoktu. Okulda kalırım diye hayallerim vardı. İşte hayat,
ne getireceğini bilmiyorsunuz.