Ünlü şarkıcı Seçil Gür'ü 'taciz' eden Hürriyet yazarı mı?
Değerli okur, Ayşe Barım olayı ile birlikte magazin gündemimize bir de şarkıcı Seçil Gür’ün uğradığı taciz skandalı düştü!
Değerli okur, canım ülkemin mevcut sorunları yetmiyormuş gibi ‘nur topu’ gibi bir de magazin gündemimiz oldu.
Malumunuz günlerdir cast ajansları hakkında yürütülen tekelleşme soruşturmasını ve bu krizin baş aktörü Ayşe Barım’ı konuşuyoruz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma ile birlikte dizi ve film sektörü üzerine kurulan bu ‘korku imparatorluğuna’ sosyal medya üzerinden başkaldırılara tanıklık ediyoruz.
Bugüne kadar yaşadığı travmaları ‘içine atanlar’ dikkat çeken ifşalarda bulunuyor.
Eteklerdeki taşlar dökülmeye başladı…
Soruşturmanın daha çok ‘derinlere’ ineceğini düşünmekteyim!
Takipte kalacağız…
Değerli okur, Ayşe Barım olayı ile birlikte magazin gündemimize bir de şarkıcı Seçil Gür’ün uğradığı taciz skandalı düştü!
Sosyal medya hesabında paylaştığı bir videoda içini döken sanatçı, 7 aydır herkesin tanıdığı biri tarafından sözlü, yazılı ve temaslı bir şekilde ‘tacize uğradığını’ söyleyerek suç duyurusunda bulunacağını söylüyordu.
Bu sözler sonrası herkes gibi ben de kim bu densiz? diye araştırmaya başladım.
Biraz internet taraması yaptım biraz da İstanbul’daki eski tüfek magazinci dostlara telefon açtım.
Sonra taşları yerli yerine koymaya başladım ve karşıma Hürriyet Gazetesi’nin yazarı çıktı…
Nasıl mı? Anlatayım, okuyun ve kararı siz verin…
Şarkıcı Seçil Gür bir dönem Serdar Ortaç ile birliktelik yaşamış ardından da Hürriyet Kelebek yazarı Orkun Ün ile yeni bir aşka yelken açmıştı.
Bu arada, ‘yeni bir aşka yelken açmak’ sözüne de hasta olurum!
Devam edelim…
Seçil Gür ve Orkun Ün bu birlikteliklerini de sosyal medyada paylaşmaktan da geri kalmamıştı!
Sevmek, saymak, saygı duymak, anlaşmak ne güzel şey...
Bir gazeteci bir şarkıcıyı sevemez mi sever tabi.
Peki, bir zamanlar hayallerini süsleyen insana nefret beslemek bu kadar kolay mı?
Aşk yoğun bir duygudur. O kadar yoğundur ki, karşılığını bulamazsa aynı yoğunlukta tam zıt duyguya çok hızlı dönüşüverir.
Ben bu birlikteliğe işin etik tarafından bakayım dedim. Acaba bu ilişkide Kelebek yazarımız kalemini ve kendisine emanet edilen köşesini Seçil Gür’ü tavlamak için mi kullanmıştı?
Kafamdaki deli soruların yanıtını aramaya başladım…
Orkun Ün'ün 24 Şubat 2022 tarihli "Haftanın tartışılan konuları" başlıklı yazısı gözüme çarptı. Yazıda Seçil Gür'e bayağı bir yer ayırıyor Ün kardeşimiz!
Yazının ‘Gözden Kaçmasın’ alt başlığı altında;
“Kendini sevemiyor Seçil Gür:
Serdar Ortaç’tan sonra da Seçil Gür’e bir haller oldu.
Belki de Serdar Ortaç’la birlikteyken ‘sıkışmışlık’ duygusu yaşıyordu.
Bugünlerde kendinden nefret ediyormuşçasına sözler söylüyor.
∆ Melankolik biriyim.
∆ Duygusal domuzum.
∆ Çok uçlarda yaşarım duygularımı.
∆ İnsanı çok yoran bir yapım var.
∆ Sosyal biri değilim.
∆ “Acıdan beslenirim.” (Ki bu tipik Serdar Ortaç özelliği!)
Bu sözleri bir ‘uzmana’ göstersek, “Seçil Gür’le uzun bir konuşma yapmak şart” der. Seçil ve onun gibi düşünenlere önerilerim var...
∆ Kendinizi sevin.
∆ Sosyal biri olmamak marifet değil, sosyalleşin.
∆ Acıdan beslenirseniz Serdar Ortaç’a dönersiniz, uzaklaşın.
∆ Duygularınızı uçlarda yaşamayın, unutmayın her şeyin fazlası zarar.”
