Ünlü şarkıcı şiir kitabı çıkardı!
Ünlü şarkıcı Teoman, ''İnsanlık Halleri'' adını taşıyan bir şiir kitabı çıkardı.
CNN Türk'te yer alan habere göre, Ünlü şarkıcı Teoman'ın şarkı
sözleri, kitap oldu. "İnsanlık Hali" adını verdiği kitapta
dinlemeyi sevdiğiniz şarkıların ilk halleri var. Bibliyon
Yayınevi'nden çıkan kitapta okuyanları bir de sürpriz bekliyor;
şiirlere Teoman'ın çizimleri renk katıyor.
Tanıtım bülteninden:
Walter Benjamin'in, Baudelaire'den esinlenerek tasvir ettiği modern
kent hayatının içine, Teoman'ın anlattığı modern aşk hikayelerini
yerleştiririm hayalimde. Benjamin, büyük şehir insanını büyüleyen
şeyin "son bakışta aşk" olduğunu söyler. Teoman da, sanki
Benjamin'i yankılar gibi, son bakışta yaşanan aşkları anlatır. Bu
aşk hikayeleri, varoluşsal yalnızlığın aşk karşısında kazandığı
zaferleri, kaybetmenin büyülü melankolisini ve kendini tüketmenin
hayata tahammül etmek için en iyi yol olduğunu anlatan
hikayelerdir. Hem sıradan hem büyülü olan bu hikayeler, aynı
zamanda hem çok acıklı hem de komiktir. Kahramanları hem çok güçlü
hem de bir o kadar kırılgan; hem tutku dolu hem de bir o kadar
yorgun.
Hepsinin ortak noktası yalnızlıkla damgalanmış olmalarıdır. Fakat
bu, herhangi bir insanla giderilmesi imkansız, varoluşsal bir
yalnızlıktır. Dünyaya fırlatılmış olmanın, seçmediği halde doğmuş
olmanın, tüm seçimlerinin yükünü taşımanın, hiç kimseyle
tamamlanamayacak olmanın dinmeyecek özleminin, hayatın
anlamsızlığının ve dünyanın yabancılığının ifadesidir. Teoman'ın
anlattığı insanları "kahraman" yapan şey, bu varoluşsal yalnızlıkla
nasıl baş ettikleridir: kimi direnir, kimi yüzleşir, kimi çoktan
uyuşmuş, yabancılaşmış, kimiyse umutsuzca teslim olmuştur…
Bir de, farkında olmayanlar var tabii bu hikayelerde, tümüyle
yabancılaşmış ve hissizleşmiş olanlar, yaşadığının bile farkında
olmayanlar hatta. Şaşıracak, esinlenecek, tutku duyulacak bir şey
kalmamıştır onlar için. Teoman'ın sözleriyle, "acıkmadan yiyen/
uyumadan önce ayaküstü/ terlemeden sevişenler"dir onlar.
Ve anlatıcısına gelelim bu hikayelerin. İster bir fahişenin ya da
bir zamparanın, ister bir sarhoşun ya da küçük bir çocuğun ağzından
olsun, varoluşsal yalnızlığın farklı veçhelerini aktarabilecek
kadar tanışıktır bu yalnızlıkla. Teoman'ın bir söyleşisinde
söylediği gibi, "kafayı yemekle, aydınlanma arasında gidip gelinen,
ama ikisinin de aynı olduğunun" anlaşıldığı o büyülü andır,
varoluşsal yalnızlığa son bakışta aşık olunan o an. O anın
gizeminde açılan hakikat şudur belki de: "Her şey
yalnızlıktan..."