Tarihler 17 Mart 2022’yi gösterdiğinde (ilk yazıdan 21 gün sonra) ise "İzzet Yıldızhan ile erkek muhabbeti" başlıklı yazısında Orkun Ün yine Seçil Gür'e yer veriyor.
Eski sevgiliye ‘geri dön’ çağrısı alt başlıklı yazıda;
“Ben artık Serdar Ortaç mutlu olduğu anda bir şeylerin değişeceğine inananlardanım. O bir gülse toplumca derin bir ‘oh’ çekecekmişiz gibi geliyor bana...
Bu kez eski sevgilisi Seçil Gür hakkında konuşmuş.
Sene başında tüm astrologların söylediklerini doğrularcasına bir açıklama yapmış.
Ne diyordu astrologlar?
∆ Geri dönüşler olacak.
∆ Eski sevgililerin kapısında yatılacak.
Serdar Ortaç da “Seçil’i Chloe’den 10 kat daha fazla sevdim. Keşke tekrar birlikte olsak” demiş.
Bu açık açık ‘ne olur geri dön Seçil’ mesajıdır.
Bence Seçil...
∆ Birilerini mutlu etme...
∆ Başkalarının sıkıntılarını gidermek için çabalama...
∆ Dert, tasa yüklenme...
Dönemini tamamladı.
Mezun oldu o ‘bölümden’.
Yani Serdar o treni kaçıralı çok oldu.”
Değerli okur; bu iki yazının analizini sanırsam yapmaya gerek yok!
Bir gazeteci kalemini kendi çıkarı ya da aşkı için kullanır mı?
Doğru olanı elbette kullanmamalı!
Unutmuş olan meslektaşlarımıza hatırlatalım, Hürriyet’in kurucusu Sedat Simavi genç gazetecilere "Kalemini kır ama satma!" demişti. Bu sözler bir gazete patronuna aittir beyler…
Maalesef günümüzde Simavi’nin meslek onurumuzu ne pahasına olursa olsun korumamız gerektiğini vurguladığı bu öğüt büyük bir çoğunluk için geçerliliğini yitirmiş durumda: “Kalemini sat ama kırma!”
Araştırmam sırasında ilginç bir başka ayrıntı daha gözüme çarptı.
‘15 Kasım 2022’ tarihinde yani Hürriyet’teki bu yazıların üzerinden yaklaşık 9 ay sonra Orkun Ün’ün meslektaşları bir haber yapmış. Gazeteci Arif Hür imzalı haberde şu ifade yer alıyor; “Seçil Gür, Serdar Ortaç'tan ayrıldıktan sonra magazin yazarı Orkun Ün ile aşk yaşamaya başlamıştı. Yaz başından bu yana birlikte olan Gür ile Ün'ün sessiz sedasız ayrıldığını öğrendim. Hayattan beklentileri farklı olan ikili dostça ayrılmış.”
Şimdi gelelim şarkıcı Seçil Gür’ün bu yazının da konusu olan Pazar akşamı yaptığı açıklamaya.
Gür, sosyal medya hesabından duyurduğu feryadında şunları söylüyordu:
"Arkadaşlar yedi aydır kendini bilmez bir insan tarafından tacize uğruyorum, sözlü ve yazılı hatta temaslı bu konuyla ilgili nezaketimi uzun süre korumaya çalıştım çünkü kişi benim hayatıma aşağı yukarı 5/6 ay dahil ettiğim bir kişiydi. Yaptığı tüm ahlaksız tüm tahrik edici davranışlara rağmen bu zamana kadar suskunluğumu korumak kendim ve ailem için özellikle ailem için sergilediğim bir koruma kalkanıydı ve fakat bu kişi durmak bilmiyor pazartesi günü tüm yasal haklarımı kullanmaktan elimdeki tüm delillerle mahkemeye başvuracağım. Bazı insanlar var arkadaşlar aramızda normal gözüküp asla normal olmayan. Allah herkesi kötü insanlardan korusun ve Allah herkesi iyi insanlarla karşılaştırsın."
Seçil Gür’ün şarkıcı kimliğinin dışında ben olaya ‘kadına yönelik şiddet’ olarak bakıyorum. Bunu kim yaparsa yapsın sessiz kalamayız.
Seçil Gür, bu çığlığında Kelebek yazarı Orkun Ün’ü mü kastetti? Bilmiyoruz. Ama Gür’ün işaret ettiği kişi Ün gibi gözüküyor. Bu konuda umarım Hürriyet Gazetesi yönetimi de kendi içinde bir soruşturma başlatır…
“Kadına şiddete hayır” diyerek noktalıyorum yazımı…
Kalın sağlıcakla…
